37 derecelik açı

Öğretmenlik hayatım boyunca inat ettiğim ve karşı olduğum iki şey vardır. Bunlardan birisi dershanelerdir, bir diğeri de  eğitim kurumlarının öğrencilerini sınavlara hazırlamasıdır. Bu konuda gerek meslektaşlarımla, gerek velilerle gerekse amirlerimle hep ters düştüm.İddami bıraz daha ete kemiğe büründürmek gerekirse hep şunu dedim. Bir ülkede milli eğitim bakanlığı varsa ve okullarda eğitim-öğretim faaliyetleri sürüyorsa dershanelere gerek yoktur. En basitinden fırsat eşitliğini bozmaktadır. (Bunu isteyenle günlerce tartışırım.) Bir diğer iddam ise okulların görevi sınava öğrenci hazırlamak değildir. Derslerin öğretim programlarında hep şu vurgulanır ÖĞRENCİNİN BİR ÜST ÖĞRETİME  HAZIRLANMASI. Bazı işgüzar çevreler çeşitli nedenlerle bunu çocuğun bir sonraki eğitim kurumunun sınavına hazırlanması olarak algılamakta ve bu hedefe yönelik çalışmayı şiyar edinmektedir.

Bu tip tartışmalarda hep şu soruyu sorarım bir matemetik öğetmeni lisesde dersini kime göre anlatacak. Öğrenci mühandislik programlarından birine giderse  matematiğin göbeğine düşecek; tarih öğretmenliğine giderse hiç işi olmayacak.

Derslerin eğitim programına ÖĞRENCİNİN BİR ÜST ÖĞRETİME HAZIRLANMASI  ibaresini koyanlar şunu demek istiyor. Öğrenciye dersinizle ilgili SAĞLAM BİR TEMEL ATIN, çocuk o ders ile ilgili bir bölüme giderse o temelin üzerine sağlam bir bina kursun.

Bir yandan işgüzar çevreler derslerin öğretim programını kenara atıp sınavlara göre  okulu deshaneye çevirirken, bir yandanda her sınav sonunda bazı çevrelerin maksatlı oalrak psikolojik haberleri abartması (şurası sonuncu, şurası birinci vs vs )sonucunda çocuklar ne hale geliyor biliyor musunuz?

İlköğretimde çocuğun elinde çocukluk hevesi alınıp koca koca test kitapları tutuşturuluyor, tatil günlerinde de  dershanelerin duygusuz duvarlarının arasına hapsedilerek dört şıklı bir hayata mahkum ediliyor. a b c d okuma, yazma, düşünme,yorum yapma,analitik düşünme boşver  bunları odaklan şıklara a b c d . Okuldaki etkinlikleri bırak sanane sosyal etkiliklerden a b c d. Beden eğitimi, resim, müzik dersini boşver onlardan soru çıkmıyor. Senin tüm amacın ve hedefin ............Lisesini kazanmak. Çocuk sekiz senenin sonunda ..................Lisesini kazanıyor ve çok şükür bitti diyor.Diyor ama tabiki yanılıyor.

Bu seferde elinden gençlik hayelleri alınıyor. Daha kalın bir test kitabı tutuşturuluyor ve yine duygusuz dört duvar arasına a b c d e bu sefer şıklar bir tane artmış. Gençliği boşver, sanane arkadaş gruplarından, okudaki aktiviteleride boşver sen hafta sonu dershanede hafta içi test çözeceksin.sayısalcıysan tarihi boşver, sanane sözel derslerden.Hayat beş şıklı a b c d e  YA ALFABEDEKİ 24 HARF?????

Tüm bunların sonucu ne oluyor biliyor musunuz? Üzülerek gördüm ve yaşadım içim acıyarakta paylaşıyorum.

Yapılan lise sınavları sonucunda en yüksek puanla öğrenci alan bir öğretim kurumundayım. Yani karşımdaki öğrenciler girdikleri sınavlarda her on sorudan en az sekiz ya da dokuzunu çözmüşler. Derste kim bana otuz yedi derecelik açı çizebilir dedim. sınıfta toplam üç parmak kalktı. Bu güne kadar kaç tane açı sorusu çözmüşsünüzdür dedim. Yüzlerce soru çözdmüşüzdür cevabı aldım. Peki cocuklar yüzlerce açı ile ilgili soru çözüpte istenen bir açıyı çizememek nasıl bir şey? diye sordum.

ŞİMDİ BU SORUYU BU  ÇOCUKLARI:

1- EĞİTİM ÖĞRETİM PROGRAMINI BİR KENARA ATIPTA TESTLERE BOĞAN HERKESE,

2- ÇOCUĞUN SOSYAL, PSİKOLOJİK  VE AHLAKİ GELİŞİMİNİ HİÇ DÜŞÜNMEDEN VE ÖNEMSEMEDEN SADECE AKADEMİK GELİŞİMİ,NE ODAKLANAN HERKESE,

3-HER MERKEZİ SINAVDAN SONRA İNSANLARI ARİTMEKTİK OYUNLARLA SONUCU BİRİNCİ DİYE TASNİF EDİP UMUTSUZLUĞA GARK EDENLERE, SORUYOR

VE BU DURUMUDA HER TARTIŞMADA ISRAR VE İNATLA ASLİ VAZİFEMİZİ KENARA BIRKARAK DERSHANE GİBİ ÇALIŞMAYI KERAMET SAYAN BAZI MESLEKTAŞLARIMIZIN GÖZLERİNE SOKMAK İSTİYORUM.