3.Viyana kuşatması

Fatih’in askerleriyle 3.kez viyana kapısındayız!
Üstelik bu kez Fatih, tarihe de meydan okuyor!
“Her seri bir gün kırılır” diyen Sultan Fatih,
tarihin tekerrür geleneğini de yıkabilecek mi?

Bence bu çok zor görünüyor. Bakın neden…

Önce seçilen gençlerimiz eleştirildiler. Sonra, milli takımımızın başındaki kişi milliyetçilikle suçlandı. Sistemin kalemleri, sistemsiz oynadığımızı yazdılar. Portekiz yenilgisi ile iyice coşmuştu bu kalemler. Ardından mağlup duruma düştüğü halde maçı çeviren takımımız, kalemleri mahcup duruma düşürdü. Nihayet “Çek’e yazdığım karşılıksız çıkmasın” diyen mahcupların kalemleri titremeye başlamıştı artık.

Yazıldığı gibi “çeki” değil de Çekleri ilk kez bir resmi maçta yenerek ”seriyi kırmayı başarmıştık.” Üstelik gerçekten, inanılmazı başarmanın da tam tarifini verircesine! Demek ki, “o olmasın, bu olsun”, “milli takım patronu milliyetçilik ruhundan yoksun olsun”, “yenilsek de, sistem olsun bizim olsun…” söylemleri ile olmuyor bu işler. İnandırılmış bir takım, ruhunu sahaya yansıtınca olabiliyor ancak…

Ancaaak! Bu kez durum çok zor görünüyor. Çeyrek final vizesini alabileceğimizi biliyordum. Her ne kadar tabelada, hesaplarım: 0 - yanılgılar: 2 olsa da bir ara, seriyi kırmak adına ümidim kırılmamıştı.

Şimdi ise durum farklı maalesef ve çok net yazıyorum. Kazanamayız! Hiçbir temel parametre bizden yana değil bu kez. Yanılgılarımın maçı kazanmasını çok isterdim fakat hesap ortada.

Kehanet değil bilimin kurgusu diyor ki, Viyana kapısından 3.kez eli boş dönüyoruz. Üzgünüm…