Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Haziran '09

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

15-16 Haziran işci sınıfının direnişi

15-16 Haziran işci sınıfının direnişi
 

15-16 Haziran


1968'lerde, birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de bir yandan öğrenci hareketi yükselirken işçi sınıfı da tarih sahnesine çıkıyordu. Bunun en net ortaya çıktığı olay ise işçilerin 15-16 Haziran 1970'te gerçekleşen direnişidir.

1968'deki radikalizm, işçi sınıfı saflarında da karşılığını bulmuş. 10 Haziran 1968'de DTCF'de başlayan, Ankara'da ve İstanbul'da hızla okul işgallerine dönüşen boykot, dönemin Adalet Partisi hükümetinin saldırısına uğrarken, DİSK'e bağlı Lastik-İş'in tanınmaması üzerine Derby fabrikasındaki işçiler fabrikalarını işgal ettiler ve direniş kazandı. Bunun ardından fabrika işgalleri hız kazanmaya başladı. 1970'e gelindiğinde yüze yakın fabrikada işgal vardı.

1967-1971 arasında 390 fabrika ve işyerinde 70 bin işçi grev yapmış, 172 fabrika ve iş yerinde grevler yaşanmış, 372 iş yeri ve fabrikada işçiler polis ya da askerle çatışmaya girmiştir.

1960'ların başında kurulan DİSK dönemin radikalleşen işçi hareketi içinde etkili olmuştur. 1963'te yasalaşan grev, toplu sözleşme ve sendika yasasının 5.maddesinde yapılan değişiklikte işçinin sendikaya üye olabilmesi için işçinin bireysel başvurulması yeterli görülmeyip, üyeliğin gerçekleşmesi, sendikanın yetkili organının onayına bırakılıyordu. Bununla birlikte üyelikten ayrılma işlemlerinin de noter kanalından geçmesi öngörülüyordu.

Yasa tasarısında işçilerin sendikalara üyeliğinin yanında sendikaların, federasyonların ve konfederasyonların kurulmasına ilişkin değişiklikler de önerilmiştir. Sendikaların kurulması aşamasında aynı işkolundaki sigortalı işçilerin 1/3’ünün üyeliği, federasyonların kurulmasında aynı işkolunda kurulmuş en az iki sendikanın kararı ve o işkolundaki sigortalı işçilerin en az 1/3’ünün üyeliği, konfederasyonların kurulması için de sendikaların en az 1/3’ünün kararı ve Türkiye’deki sendikalı işçilerin 1/3’ünün üyeliği öngörülüyordu. Yasada ayrıca, sendika kuracak işçilerin o işkolunda fiilen en az üç yıl çalışmış olması koşulu da yer alıyordu. Kanun asıl olarak DİSK'e katılımları engellemeye dönüktü. Bu değişiklik teklifi 13 Haziran 1970'te parlamentoya sunuldu.

Teklif işçiler arasında büyük bir huzursuzluk yarattı. 15 Haziran'da fabrikalarından çıkan işçiler “Anayasa Çiğnenemez!”, “DiSK Kapatılamaz” sloganları ile İstanbul'un dört bir yanında sokaklara döküldü. İşçiler hem Anadolu hem de Avrupa yakasında sokaklara dökülmüştü, Anadolu'da Kartal ilçesinden ve Ankara asfaltından da yürüyüşe katılan işçiler oldu. Avrupa'da ise Bakırköy - Topkapı - Sağmalcılar güzergahında yürünüyordu, Göztepe dolaylarında, Otosan Fabrikası işçileri ile DMO işçileri de onlara katıldı ve yürüyüş saat 17:00'ye kadar sürdü.Bir başka yürüyüş kolu da Beykoz ve Paşabahçe'den Üsküdar'a doğru oluştu. Eyleme Türk-iş üyesi işçiler de katılmıştı... Akşam sıkıyönetim ilan edildi.

16 Haziran'da bu sefer işçiler yine aynı güzergâhlardan sabah saat 08.00’de yürümeye başladılar. Ankara’da DİSK’e bağlı sendikalara üye işçiler ve öğrencilerden oluşan bir grup, sanayi çarşısında yürüyüşe geçti ancak polis yürüyüşe engel olmak isteyerek işçilerden bir kısmını gözaltına aldı.

Kadıköy'de ise polis ve askerler işçilere ateş açarak üç kişiyi öldürdü.

Olayların ardından DİSK yöneticileri hakkında davalar açıldı ancak bu davalar beraatle sonuçlandı. Söz konusu yasa değişikliği anayasaya aykırı bulunarak iptal edildi. Hareket geriye çekildi ancak 15–16 Haziran Türkiye'de işçi sınıfının ilk büyük eylemidir. İşçi sınıfının varlığı üzerine tartışmalara son noktayı koymuştur. 15–16 Haziran'ın üzerinden 39 yıl geçti ancak krize karşı mücadele etmek istiyorsak 15–16 Haziran hâlâ yol gösteriyor.

 
Toplam blog
: 111
: 726
Kayıt tarihi
: 22.01.09
 
 

Adana doğumluyum halen bu kentteyim.. Marmara Üniversitesi İşletme mezunuyum. Deneme ve şiir yazıy..