Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

29 Ağustos '13

 
Kategori
Siyaset
 

30 Ağustos Zafer Bayramı'na giderken...

30 Ağustos Zafer Bayramı'na giderken...
 

Bu gün 30 Ağustos Zafer bayramı...
 
İçinde bulunduğumuz süreç, bizim 30 Ağustos Zafer Bayramımızı kutlarken (Nasıl kutlanıyorsa artık), düşünmemiz gereken şeylerin var olduğunu görmemiz gerekir.
 
Elbette, bizden önce görmesi gerekenlerin daha iyi bakması, irdelemesi ve yanlış yapmaması gerekir.
 
Ne demek istediğimi, Yunanistan'ın Anadolu topraklarında savaşırken komutanları olan General Nikolaos Trikoupis'in bir sözünü hatırlatarak başlayacağım.
 
Kendisi esir alınıp önce Ankara'ya Mustafa Kemal Paşa'nın huzuruna çıkarılmış "Misafirimizsiniz" denilerek karşılanmış ve daha sonra da Kırşehir'de ikamet ettirilmişti.
 
Bu general savaş sonrasında esir alındığı o günleri anlatırken şöyle söylemişti: "Ne işimiz var bizim Anadolu topraklarında?"
 
Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu, Suriye ile ilgili bir soruya cevap verirken, Türkiye'nin amacının ve hedefinin Suriye'yi yeniden yapılandırmak olarak ifade etti...
 
Elbette bu sözler, ülkeyi yönetenlerin, tarih bilgisinden ne kadar yoksun olduklarını göstermektedir.
 
Suriye ve halkı, kendini yönetmekten aciz mi de sen "Yeniden yapılandırma" işini üzerine alıyorsun?
 
Ya da geleceği hakkında karar verme yetisine sahip mi değiller de sen onların adına karar verip nasıl yönetileceklerini mi tespit edeceksin?
 
Senin Suriye'de ne işin var?
 
Suriye halkının geleceğine karar vermekte ne işin var?
 
Kaldı ki, tarih bize bu halk konusunda çok ders verdi, unutuldu mu?
 
Türk ulusu olarak, 30 Ağustos tarihinde, tüm dünyaya ders verecek askeri bir harekatı başardık ve ülkemizi nasıl yöneteceğimize ve geleceğimize "BİZ" karar verdik.
 
Ve... bizi yönetmeye, bölmeye, yok etmeye çalışan ülkeler, güçler, geldikleri gibi kuyruklarını paçalarının arasın sıkıştırarak geri gittiler.
 
Çeşitli senaryoların içine girerek, değişik rüyalar görerek dış politika tespiti yapılamaz, yapılmamalı da...
 
Daha savaş gibi bir çatışmanın içine girmeden ortadaki kayıplarımızı göremiyor musunuz? Ya savaşa girsek, ya delinin biri bizim tarafımızda tahribata başlasa, onlarca, yüzlerce insanımız hayatını kaybetse n'apacaksınız?
 
Misliyle karşılık verirken, bugün karşı çıktığınız insanların öldürülmesine, o gün ne diyeceksiniz?
 
Meşru müdafaa mı?
 
Her ülkenin, her milletin bir 30 Ağustos'u olur, unutmayın.
 
Bizim 30 Ağustos'umuz, mazlum milletlere örnek olmuş, askeri başarısı da okullarında ders olarak okutulmuştur. Verdiğimiz dersi unutup da "Ders almanın" bir anlamı mı var?
 
O halde bırakın herkes kendi işini kendi görsün, kendine ait kararları da kendi versin.
 
İnsan olarak bizim yapacağımızı, her şeye rağmen yapıyoruz, fazlası bizim için faydasız ve bir o kadar da zararlıdır.
 
Hiç kimsenin maşası olmayalım...
 
Bu arada, 30 Ağustos Zafer Bayramımızı da unutmayalım...
 
30 AĞUSTOS 2013
İBRAHİM PEKBAY
 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara