Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Şubat '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

17 milyara canınızı verir miydiniz?

17 milyara canınızı verir miydiniz?
 

Gençsiniz, güzelsiniz. Eliniz ayağınız tutuyor. Dünya tatlısı çocuklarınız, sevdiğiniz eşiniz var. Taşı tutsanız taşın suyunu çıkarırsanız. Önünüzde yaşanacak nefis yıllar, harika günler var. Nice denize gidilecek, nice şırıl şırıl sularda kulaç atılacak; özleyecek, acıkacak, sevileceksiniz. Burnunuza bir uğur böceği konacak. Bir kedi gelip bacağınıza sürtünecek, siz kediye sürtüneceksiniz. Hayat yazılmamış bir manifesto gibi önünüzde uzanacak. Gelincikler, papatyalar açacak; aşkı sevdayı, ağaçların acımayan yerine kazıyacaksınız. Oğlanlar damat, kızlar gelin olacak. Saçlarınızda kırlar belirecek, aynada tek tek kırışıklıklar. Olsun be! diyeceksiniz. Yaşamak düşmana inat! Yaşamak , her günü bir ömür gibi.

Peki. 17 Milyara ölür müsünüz? Bir hemşire kızımız Hac görevi sırasında çöken binada ölmüştü şehit sayılmamıştı. Mayına basan bir uzman çavuşun tazminatını geri aldılar. Levent Astsubay şehit oldu, eşine 17 milyar vermişler. Meğer şehit değilmiş geri istiyorlar.

Milletin 75 milyar dolarını kaçıranlar var ya İsviçre bankalarına! İşte ölürse onlar şehit olsun. Bakkal kurar gibi banka kurup milletin parasını çalan Demirel’in yeğeni ölürse, o şehit sayılsın. Gizli toplantıları sızdıranlar, devlet sırlarını üç kuruşa satanlar, ülkenin menfaatini kendi üç kuruşluk menfaati için satanlar şehit sayılsın. Askere gitmeyip rapor alan zengin çocukları. Vergi vermeyip sevgilisine 100 milyara kolye alan görmemişler ölürse eğer. Onlar şehit sayılsın.

Bu insanları şehit saymayanlar! Canınızdan aziz neyiniz var? Bu insanlar canlarını seve seve verdiler , bu duyguyu nereden bileceksiniz? Ölüme gülerek giden kınalı kuzular paranın ne olduğunu nereden bilecekler? Ve siz kadir, kıymet duygusunu ne zaman öğreneceksiniz?

Ama gene de sorarım size. 17 milyara canınızı verir misiniz? Sonra o parayı geri isteseler geri gelip bir şeyler demek istemez misiniz?

Ben askerdeyken İsmail diye bir oğlan vardı. Biraz tuhaf bir oğlandı ama bir şekilde normal diye askere yollamış kardeşleri, biraz başımızı dinleyelim diye. Hiç parası yoktu. Bir gün izin almış ne yapacaksa! Komutanın karşısına çıktı, üstünde her şey askeri kıyafet.’’ Oğlum nerede ayakkabın, elbiselerin dedi?’’ yüzbaşı. Utandı, başını önüne eğdi. Yazın gelmiş askere bir kısa kolluyla, Ayakkabı eski lime lime atılmış. İçime oturmuştu. Yemekhanede para toplayıp vermiştim. Komutanda kıyafet bulmuştu. Bazen eli titrerdi, sigara bulamayınca öyle olurmuş.

Nice İsmailler var. Gariban, kavruk, öksüz. Sigara parası olmayan kınalı kuzularım benim. Kimi elini, kimi gözünü, kimi canını verdi. Ankara’ya tedaviye gelenlerin kalacağı bir resmi kurum bile yok. İşe başvursalar yüzlerine bakan yok.

Sahi! Siz 17 milyara canınızı verir miydiniz?

 
Toplam blog
: 187
: 1260
Kayıt tarihi
: 02.10.06
 
 

İyiye ve güzele götürmeliyiz Dünyayı. Sürekli daha çok kazanmak, daha yukarıdan bakmaya çalışmak,..