- Kategori
- Eğitim
2010 ÖSS Sınavında katsayı farkı olmalı mı, olmamalı mı?

Bu yıl üniversite sınavına yaklaşık 1 milyon 400 bin öğrencinin gireceği bekleniyor. Herkesin bildiği gibi ortada bir katsayı sorunu var. Toplum olarak, katsayı farkı olmalı ya da olmamalı şeklinde ikiye bölündüğümüz bir gerçek. Ancak bir gerçek daha var ki, katsayı farkı olmalı ya da olmamalı diyenlerin çoğu, katsayının ne olduğunu dahi bilmiyor. Bu yıl yakını sınava girecek herkes, ya eğitimci ya da hukukçu edasıyla konuşuyor.
İyi güzel konuşalım ama lütfen konuşmadan önce bir düşünelim, sonra ölçüp tartalım ne konuşacağımızı.
Yaklaşık 2 ay önce katsayı ile ilgili bir yazı yazmıştım. Orada katsayı farkının olması gerektiğini belirtmiştim. Sadece o yazımda değil, yazdığım tüm ÖSS yazılarımda, katsayı farkının olmasının gerekliliğini anlattım. Doğru olduğuna inandığım bir kararı sonuna kadar savunan bir insan olarak, tabii ki bu kararım aynen devam etmektedir.
Ancak son zamanlarda, katsayı ile ilgili yazdığım yazılara yapılan saygısız üsluptaki yorumlardan dolayı, bu yazıyı yazmaya karar verdim. Amacım kimseye cevap yetiştirmek değil elbette ki.. İstiyorum ki herkes katsayı nedir, ne değildir öğrensin ve ona göre düşünsün..
Öncelikle katsayının ne olduğunu açıklamak istiyorum;
Katsayı, liseden mezun olan bir öğrencinin AOBP ( AĞIRLIKLI ORTA ÖĞRETİM BAŞARI PUANI) nın belli bir puan ile çarpılıp, ÖSS sınavından alınan ham puana eklenmesidir.
Şimdi biraz geçmişe dönelim;
Bilindiği üzere; YÖK katsayı farklarını Temmuz 2009 itibariyle kaldırmıştı. Ancak İstanbul barosu itiraz etmiş, Danıştay YÖK’ün bu kararını durdurmuştu. Daha sonra YÖK peki katsayı olsun diyerek; binde 2 lik bir farkla, alan dışı 0, 13 – alan içi 0, 15 katsayı puanının olmasına karar vermişti. Ancak katsayılar arasında yok denecek kadar az olan bu puanı da, İstanbul Barosu ve bir Anadolu öğretmen lisesi öğrencisinin, açtığı dava sonucu Danıştay 8 dairesi durdurmuştu.
Sınava iki ay kala şu anki son durum; YÖK tekrar Danıştay’a itiraz dilekçesi sunmuş bulunmakta ve sonuç bekleniyor.
Bu arada şunu özellikle belirtmek istiyorum; 1 milyon 400 bin öğrenci belirsizlik nedeniyle, mutsuz.. kimsenin bu öğrencilerin psikolojilerini düşündüğü yok, çoğunun psikolojisi alt üst olmuş vaziyette.. Meslek Liselisinden, Fen liselisine kadar tüm öğrenciler, yetkililerin sık sık değişen kararlarıyla, sınava odaklanamıyorlar.. bir an önce bir karar verilip sonuca ulaşılmalı diye düşünüyorum. Çünkü bu belirsizlik, sadece öğrencileri değil, velilere de stres yaşatmakta.
KATSAYI FARKI NEDEN OLMALI?
Öncelikle şunu önemle belirtmek istiyorum. Ben olaya tarafsız bir gözle bakıyorum ve isterim ki, tüm öğrenciler okusun başarılı olsunlar.
Bilindiği gibi, ülkemizde çok çeşitli eğitim veren liseler vardır. Askeri liseler, polis kolejleri, Fen liseleri, Anadolu liseler, İmam Hatip Liseleri, meslek liseleri … vs. Bu okulların her biri, amaçlarına göre eğitim verir. Öğrenciler bu okullara belli bir puan karşılığında gelmişlerdir ve tüm öğrenciler bu okulları tercih ederken 13- 14 yaşlarındadırlar.. Yani aralarında belli bir yaş farkı yoktu.
Bazı öğrenciler çok çalışmış, hatta çocukluklarını yaşamamıştır bu yüksek puanlı okullara girebilmek için. Bazı öğrenciler de daha az çalışmış, daha az puanlı bir okula girmeye hak kazanmışlardır. Sanırım buraya kadar herhangi bir haksızlık, yanlışlık yok değil mi efendim, herkesin anladığını umuyorum.
