2+2 dört eder mi?

Kamuda toplu sözleşmelerin sekizincisini eda ediyoruz.

Hükümet kamu çalışanlarından alacaklı olduğunu ima ettikten hemen sonra devlet bakanı Hayati Yazıcı’nın oldukça dokunaklı ses tonu ile açıkladı 2+2 zam oranını.

Tam o sırada çocuklarıyla mutfakta yemek yemekte olan ben 2+2 nin şoku ile boğuşurken ilk ve sağlam sağ kroşe oğlumdan geldi. “Baba 2+2 dört eder mi?”

Kafamı kaldırıp yüzüne baksaydım eğer gamzesinin tüm güzelliği ile bana gülümsediği görünecekti elbette.

Belki utançtan belki gol yemiş olmanın telaşı ile kaçamak bir cevapla geçiştirmek istedim sağ kroşeyi.

“Ne bileyim oğlum matematiği iyi olan sensin. Hesapla bi zahmet.” deyiverdim.

Tam konu kapandı diye seviniyordum ki kızım “Sen hesaplayamıyor musun baba?” demesin mi?

Yani hemen hemen böyle bir aile sohbeti ile karşılamış oldum bu haberi.

Hayati Yazıcı’nın dolayısı ile de hükümetin, memurunu enflasyona ezdirmeyip enflasyonu memura ezdirdiği(!) haberini.

Sonra bir iç hesabıyla daldım ve “2+2 dört eder mi” diye başladım hesaplamaya.

Doluya koyuyorum olmuyor, boşa koyuyorum dolmuyor. Bir türlü hesap denkleşmiyor.

Ben hesap işleri ile meşgulken yemek bitmiş ve salona, televizyonun başına geçmişiz.

O sırada Kamu Sen Genel Başkanı ilişiyor gözüme “Karadeniz de bir söz vardır" diyor “hayınlık derler. Bu yapılan “hayınlık”

Hükümetin yaptığını tasvir etmek için "hayın" deyişini kullanıyor.

Hemen açıyorum Türk Dil Kurumunun internet sayfasını "hayın" kelimesinin anlamına bakmak için. En yakın kelime "hain" çıkıyor. Yok hayır "hain" demedi "hayın" dedi diye ısrar edince "hayın sözü bulunamadı" diyor TDK.

Gerçi hükümetin yaptığına "hayınlık" yakıştırması yapan Bircan Akyıldız'a sormak lazım: "Altı kez oturup ta hiç bir şey alamadan kalkılan masaya tekrar oturanlara ne denir?" diye.

Oradan bir cevap alamayacağımı bildiğimden olacak bir muziplik yapayım diyorum ve "Altı kez oturupta hiç bir şey alamadan kalkılan masaya tekrar oturanlara ne denir?" diye yazıyorum TDK ya.

"Altı kez at oturupta hiç bir şey alamadan kalkılan masaya tekrar oturanlara ne denir? sözü bulunamadı." diyor TDK.

Yani Sayın Bircan Akyıldız, söylenecek söz bulamıyoruz sen size, ben ve TDK.

Ardından Memur Sen genel Başkanı konuşuyor en briyantinli ve geçim derdi bilmez görüntüsüyle: “Bu zam oranını kabul edilir görünmüyor." diyor. Ya çok korktum bu sözden hatta ürktüm, eminim hükümette ürkmüştür.

Çoğumuz hatırlar eski maliye bakanı meşhur Kemal Abi ne dediydi YÖK başkanı için "Hele kabul etmesinde görelim."

Acep hükümetten en hayati konularda konuşan yazıcılar "kabul etmede görelim." diyor mudur?

Bir soruda kamu çalışanı arkadaşlara sorayım ardından toparlayayım yazıyı.

"Sevgili kamu çalışanı arkadaşlarım: Toplu görüşme, toplu görüşme diye sekiz yıldır beklenti içinde bekliyoruz. Bu hükümetle de altıdır hiç bir şey alamadan kalkıyoruz masadan. Altı kez oturup ta hiç bir şey alamadan kalktıkları masaya tekrar oturan iki konfederasyonun yanına benzeri iki konfederasyon daha koysak bir şey değişir mi?"

Başka bir ifade ile "2+2 dört eder mi?"

Sağlıcakla...