50 yıl böyle geçti

Abdülkadir Güler’,“sanat ve edebiyat dünyası” nı,“Elli Yıl Böyle Geçti”adlı kitapta sunuyor.Kitabın adı, bana şair Faruk Çamlıbel’in “Bir Ömür Böyle Geçti” adlı yapıtını çağrıştırdı.

Abdülkadir Güler’in elli yılı, şiir, deneme, makale, gezi yazıları yazmakla; inceleme, araştırmalarla geçmiş. Bu alanda, yayınlanmış 26; yayına hazırladığı 3,yayına hazır 8 yapıtı elli yıla sığdırmış. Onlarca şölen ve sempozyumlara katılmış; ödüller almış. Eğitim,sanat, kültür,edebiyatla ilgili derneklere üye olmuş;yerel televizyonlara davet edilmiş,bu alanlardaki programlara katılmış.

Abdülkadir Güler’le aynı öğretmen okulu (Diyarbakır Erkek Öğretmen Okulu) mezunuyuz.Benden,dört yıl sonra mezun olmuş.Milliyet Blog’da tanıştık.Söke’de otuyor. Kuşadası’ndaki yazlığımda buluştuk, söyleştik. Daha doğrusu, Abdülkadir sanat yaşamını anlattı, dinledik.

Abdülkadir Güler,1946 yılında Mardin/Kızıltepe, Esenli köyünde doğmuş. Ben de Mardin Gülharrin (Ortaköy) de 1960-1961 öğretim yılında, bir yıl ilkokul öğretmenliği yaptım. Bilirim, Yukarı Mezopotamya Ovası’nın sarı sıcağını.

Abdülkadir Güler, sanat yaşamını ,”Elli Yıl Böyle Geçti” adlı yapıtında şöyle anlatıyor:

“Sanat, edebiyat dünyasında, daha ortaokuldayken yazmaya başladım.1962’de Diyarbakır Erkek İlk öğretmen Okulu’ndayken “Mücadele Gazetesi’yle tanıştım. Aradan 50 yıl geçti.1962’den beri Anadolu’da yayımlanan birçok sanat, kültür dergilerinde yazan değerli şair ve yazarlarla tanışma, görüşme fırsatı buldum.

Atatürk’ün ”Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli kültürdür” sözünden yola çıkarak sanat ve edebiyatımıza gönül verdim. Genel olarak halk edebiyatı (Folklor-Halk Bilimi) üzerine yoğunlaşan yazılarla Türk edebiyatında göründüm.

Yazarın sanatının 50.yılı Söke Şairler ve Yazarlar Derneği tarafından 26 Ocak 2915 ‘de kutlanmış.

Yazar,Türk folkloru araştırmalarından Türk kültürüne hizmet ödülü almıştır. Halk edebiyatı alnındaki inceleme ve araştırmaları, Kayseri Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bayram Durbilmez rehberliğinde öğrenci Merve Nur Usluer, ,”Abdülkadir Güler’in Eserlerinde Halk Bilimi Unsurları” adında okulu bitirme tezi hazırlamış. Bu tez, Söke Cumhuriyet Matbaası’nda basılarak kitaplaştırılmıştır.(2010)

Birçok şair,yazar Abdülkadir Güler hakkındaki görüş ve düşüncelerini, çeşitli gazete ve dergilerde dile getirmişlerdir:

Bize, Atatürk’ten dersler aktarıyor. Bu derslerden biri de şu: “Diyarbakırlı, Vanlı, Erzurumlu, Trabzonlu, İstanbullu, Trakyalı ve Makedonyalı hep bir milletin ve hep aynı cevherin damarlarıyız.”Türk Kültür Dağarcığına katkıda bulunuyor.(Mustafa Kemal Yılmaz, Aydın Eski Milletvekili, Yeni Defne,1999)

Özellikle Türk halk folklorunu çok yönlü olarak derinliğine boyutlu olarak işlemiştir. Yaşayan bölgesel türkülerimizi, deyimler ve fıkralarımızı asılarlına sadık kalarak ustaca değerlendirir. Sanatçı, cumhuriyet ve devrimleri ödün vermeden savunmuştur.( Mehmet Aydın, Söke Ekspres Gazetesi,28.12.2012,s.3)

Abdülkadir Güler, bir romancı, bir öykücü değildir. Yapıtlarında, kuramsal edebiyattan çok gerçekçi düşünceler vardır. Şiirleri, didaktik ol0up öğreticidir.Yapıtlar0ının çoğunluğunu, araştırmalara dayalı biyografiler oluşturur.(Enser Turgut Tekin, Gerçek Gazetesi,03.11.2012,s.5)

Güler, gönül adamıdır. O’nun yapıtlarında duygusal derinliği hemen hissedersiniz,diyor Tülay Sarayköylü. Güler ’in ”Söke Ovası” şiirinden bir dörtlüğü okurla paylaşıyor.

Sen güzel Aydın’ın şirin ilçesi/Dillere destandır Söke Ovası/Küheylan yelesi, aslanpençesi/ Bağ, bahçe, bostandır Söke Ovası

Güler,Mustafa Şerif Onaran ’ı TalatHalman’ la TRT’de yaptığı konuşmalardan; sanat, kültür dergilerindeki şiir ve yazılarından tanımış.(s.136) Mustafa Şerif Onaran, seçkin bir şair ve yazar, çok iyi bir genel cerrahtır. Benim de fıtık ameliyatımı yapmıştı. Ölümünden önceki yıllarda, her ayın son cuma günü Ankara Milli Kütüphane Salonu’nda çoğu arkadaşı olan şairleri tanıtır, onlarla ilgili anılarını anlatır; Rüştü Asyalı da bu şairlerin şiirlerini seslendirirdi.

Güler, yazılarında, şiirlerinde, yazılarında; Atatürk’ten, Yunus’tan; bayramlardan, öğretmenlerden, babasından, türkülerden; Söke’nin kurtuluşundan; çocukluğunun geçtiği yörenin düğünlerinden, gelenek ve göreneklerinden; gezilerindensöz etmiş.

Bu ülkede; kinden, nefretten arınmış; dostça yaşamak için de “Kinden Irak” şiiriyle insanlara sesleniyor:

İnsanlarla barışık zeytin dalı gibi ol/ Hanende eli açık yiğit malı gibi ol/Namert eli değmemiş, kinden, garezden ırak/Harama bulaşmamış Azer balı gibi ol.

Güler,  “Elli Yıl Böyle Geçti” adlı yapıtında; Anadolu’yu, Anadolu insanını, bu insanların düşüncelerini, görüşlerini, izlenimlerini dile getirmiş.

İrtibat adresi: P.K 40.Söke /Aydın