Hep söylemişimdir, koşarken kulvar değiştirmek yanlış diye, şimdi nedenini de açıklayayım, anlamayanlar daha iyi anlasınlar.
Her öğrencinin başarısı oranında gittiği bu okulların hepsine devlet kaynak yatırım yapmaktadır. Bir öğrenci örneğin, polis okulunu okuduktan sonra ben vazgeçtim, mühendis olmak istiyorum demesini ben doğru bulmuyorum. Aynı şekilde, bir meslek lisesi mezununun da ben kuaförlük eğitimi aldım ama, doktor olmak istiyorum demesini de doğru bulmuyorum. Peki diyelim ki, bu okulu tercih ederken öğrenci küçüktü, yanlış karar verdi.. Diğerleri küçük deği mliydi?
Ama ben ailemin zoruyla meslek lisesine gittim, şimdi doktor olmak istiyorum dediğini farz edelim.. Eğitimde eşitlik olsun, katsayı olmasın diyenler var.. İyi güzelde, eşit eğitim almıyorlar ki, mesleki okullarda kültür ders saatleri çok az. Nasıl kazanacak bu çocuklar, sadece lise 1- lise 2 de gördüğü matematikle mi? Lise3 ve lise 4de matematik ve geometri dersi hiç görmeyen bir öğrencinin örneğin Tıp Fakültesi kazanması mümkün mü? (Anadolu meslek liselerinden bahsetmiyorum )
Ya da normal bir lisede, sözel eğitimi alan bir öğrencinin, sayısaldan yüksek bir puan alması söz konusu olabilir mi? Başarılı olsa dahi; bir yıl boyunca sayısal çalışan bir öğrencinin kontenjanının sınırlanması normal midir? Bana göre değildir. Lütfe bu konuda herkesin, sadece kendi menfaatini düşünmemesini önemle rica ediyorum.
Doğru olan, her öğrencinin kendi branşında desteklenerek, iyi bir eğitim almalarını sağlamaktır. Eşit katsayı, eşit eğitim anlamına gelmez. Her okul eşit düzeyde eğitim verirse, eşitlik olur. O zamanda, farklı okulların olmasının ne anlamı var?
Ayrıca şunu da göz ardı etmeyiniz; bir Anadolu lisesinde okuyan öğrencinin aldığı 5 ile, Meslek lisesi ya da düz lise öğrencisinin aldığı 5 bir değildir. Okuyanlar bilir, Anadolu lisesinde, Fen lisende dersler kolay değildir.
Aslında, okullarda merkezi sistemle yapılmayan sınavlar neticesinde alınan AOBP nın ÖSS sınavına katılması ne derece doğrudur, o da tartışılır.
Sonuç olarak;
Bir Meslek lisesi öğrencisi, ya da İmam Hatip Lisesi öğrencisi bir yıl öncesine kadar, tüm şartları bilerek bu okullara gelmişlerdir. Yani ortada, kimsenin var olan bir hakkının alınması söz konusu değildir.
Genel lise öğrencisi de, tüm şartları bilerek bu okulları tercih etmişlerdir. Yani tüm umudunu Üniversite sınavına bağlamıştır. Kazanamazsa, açıkta kalacağını bilerek…Bir meslek Lisesi öğrencisi gibi, liseden mezun olduktan sonra bir mesleğe sahip olamayacağını bile bile…
Ayrıca burada dikkat edilmesi gereken bir konuda şudur; Katsayı ile ilgili anlaşmazlıklar olmazdan önce; bir meslek liseli iki yıllık yüksekokula geçiş yapabiliyordu. Ancak katsayının kalkması ya da, binde ikilik bir farka indirilmesi ile birlikte, meslek liselinin bu imkânları da kaldırıldı. Hani bir söz varıdr, bilmem bilir misiniz?. Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan da olmak diye..İşte Meslek lisesi öğrencilerinin şu anki durumları da aynen öyle. Katsayı değişikliğinin sadece, İmam Hatip Liselilerin faydasına olduğu bir gerçektir.
Bir meslek lisesi mezununun, üniversite kazanması çok zor. Ancak bu çocukların kendi alanlarında desteklenmesiyle birlikte, iyi bir eğitim almalarının sağlanmasını doğru buluyorum. Aksi takdirde, meslek liselerine geçişler azalacaktır. Oysaki 3 milyon işsizin olduğu ülkemizde, nitelikli eleman sıkıntısı çekildiği bir gerçektir.
Son olarak, sınava çok az bir zaman kala, katsayı olsun olmasın, bir karara varılmasını diliyorum.
Evet Değerli Arkadaşlar, benim penceremden bakınca, görünenler böyle.... Bu arada son derece saygısız üslupta yorum yazanların şimdi konuyu daha iyi anladığını umuyorum.
2010 ÖSS (YGS- LYS)sınava girecek tüm öğrencilere başarılar diliyorum.