4 Mayıs Fatih Ormanı pikniği duyurusu...

Bir konuya çok kısa bir açıklama getirip esas konumuza dönmek istiyorum. İyi niyetinden son derece emin olduğum sevgili Ezgi Umut peş peşe günlerde yani cumartesi Aysun Alp’in Pazar da Sema Şener’in pikniğine katılalım diye öneride bulunmuş. Birbirine yakın yerlerde olsun birinden diğerine geçelim demiş. Bu çok az sayıda kişinin kabul edeceği bir teklif. Olması mümkün değil gece konaklama olayı da bir sorun. Bir de piknik yorucu bir aktivite olacağı için iki gün üst üste pek çekilir gelmez insanlara.

Sevgili Çalışkan Adem ise iki piknik birleşsin aynı gün olsun demiş. Adem’ciğim canım kardeşim ben bu konuyu yorum kısmında da belirttim, benim görüştüğüm tüm arkadaşlar bildiğimiz anlamda SIRADAN piknik istiyorlar. Yemeğe verilecek para açısından değil kaygımız, yoksa ben en az üç çeşit börek, İtalyan salatası, kısır, zeytinyağlı yaprak dolması (hepsinden bolca yapacağım) bir de sevgili Bülent Göncü’nün de şimdiden yemek için sabırsızlandığı tramisu yapacağım. Bunlar hazır yemeğe vereceğimiz paraya eşdeğer olur geçer bile. Arkadaşlarıma feda olsun açıklamak istediğim konu fazla para harcamayalım konusu değil.

Aysun Alp arkadaşımız ise bir turizmci olarak daha profesyonelce bir etkinlik düzenlemekte. Tercihlere saygı duymak gerekir, benim görüştüğüm tüm arkadaşlarım özellikle sıradan piknik özlemindeler. Peki bir arkadaşımız 3 Mayıstaki pikniğe gitti diye darılacak mıyız? Asla, böyle polemikler yaratılmaya çalışıldı hariçten gazel okumak türünde bloglar yazıldı.

Ali Gülcü mizah olarak aldı ele beni acemi organizatör, beceriksiz yaptı Yazıyı okuyunca arayıp kızdım “Abla valla mizah olarak yazdım” dedi. “Alicim tamam mizah da herkes mizah olarak algılamaz ki”dedim. Nitekim peşpeşe yazılar geldi, piknik kapışması misali terimler kullanıldı. Tarifsiz üzüldüm inanın ama sonrasında toparlandım. Arkadaşlarım beni tanıdılar bu tür olaylardan ne denli rahatsızlık duyduğumu da biliyorlar. Burada herkesin yazdığını ciddiye alıp üzülürsen yandın Sema dedim ve burada koydum son noktayı…

Arkadaşlar 4 Mayısta Maslak’taki Fatih Ormanındayız.. Yer belirlenmesi için Yalova toplantısını beklemiştim. Ulaşım açısından en kolay merkezi olan yer Fatih Ormanı. Otobüs ve minibüsle ulaşım çok kolay. Vasıtadan inip hemen ormana giriliyor. Akşam da geç saate kadar kalıp eğlenebiliriz sürekli vasıta bulma imkanı olduğu için. Google’a girip Fatih ormanı yazdığınızda çıkıyor karşınıza, inceledim piknik yapacağımız alanlar güzel görünüyor, isteyen tahta masalarda oturur isteyen yere kilimini serer. Rahatça oyunlar oynayacağımız geniş yeşil alanlar da mevcut. Yanımızda yiyeceklerimizi getireceğiz ama içeride her türlü ihtiyacımızı karşılayabileceğimiz büfe de mevcut.

İlgililerle de telefon görüşmesi yaptım tercih edilen güzel bir mekan olduğunu söylediler. Ben büyük bir grup geleceğimiz için önceden büyük bir alanı ayırtabilir miyiz diye sorduğumda bunun mümkün olmadığını söylediler. Biz de ne yaparız: erken gidenler büyükçe güzel bir alanda her masaya birer eşya bırakarak ayrılmış olduğunu belirtiriz ki başkaları gelip oturmasın. Önümüzdeki bir iki gün içinde de ben ve Leyla gidip mekanı inceleyeceğiz bize en uygun yeri tespit edeceğiz, o gün de erken saatlerde orada olacağız. Bu konuda sorun yaşayacağımızı sanmıyorum. Beşiktaş’tan Sarıyer’e Maslak’tan giden otobüs ya da minibüslere binmek yeterli.Giriş ücreti arabalar için 7 YTL (arabanın içinde 5 kişi de olsa sadece 7 YTL ödeniyor) Kişi başı giriş ise 1,2 YTL.

Ha bu arada siz Ali Gülcü’nün yağmur yağacak o gün lafına da aldırmayın kıskandığından söylüyor ve atıyor zaten. Meteoroloji 5 günden fazla hava tahmin raporu vermez Alicim istediğin kadar yaz keyfimizi kaçıramazsın..:))

Konuştuğum tüm arkadaşlar dört gözle piknik gününü beklediklerini söylediler. Yine hep birlikte çok güzel anılar kalacak bir gün geçireceğiz... Yalova toplantısında da görüştüğüm Bursalı arkadaşlardan da gelmek isteyenler var. Arkadaşlar bana geleceğim diyenleri yazıyorum, atladığım unuttuğum olabilir. Gelmek isteyenler lütfen geliyoruz diye yorum yazsınlar gelemeyecek olanlar da bildirsinler ki bilelim kaç kişi olacağız:

Sema Şener

Leyla Önder

Zeynep Gülay Kibaroğlu ve oğlu bir de köpeği J

Neşe Evrim

Beenmaya (Özlem ve annesi Hatice)

Ömer Sabahattin Çetin

Dilek Ç. (Annesi ve kızı Simay)

Bülent Göncü

Yeşim Koç

Meral Yağcıoğlu ve babası

Mehmet Onkibar

İlyas Bayram ve eşi

Ümran Zerrin İzci (eşi ve 2 çocuğu)

Solohan

Alb@tros

Mesut Selek

Sema Çürük

Efsane FB 1907 Baterist Metin

Gül’ün İçinden ve eşi Serhat

mavinin güncesi/Hanife

yucel evren

Çalışkan Adem

İncisel

Deniz

Rosemoon

Arslan İlhami

Cansın ebru

Ali Nail ve eşi

Kemal Yaşar Şahin (eşi ve kızları)

Yağmur Zamanı (Sema)

Erol Işık

Ruksan İldan

Zeki Etferat

Arif Öğütçü ve eşi

Cansın Erol

Hülya Tercan

Taner

Sessiz çığlık

Sibel Ulusoy ve yakışıklı oğlu (onları sayıya dahil etmedim tam bilmiyorum geleceklerini)

Blog yazarı olarak 38 kişi, bazı blogerlerin yakınlarıyla sayı 53 oluyor.

Canım arkadaşlarım Leyla Önder, Zeynep Gülay Kibaroğlu, Özlem, Dilek Ç. ve Sema Çürük’e verdikleri manevi destekten ötürü teşekkür ediyorum. Bir değişiklik olursa size bildireceğim… Sevgili Zeynep çok güzel bir blog girmiş bu anlamda, okumayanlara tavsiye ederim. Ben koptum resmen okurken… Sen hep mizah yaz Zeynepcim dedim kendisine…

http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=102792

Sevgilerimle…