3. Genç akademi - Türkiye'nin üniversite buluşması

Üniversite hayatının en güzel yanlarından birisidir kulüpler. Kendi ilgi alanınıza göre onlarca kulüp içinden birini ya da birkaçını seçersiniz ve bir anlamda profesyonel hayata da adım atarsınız.

Eğlenirsiniz, çoşarsınız yeri gelir sinirlenirsiniz yeri gelir büyük stres yaşarsınız.

Bu kulüp çalışmalarının size önemli katkıları olsa da genelde küçük alanlarda kalır.

İşte Genç Akademi bu küçük alanlardan taşan, duvarları kıran bir aktivite oldu.

Bilkent Üniversitesi Endüstri Müdendisliği Kulübü tarafından organize edilen aktivite, Türkiye'nin üniversite buluşması olarak sunuluyor.

Her sene farklı bir konuda bir zirve niteliğinde geçen Genç Akademi'nin bu seneki konusu Liderlikti.

50'den fazla üniversiteden toplam 159 kişinin katıldığı Akademi'de, katılımcılar 4 gün içinde hem eğlendiler hemde öğrendiler.

Tabii bende vardım.

Şöyle bir stress atayım, farklı bir ortamda bulunalım dedik atladık gittik Ankara'ya

***

Perşembe günü gülüp eğlendikten sonra Cuma günü ilk konuşmaları dinlemek üzere Bilkent Oteli'nin salonunda toplandık.

Kürsüye ilk olarak Sinan Aygün çıktı.

Aygün, bol bol Atatürk'ü övdü ve herkese Nutuk'u okumalarını tavsiye etti.

2. olarak Rekabet Kurulu Başkanı Nurettin Kaldırımcı vardı.

Kaldırımcı konuşmasında genel olarak liderliğinin önemini vurguladı.

Ardından Vakıflar Genel Müdürü Yusuf Beyazıt geldi.

Beyazıt Avrupa'nın kollektif düşüncesiyle bizdeki tekil düşünceyi karşılaştırdı.

Son konuşmacı TBMM Başkanı Köksal Toptan'dı ancak Toptan'a basın tarafından oluşturulan yoğun ilgi öğrencileri pek de memnun etmedi. Sonuçta basınla öğrenciler arasında ufak anlaşmazlıklara alınan basın mensupları salonu terkettiler.

Köksal Toptan'da konuşmasında üniversitelerdeki son olaylara karşı metin olmamız gerektiğini söyledi.

Bu 4 konuşma da kendi adıma oldukça sıkıcıydı.

Özellikle Toptan'ın sürekli kağıttan okuması nedeniyle uykumuz geldi.

Gençliğe hitap ediyorsunuz biraz daha neşe, biraz daha canlılık gerekir değil mi?

***

İlk günde sponsor firmaların dağıttığı kalem, defter gibi reklam ürünleri öğrenciler arasında kapışıldı.

Ayrıca Coca-Cola koyduğu su ve kola dolaplarıyla gönlümüzü fethetti.

Zero'yu pek sevmem ama ne yapalım.

Onlarca üniversite öğrencisi bir araya gelir de gırgır şamata eksik olur mu?

Öğlen başlayan şamata akşam fasılla devam etti.

Bütün stresi, gerginliği attık bir güzel.

Yalnız yemekler çok küçüktü yetmedi ama ne yapalım.

Eski şarkıları yad ettik bir güzel..

***

Cumartesi günü en beğendiğim sunum Ali Sabancı'nın oldu.

Sakıp Sabancı'nın vefatından sonra gruptaki ayrımları ve yaşadıklarını anlatan Ali Sabancı, esprileriyle de bizleri epey eğlendirdi.

Nasuh Mahruki'nin sunumuna gidemedim ama duyduğuma göre o da çok güzelmiş.

Ne mi yapıyordum?

Uyuyordum.

E yorulduk ama...

O günün akşamında Gala yemeği vardı.

Giydik resmi elbiseleri gittik Ankara Gordion Otele.

Sanırsınız resmi bir davet var, o kadar şık herkes.

Oradaki 2 parça yemeği yedik, güldük, oynadık ama bitmedi.

Gece devam ediyor dediler bizi o halde attılar bir gece kulübüne.

İçerdekiler ''Nerden çıktı bunlar'' der gibi bakıyor bize.

Eğlenen eğlendi yine tabii.

***

Geldik son güne.

Son günde iş hayatında liderlik üzerine sunumlar yapıldı.

Konuşmacılardan birisi Mustafa Balbay'dı.

Söylediğine Atatürk tam 4000'e yakın kitap okumuş.

Ardından Bülent Şenver çıktı.

Bilinen terimleri kendince çevirerek anlattı bizlere.

İyice gaza geldik.

Bir de özel etkinlik diye bir şey sundular.

Satış-pazarlama konusunda küçük bir oyun.

Sinemaya uyarlamışlar.

Oscar alamadım ama seneye mutlaka kazanacağım fena hırs yaptım.

***

Aslında Genç Akademi hakkında yazılacak çok şey var ancak ben sadece kısa bir özet geçtim.

Bir öğrenci etkinliğinin ne boyutlara gelebildiğinin göstergesiydi bu etkinlik.

Gelecekleri için birşeyler yapmak isteyen, hayata sağlam adımlarla atılmak isteyen gençlerin dolup taştığı bu alanda bulunmaktan kendi adıma büyük keyif aldım.

Belli bir yaşa gelmiş insanların konuşmalarında sürekli gençlikten dem vurup, umutsuz konuşmalar yapmalarının yanında gençliğin o kadar da umutsuz olmadığını gösterdi bana.

Hepsinin ilerlemesi gereken bir yol vardı.

560 kişinin arasından seçilmişlerdi ve bu yolda ilerlemek adına bir adım atmışlardı.

Gençlik hakkında ne kadar olumsuz düşünürseniz düşünün bir yerlerde mutlaka olumlu örnekler de vardır.

Teşekkürler Bilkent Üniversitesi, Teşekkürler Genç Akademi...

Özgün Kaplama