Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Şubat '07

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

14 Şubat Çarşamba

14 Şubat Çarşamba
 

HEDİYESİ CAN OLDU (Posta)
Herkesin kendi imkânları çerçevesinde sevgilisine bir şeyler vermeye çalıştığı sevgililer gününde, İzmirli Ertan Sıga, 17 yıldır böbrek hastası olan eşine böbreğini verdi.
12 yıllık evli ve bir çocuk babası olan Ertan, sağlıkta ve hastalıkta, iyi günde kötü gününde eşimin yanında ve yardımında olacağıma söz vermiştim. İşte şimdi bu sözümü yerine getiriyorum dedi.

1 MİLYON HESAP RUS MAFYASINDA (Akşam)
İnternet bankacılığı mudilere hızlı işlem yaparak zaman kazandırması açısından elbette büyük yararlar sağlıyor. Teknolojinin sağladığı bu nimetlerden faydalanmayı düşünen sadece normal vatandaşlar değil.
Her zaman sistemin açığını yakalayıp bunu kötü emelleri için kullanan birileri muhakak çıkıyor. Türk-Rus hacker ortaklığı sonucu en büyük sanal soygunu geçekleştiren çete 3 ay süren bir takiple çözüldü.
Gönderdikleri maillerle internet bankacılığı yapan işadamlarının şifresini ele geçirerek banka hesaplarını boşaltan soyguncular, cazip bir sekreter hanım fotoğrafıyla birlikte gönderdikleri virüslü maillerle işlerini hallediyorlardı.

REKLAM PASTASINI KANLA KARMAYIN (BirGün)
Seyircilerin sadece zamanını çalan pembe dizilerden hep şikâyetçiyiz. Biraz ciddi görünüşlü bir şeyler yapmaya kalktığımız zaman da kantarın topuzu öbür tarafa kayıyor.
Vurdulu kırdılı filmlerden, şiddet içeren dizilere uzanan yolda bir kimlik arayışına giren gençlerimiz, milliyetçilik adı altında, hukuk dışı yolları özendiren rollerle kendilerini özdeşleştirmeye kalkışıyorlar.
Kurtlar Vadisi, reklamdan seyredilemeyecek hale gelen yeni bölümüyle ekrana gelirken, Yazar Murat Mungan, diziyi reklama boğan firmalara bir çağrı yaptı.
Sırf ürünümü daha çok satayım diye, Türkiye’yi hukuk dışı karanlık güçlerin yönetmesini haklı gösteren bir diziye destek olmanın doğru olmadığına işaret eden Mungan, vatandaşları da bu ürünlere karşı protesto eylemi yapmaya çağırdı.

DEV UYANIYOR (Bugün)
Türkiye potansiyel olarak genç ve kalabalık nüfusu, sahip olduğu doğal güzellikler ve yer altı kaynakları, konumu, coğrafyası ve benzeri daha pek çok özelliklerle 21. yüzyıla damgasını vurabilecek bir ülke.
Ne yazık ki yönetim boşlukları ve sekteye uğrayan demokratik yapısıyla, hak ettiği yere bir türlü gelemediği de bir gerçek. Ancak yabancı yatırımcılara danışmanlık yapan Ernst&Young şirketi, Türkiye’yi uyanan dev olarak niteledi.
Türkiye’nin imajı iyi diyen şirketin Yunanlı ortağı Catsiapis, üç yıl içinde yabancı firmaların yapacağı yatırımlarla, Romanya ve Bulgaristan’la arayı açmaya başlayacağını belirtirken, Türkiye genel müdürü Osman Dinçbaş, kendi önümüzü kendimizin tıkadığına dikkat çekti.

ABD PKK’NIN DOSTU (Cumhuriyet)
Irak’ın Amerika tarafından işgal edilmesinden sonra, Türkiye PKK belasını daha katı şekilde hissetmeye başladı. Öteden beri ABD’nin el altından PKK’yı desteklediği gibi bir izlenim ve tahmin hep vardı da, resmi ağızlar sürekli bunun tersini söylemeyi sanki bir nakarata dönüştürmüşlerdi.
PKK-Kongra gel lideri Zübeyir Aydar, bir Yunan gazetesine verdiği demeçte, bu ilişkinin bir dostluk münasebeti olduğunu doğruladı.
Irak’taki ABD askeri varlığını da olumlu bulduklarını ifade eden eski DEP milletvekili Aydar, eğer buradan giderlerse, Kürdistan ve Irak genelinde katliamlar büyük boyutlara ulaşır dedi.
Bu yüzden ABD’nin Irak’ta kalmasını, Türkiye’nin de AB yolunda ilerlemesini istediklerini belirten Aydar, bu yoldan çıkılırsa daha militarist bir tutum izleneceğini, bunun da çok kan dökülmesine sebep olacağını ileri sürdü.

