Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Nisan '07

 
Kategori
Güncel
 

367' nin bir başka yüzü

Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili olarak yargıtay onursal başkanı sn.Sabih Kanadoğlu’nun ilk turda seçilmek için gerekli olan 367 sayısının aynı zamanda toplanma yeter sayısı anlamına da geldiği ile ilgili görüşün son zamanlarda basında çok yoğun şekilde tartışıldığı bilinmektedir. Konu ile ilgili olarak gerek anayasa hukukçuları ve gerekse siyasi kesimler çok değişik değerlendirmelerde bulunmaktadırlar. Doğal olarak cumhurbaşkanını bu meclis seçsin diyenler ile karşı olanlar kendi görüşleri doğrultusunda çeşitli argumanlar geliştirmektedirler. Bu argumanların çoğunu basından takip etmeme rağmen çok önemli bir argumanın hiçbir kesim tarafından dile getirilmediğini gördüğüm için aşağıdaki görüşlerimi sizinle paylaşmak istedim:

Bilindiği gibi cumhurbaşkanlığı seçimi 12 eylül 1980 öncesi üçte ikilik nitelikli oy çoğunluğu ile yapılmakta idi. Sn. Fahri Koruturk’ün görev süresinin dolması ile birlikte seçimlere geçilmiş ancak bir türlü seçilmek için gerekli oy seviyesi yakalanamamış ve aylar süren seçim turları ile konu çıkmaza girmişti. 12 Eylül sonrası kabul edilen 1982 anayasası ile kanun koyucu bu tür tıkanıklıkların bir daha yaşanmaması için cumhurbaşkanlığı seçiminde ilk iki turda nitelikli (3/2) çoğunlukla seçilememe durumunda 3. ve 4. turlarda salt çoğunlukla seçilme hükmünü getirmiştir. Hal böyle iken ilk turda seçilme yeter sayısı Sn. Kanadoğlunun iddia ettiği gibi aynı zamanda toplantı yeter sayısı anlamına geldiği takdirde yine 80 öncesi anayasaya dönülmüş olur. Çünkü tarihi örnekte olduğu gibi uzlaşma olmadığı takdirde muhalif kanat veya kanatlar ilk tur seçime katılmayacak ve cumhurbaşkanlığı seçimi gerçekleşmeyecektir. Sonuçta meclis feshedilmiş sayılacağından 45 günlük süre sononunda genel seçime gidilecektir. Bugünkü siyasal şartlarda hiçbir parti tek başına nitelikli (3/2) çoğunlukla mecliste grup kuramayacağına göre yeni seçimden de bir sonuç elde edilemeyecektir. Varsayalım böyle bir seçim yapıldı ve bu günkü iktidar muhalefette kaldı ve bugünkü muhalefet partileri de çoğunluğu elde ettiler. Bu çoğunluğun hiçbir zaman 3/2 oranında olmayacağını (bir başka deyişle 12 eylül 1980 benzeri olacağını) tahmin etmek zor olmayacaktır. Bu durumda yeni meclisin yapacağı cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turuna, bugünkü iktidar veya kurulacak yeni hükümetin dışında kalan partiler katılmadığı takdirde yeni meclis yine cumhurbaşkanını seçemeyecek ve meclis tekrar feshedilecektir.

Olaya bir de bu açılardan bakmak gerekir diye düşünüyorum.

 
Toplam blog
: 7
: 418
Kayıt tarihi
: 20.04.07
 
 

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Doçent'iyim. Halen İstanbul'da önemli bir laboratuva..