Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Kasım '17

 
Kategori
Öğretmenler Günü
 

24 Kasım “Bilim ve Kültür Ordusunun Günü.”

24 Kasım “Bilim ve Kültür Ordusunun Günü.”
 

Öğretmenler, yeni nesil sizlerin eseri olacaktır. ATATÜRK


İngilizce Öğretmenliğine ilk başladığım 1969 yılının Kasım ayının 24’ ünde yoktu Öğretmenler Günü. 12 yıl süresince, hediyelerle, çiçeklerle kutlamaya gelenimiz de olmadı hiç. Emekli bir eğitimci olarak, geçen yıllarda öğretmenlerimizin toplumdaki saygınlığını hiç unutmadım. Hep gurur duydum. “İyi ki Öğretmen oldum” diye. Bundan sonra da, bu kutsal mesleğin bir üyesi olarak hep gurur duyacağım.

 Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 100. doğum yıl dönümü olan 1981 yılında, 24 Kasım'ın  her yıl Öğretmenler Günü olarak kutlanması kararlaştırıldığında, genç bir öğretmen olarak çok sevinmiştim. Bizim de bir günümüz vardı artık. Önemsenecek, gelecekte dertlerimize çareler bulunacak, toplumda saygın bir yerimiz olacaktı, “1 gün de olsa bile”.

24 Kasım Atatürk'ün Millet Mektepleri Başöğretmenliğini kabul ettiği gündür.

1 Kasım 1928 tarihinde çıkarılan 1353 sayılı kanunla, Arap alfabesi yerine Latin alfabesinin kabulünden sonra, Bakanlar kurulu 11.11.1928 günü yaptığı toplantıda Atatürk’eMillet Mektepleri Başöğretmenliği unvanını vermiştir.

Önderimiz Atatürk niçin "Milletleri kurtaracak olan yalnız ve ancak öğretmenlerdir." demiştir? Yanıtını O’nun şu sözlerinde bulabiliriz.

Muallimler, Cumhuriyet; fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek seciyeli muhafızlar ister. Yeni nesli, bu evsaf ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir."

Bu nedenle Atatürk'ün manevî mirasına en fazla sahip çıkması gereken kesim, öğretmenlerdir.

Ancak, öğretmen yetiştiren kurumların da, kaliteli bir eğitimi gerçekleştirebilecek şekilde teknolojik araç ve gereçlerle donatılmalarının yanı sıra, “İnsan Mühendisi” olan öğretmenlerin de, insanca yaşamalarının, mesai dışında ek işler yapmak zorunda bırakılmamalarının ve en önemlisi de, yıllar önceki saygınlığının kazandırılması için ne gerekiyorsa, bir an önce sağlanması çok yerinde olacaktır.

Acilen çözüm bekleyen çok önemli bir konuyu da yinelemek isterim. 15 Temmuz sonrasında, gerçekten haksız yere mağdur edilen, suçu sabit olmadığı halde görevlerine son verilen, çoluk - çocuğu ile perişan edilen öğretmenlerimiz için bir an önce gereken yapılmalı, onların mağduriyetleri giderilmelidir. 

Günümüz şartlarında, çeşitli nedenlerle – yaşın yanında kurunun da yanması sonucunda - mağdur edilen öğretmenlerin, öğretmenlik ve özlük haklarının tekrar verilmesi, onların ve çocuklarının daha fazla bu acıyı çekmemelerinin sağlanması,  en doğru ve akılcı yoldur.

Öğretmenlerimize gereken önem ve değerin verilmesi, sorunlarının çözümlenmesi, onların kutsal mesleğimize daha sıkı sarılmalarını sağlayacaktır.

Ruhen ve bedenen sağlıklı düşünen öğretmenler, çalışkan, üreten ve milletini seven nesiller yetiştirebilir. Doğruluk, dürüstlük, yardımseverlik gibi evrensel değerlere ulaşmamızı sağlayan, bize gerektiğinde anne, baba ve arkadaş olan çok değerli öğretmenlerimizin sorunlarına kalıcı çözümler üretmedikçe, eğitim-öğretim alanındaki amaçladığımız hedeflerimizi de tam olarak gerçekleştiremeyiz.

Gelecek gençlerin, gençler ise öğretmenlerin eseridir. Geleceğin güvencesi eğitime, eğitim ise öğretmene dayalıdır. Toplumların uygarlık düzeyi, öğretmene verdiği değerle ölçülür.

 “Dünyanın her yerinde öğretmenler toplumun en özverili ve en saygıdeğer öğeleridir”  sözüyle Ata’mız öğretmenlerimizin toplumdaki yerini belirtmiştir.

Çalışkan, dürüst ve insani değerlere sahip insanlar olmamız, sevgi dağıtıp içimizi aydınlatan öğretmenlerimize verebileceğimiz en güzel armağandır.

Bu yıl yine klasik kutlamalar ve konuşmalar yapılacak ve öğretmenlerimize övgüler yağdırılacak, özellikle de, ekonomik sıkıntılarının giderileceği söylenecektir. Bu arada, öğretmenleri çok tedirgin ve huzursuz eden bir durum da,  bazı velilerin ve öğrencilerin Alo 147’yi arayarak – isteklerini yerine getirmeyen öğretmenleri şikâyet ettiklerini;  beğenilen öğretmenlerde çocuklarını okutmak isteyen velilerin okul yönetimine baskılarını; öğretmenlerinin ellerini öperek, saygılarını göstermek yerine, öğrencilerin “Öğretmenler Gününüz Kutlu Olsun” mesajlarını  Facebook,  Instagram ve benzeri “sosyal medyada” yazdıklarını; veli ve öğrencilerin de öğretmenlerini not ile değerlendireceklerini; 24 Kasım’da yine birlikte göreceğiz. Gün geçtikten sonra, yıllardır “Yap-boz Tahtası”na dönen eğitimimizde, süregelen belirsizlik ve öğretmenlerimizin yaşamları değişecek midir?  

24 Kasım Öğretmenler Günü”nde, öğretmenlerimizin spor, tiyatro, koro ve solo konser, resim sergisi ve benzeri etkinliklerini hiç izlediniz mi? İzlemenizi öneririm. Ben yıllarca izledim. Etkinlik sonunda, öğrencilerinin onları ayakta alkışlayarak takdir etmesi,  her şeye değer. Öğretmenlerimizin “gülümseyen yüzlerini” ben sadece o anlarda gördüm. İzlerseniz, eminim, sizler de göreceksiniz.

Ebediyete intikal etmiş bütün öğretmen ve eğitimcileri rahmetle anıyorum. Değerli meslektaşlarıma, çalışma arkadaşları ve öğrencileriyle daha mutlu ve başarılı, sevenleriyle de sağlıklı ve huzurlu yaşamalarını dilerim.

Şu küçük dizelerle sevgili öğretmenlerimizi bir kez daha saygıyla anıyorum.

“İki kere ikiyi, türlü türlü bilgiyi, öğrendiğim her şeyi, öğretene saygılar.”

İçimizdeki acı ve buruklukla, saygıdeğer Öğretmenlerimizin “Öğretmenler Gününü” kutlar, sağlık, mutluluk ve başarılar dilerim. 

Sevgiyle kalın.  Saygılarımla.

Ali İhsan ÖZÇAKIR

MEB. Emekli Bakanlık Başmüfettişi

 

 

 
Toplam blog
: 172
: 4867
Kayıt tarihi
: 07.04.09
 
 

50 yıllık eğitimciyim. İngilizce öğretmenliği ve Bakanlık müfettişliği yaptım. Bunca yıllık eğiti..