EKMEK YOK UMUT VAR (Gözcü)
Seçim yılına girdik biliyorsunuz. Artık önümüzde sayılı aylar var. Cumhurbaşkanlığı seçiminin sonucuna göre genel seçimlerin daha da öne alınması sözkonusu.
Yavaş yavaş partiler boy göstermeye, vaatlerini sıralamaya başladılar. Televizyonlarda sürekli Genç Parti’nin vaatlerine şahit oluyoruz. İktidara gelme ihtimali olmayan partilerin vaatte bulunması daha kolay. En olmayacak şeyleri bile bol keseden atabiliyorlar.
Başbakan Erdoğan da, seçime kadar orta direk yasalarının meclisten geçirileceğini, bunun sonucu yoksul tabakadan orta tabakaya doğru bir geçiş olacağını söyledi.
Mortgage yasasıyla herkes ev sahibi olacak, işsizliği azaltmak için istihdam vergileri düşürülecek diyen Erdoğan, neden bu zamana kadar bunları gerçekleştirmediğini söylemedi.
Siyasi partilerin ortak yanı, vatandaşa ekmek vermek yerine umut vermeyi tercih etmeleri. Her dönemde birileri stratejisini bu umut üzerine kuruyor ve genellikle de başarılı oluyor.

SINIFTA ESRAR PARTİSİ (Güneş)
Jandarma Kurmay Albay Aziz Ergen’in kaleminden Beyaz enerji operasyonunun perde arkasını anlatan Güneş gazetesi, aslında sürmanşetini bu konuya ayırmış ve “Albaya yalvaran bakan kim? ” diye başlık atmış. Fakat bu günlük bir hadise olmadığı için ben asıl manşete geçiyorum.
Uyuşturucu gençlerin başbelâsı. Aynı zamanda yer altı dünyasının bir numaralı gelir kapısı. Bunun da müşterileri gençler. Sayılarının çok olması dolayısıyla birinden biri mutlaka bu tuzağa düşüyor.
Böye bir avantajının yanında bir de ülkenin, milletin geleceği konumunda olan bir kitlenin uyuşturulması, o ülkeye ve o millete sırt çevirenlerin de işine geliyor.
Önceleri sokak serserisi denebilecek ülküsü ve ideali olamayan aynı zamanda da paraları bol olan zengin çocuklarına musallat olan kara para tacirleri, şimdi okullara yönelerek, satışlarını arttırmanın ve bu arada da istikbalimize set çekmenin yollarını arıyorlar.
Öğrenciler arasında hiç de olmaması gereken pek çok olumsuzlukların yaşanması yetmezmiş gibi, şimdi sınıflarda yapılan esrar partilerinin görüntüleri dolaşıyor etrafta…
Bu konuda tedbir almanın zamanı geldi de geçiyor galiba…

MÜDÜR VE SAVCI ÇAY OCAĞINDA (Hürriyet)
Hrant cinayetinin ardından Samsun’da yakalanan Ogün Samast’ın Atatürk’ün sözleri ve bayrak önünde çekilmiş resmi bir süre polemik konusu olmuş, hatta polisle askeri birbirine düşürmüştü.
Daha sonra bu fotoğrafın Samsun’da Emniyetin çay ocağında çekildiği belirlenmiş, fotoğrafla birlikte çekilen kasetler de ortalara dökülmüştü. Bu yüzden görevden alınan polis ve askerler olmuştu.
Hürriyet’in manşetine göre, Samsun il emniyet müdürü ve bir savcı da, o sırada çay ocağındalarmış.

DOKUNULMAYAN SUÇ MAKİNASI (Milliyet)
Yasin Hayal son günlerin gazetelerinden hiç eksik olmayan bir isim. 2004 yılında Mc Donalds’ı bombalamadan önce 1998’den başlayarak pek çok darp, yaralama olayına karışmış.
Ne var ki biri hariç hepsinde takipsizlik kararı ile salıverilmiş.
Bunun sebebi yaralıların ve dövülenlerin Yasin’den şikâyetçi olmaması. En son Mc Donalds olayında bile kimse Yasin’den davacı olmamış. Yaralananlar, maddi zarar görenler, Mc Donalds’ın sahibi bile...
Nasıl oluyor da bu kişiler bundan davacı olmuyarlar?

MERSİN’E DİKKAT! (Radikal)
Daha önceki günlerde size aktardığım, silaha el basıp ölmeye ve öldürmeye yemin eden Kuvayı Milliye Derneği, nüfusunun % 40’ı Kürt olan Mersin’de faaliyet göstermeye başlamış.
Şimdiye kadar Türk – Kürt ve Arap nüfusun birbiriyle çok rahat geçinebildiği Mersin’de, etnik çatışmaya zemin hazırlayacak olayları tırmandırıcı bir kıvılcım çakılmasının önüne geçilmesi gerekiyor.

TÜRK MİMARI KÂBİL’DE REHİN (Sabah)
Sabah’ın özel haberine göre, Afganistan’ın en tehlikeli bölgesi, Kandahar’da inşaat yapan Çiğdem Özkan, pasaportuna el konulunca 3, 5 aydır bulunduğu yerden dışarı çıkamıyor.
Afgan firmasına yaptırdığı kapıların beğenilmemesi sebebiyle Amerikalılar’la arası bozulan Özkan, Beşiktaş eski başkanlarından Süleyman Saba’nın da akrabası.

