- Kategori
- Kitap
1984 - George Orwell
SAVAŞ BARIŞTIR ÖZGÜRLÜK KÖLELİKTİR CAHİLLİK ÖZGÜRLÜKTÜR
Ne zaman bir distopya okusak canımızın yanacağını biliyorduk. Çünkü biz ütopyaların insanıydık. Dünyanın bir gün ne kadar yaşanabilir ve özgürlükle kuşatılmış olacağının hayallerini kurardık her zaman. Belki de kendimizi kandırıyorduk. Ütopyalarımız ile avunuyorduk.
Bu öyle bir kitap ki okurken kendimizi kurgunun içindeki gerçeklikte, dünyanın sonunda, bir kıyamet senaryosunu yaşarken buluyoruz. Ama bu kıyamet kaostan öte bir düzen içeriyor. Kıyameti, cennetin kapılarını aralamış gibi tutkuyla karşılıyorsunuz. Bunu yapan kesinlikle bizler değiliz sayın okuyucu bunu yapanlar Okyanusya vatandaşları...
Gerçekler bir bir yüzümüze vuruluyor. Koltuk sevdasının ötesinde bir güç daha da güçlü olmak istiyor. Her anınız izleniyor, düşünme yetiniz elinizden alınıyor, her geçen gün kelime hazneniz küçülüyor, sözcükler yok ediliyor, tarih denetim altına alınıyor, hayattaki tek amacınız, tutkunuz, hüznünüz ve mutluluğunuz "Parti" haline getiriliyor. Aşk yasak! Tutku yasak! Bağlanmak yasak! Her şey kötü her şey yasak! Tabi tüm bu duyguları partiye karşı beslemiyorsanız.
Evet. Her şey denetim altında. Tarih denetim altında. Zaman denetim altında. Çünkü; "Geçmişi denetim altında tutan, geleceği de denetim altında tutar; şimdiyi denetim altında tutan, geçmişi de denetim altında tutar." Her şeyin denetim altında tutulduğu bu kabustan bir gün Winston uyanır. Bu kabustan uyanmayı düşünmenin bile yasak olduğu bir dünyada ne pahasına olursa olsun kabustan uyanan, geçmişi ve şimdiyi bilen, gerçekleri hatırlayan, aşık olan, tutkuyla sevişen Winston kendi ütopyasının hayallerini kurar. Bize de bu kitabı okuyup Winston'ın kaderine tanıklık edip, rüyasına kavuşacak mı yoksa içinde bulunduğu kabusun bir parçası mı olacak öğrenmek kalır.
- Toplam blog
- : 2
- : 132
- Kayıt tarihi
- : 23.07.17
Mersin Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama 3. sınıf öğrencisiyim. İlk okul dönemlerimden beri ki..