Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Temmuz '13

 
Kategori
Güncel
 

24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşmasının 90.yıldönümü

24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşmasının 90.yıldönümü
 

Şu anda Marmara Denizinde bir Ada'dan kalkan deniz otobusündeyim.Deniz otobüsü kalabalık değil. Sanırım hafta içi gün olmasından. Ama otobüsteki insan profiline bakarsak Nuh'un gemisinde gibi bir yolculuk yapacağa benzeriz.

Binmeden iskelede beklerken bir sıraya oturayım , öyle bekleyeyim dedim. Yanımda 1 yaşında çocukları kucağında genç bir çift vardı. Sanırım kız ile delikanlı birbirlerini çok seviyorlarki her ikisi de sağ kollarına bilekten dirseğe kadar kocaman harflerle birbirlerinin ismini dövme ile yazdırmışlar. İsimlerini bu şekilde öğrendiğimiz gençlerden kız olan hızını alamamış, eşinin ismini taşıyan altın kolyeyi de boynuna takmış. Genç hanım ile beyine bakınca hiç tip olarak birbirlerine uyumlu olmadıklarını görüyorsunuz. Kız ince , sarışın ufak tefek bir yapıya sahip, delikanlı ise esmer, kaba saba bir tip. Delikanlı o kaba saba tipi ile ters orantılı olarak kulağına iki tane küpe takmış , sıyah sakalları, küpesi ve kaba görünüşü , bir o kadar da kaba konuşması ile, o cici kızı nasıl tavladı acaba. Şu kadın kısmının aklına sır ermiyor.

Gemiye bindik. Önümüzdeki sıraya orta yaşa yakın bir adam ile genç olduğu yürüyüşünden belli siyah çarşaflı, tek gözü açık bir hanım geldi. Yüksek sesle konuştukları için ben ister istemez dinlemeye başladım. Zaten bir süre sonra adam ve kadın ayrı ayrı cep telefonları ile konuşmaya başladılar. Kadın kapalı olmasa , sadece sesini duysanız, tipini görmeseniz ne şuh, ne cazibeli bir kadın diyeceğiniz bir ses tonu ile konuşuyor. Kadının konuşması ile görünüşü taban taban zıt. Konuşmalarını biraz daha dikkatle dinleyince ya yeni evlenmişler veya yeni tanışmışlar diyorsunuz. Kadın adamın kızı veya kardeşi değil. Aralarında kadın, erkek durumu var ama uzun sure evil, birbirini tanıyan bir çift gibi değil. Kimbilir belki de Ada'ya balayına geldiler.

Bu arada arkama bir orta yaşlı başı örtülü bir hanım  geldi. Biraz sonra onun arkadaşı yanı boş olduğu için onun yanına konuşlandı. Birbirlerine bugün yaptıkları yemekleri ve reçelleri yüksek sesle anlatmaya başladılar.

Anlayacağınız yolculuk epey eğlenceli geçecek.

Şimdi arkamdaki hanım, bir arkasındaki hanımla sohbete başladı. İki katlı evi olduğunu ve alt katını kiraya verdiğini söyleyerek, evinin özelliklerini anlatmaya başladı. Sanırım arkada bir ev kiralama durumu söz konusu.

Öndeki sıralardan birinde iki hanım birbirlerine cep telefonlarının özelliklerini anlatıyorlar. Çok yüksek sesle konuşan bir toplum olduğumuz için herkesi duymak çok kolay. Arada konuşmaların karışması sorunu var yalnızca. Bu arada Deniz otobüsünde açık televizyonda  sürekli reklamlar fon müziği yapıyor.

Acaba diyorum bugün bu insanlar 24 temmuz olduğunun ve bugünün Lozan Anlaşmasının imzalanmasının yıldönümü olduğunun farkında mı. Eğer Kurtuluş Savaşı olmasaydı, Atatürk olmasaydı, Lozan Antlaşması imzalanmasaydı biz bugün bu deniz otobüsünde çarşaflısı, başı açığı, baş örtülüsü, dövmelisi, küpelisi bir arada tatilden dönebilirmiydik.

Bize bugünleri yaşama imkanı veren Aziz şehitlerimizi bir kere daha hayırla yad ederken Lozan Anlaşmasının 90.yılnını kutluyorum.

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..