AFFET AYŞE NİNE (Star)
Savcıların açtığı bazı davalar, hakimlerin verdiği bazı kararlar, insanı ciddan çileden çıkaracak gibi olabiliyor. Bu da böyle bir acıklı haber.
1977 yılında ODTÜ olaylarında oğlunu kaybeden Ayşe nine, ölen oğlu için, suçu neydi ki, devlet katilleri bulsun, deyince, suçu övdüğü gerekçesiyle hakkında dava açıldı.
Şu anda 73 yaşında ve görme özürlü olan Ayşe nine şimdi hakim karşısına çıkacak.

SUÇ ve CEZA (Vatan)
İşte bir başka açıdan bir başka ayıp daha… Topluma verdikleri zararla orantılı olarak ceza görmeyen suçlular adalet duygusunu öldürürken, insanların kafasında da soru işareti bırakıyorlar.
Ankara’da beş çocuklu bir anne evinin önünde kavgaya tutuşan magandaların kurşunuyla boynundan vurulup felç olur. Biri kadın 6 maganda, olayın üzerinden yedi ay geçtikten sonra tahliye edilir.
Felçli annenin yakınları haklı olarak bu karara tepki gösterirler ve gözaltına alınırlar.
Adalet neden mazlumların yanında değil de zalimlerin safında yer alıyor? Böyle bir uygulamaya zaten adalet denebilir mi?

BAK ŞU KONUŞANA (Takvim)
Irak cumhurbaşkanı Talabani’nin Türkiye temsilcisi Galali, diplomatik ifadeden yoksun, kaba saba sözlerle ülkemizle ve yöneticilerimizle ilgili tahminlerde ve tekliflerde bulundu.
Seçim var diye herkesin milliyetçi kesildiğini iddia eden Galali, kapsamlı bir af çıkarsa Kandil’dekiler dağdan iner, liderleri de Avrupa’ya kaçar, PKK sorunu ancak bu şekilde çözülür, dedi.
Seçime kadar af çıkacağını sanmadığını da ifade den Galali, ama seçimden sonra bir af beklentisi olduğunu belirtti.

PETROLDE BÜYÜK SOYGUN (Vakit)

MİLLETİN HAKKINI YEDİRTMEYİZ (Türkiye)
Türkiye ve Vakit gazetelerinin bugünkü manşetleri, başbakan Erdoğan’ın Akparti grubunda yaptığı konuşmadan alınmış.
Grupta, Petrol kaçakçılığı ile ilginç bilgiler veren Erdoğan, ÖTV KDV ve EDPK payları da ilave edilince yaklaşık 38 milyar dolarlık bir kaçak petrol girişi tesbit ettiklerini, milletten devletten çalınan bu paranın kaçakçıların cebine gittiğini, ancak hükümet olarak milletin hakkını kimseye yedirmeyeceklerini bildirdi.
Yolsuzluklar karşısındaki tavırlarının çok net olduğunu vurgulayan Erdoğan, bundan böyle kimsenin yaptığı yanına kâr kalmayacak dedi.

OLMERT’İ GELMEDEN ÖNCE UYARDI (Zaman)

GELMEDEN ÖNCE KAZMAYI BIRAK (Yeni Şafak)
Başbakan Recep Tayip Erdoğan, ülkemizi ziyaret edecek olan İsrail başbakanı Olmert’e seslenerek, Harem-i Şerif’in altını kazmayı bırak uyarısı gönderdi.
Kudüs’te Müslümanlara ait dini mekânların korunmasına ilişkin anlaşmalar var. İsrail hükümet bunlara uymalı. Ben yaptım oldu politikası izlemeye kimsenin hakkı yoktur diyen Erdoğan, Harem-i şerif tüm Müslümanların en kutsal yerlerinden biridir. Buraya yönelik her türlü girişim, İslâm dünyasının haklı tepkisiyle karşılaşır, dedi.

HER TAŞIN ALTINDAN İSRAİL ÇIKIYOR (Milli Gazete)
Gazetenin haberine göre Türkiye – Suriye – Irak arasında yer alan mayınlı arazilerin temizlenmesi işi yap-işlet-devret formülüyle ihaleye çıktığında, üç İsrail şirketinin başını çektiği üç konsersiyum başvuruda bulunmuş.
Sonradan ulusal güvenlik nedeniyle iptal edilen Mardin ihalesine katılan bu firmalar, TSK’nin mayın temizleme brifinglerine hiç katılmadan, gayrı resmi olarak Mardin bölgesindeki mayınlı bölgelerin keşfini yapmışlar.
Bunu yaparken hiçbir yetkili makama bilgi vermedikleri gibi, kimsenin dikkatini çekmeden de bu işi bitirmişler.

Yarın yeniden buluşabilmek umuduyla...

 
Toplam blog
: 859
: 979
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, ekonomik..