Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Haziran '16

 
Kategori
Öykü
 

60 Yaşında bir Berjerim ben.....(Bölüm 1)

60 Yaşında bir Berjerim ben.....(Bölüm 1)
 

 Ben bugün size 60 yıllık yaşam öykümü anlatacağım.60 yıl önce İstanbul Kuledibinde bir ustanın atölyesinde dünyaya gözlerimi açtım.Benimle beraber 3 kardeşim ve iki ablamla birlikte.Ustam genç fakat konusunda çok deneyimli bir kişiydi.Bir gün dükkanına genç ve çok yakışıklı, varlıklı olduğu kıyafetinden belli bir zat gelmiş.Bizi ısmarlamış ona. Ustam da o gün yapmaya başlamış bizi.Çünkü iyi bir miktar avans vermiş bizim için. Ben bunları ustam yan dükkandaki nalbura anlatırken duydum.

 O tarihlerde berjer denen koltuklar çok moda imiş. Bütün iyi halli aileler salonlarına mutlaka berjer koyarmış. Oturması çok rahat, zarif ve soylu bu koltuklar ceviz ağacından imal edilir, ipek kumaşlarla döşenirmiş.İşte ben , kardeşlerim ve ablalarım da böyle imal edilmişiz.Gomalak cila denen bir cila bile sürülmüş ceviz kolçaklarımıza.

 Bütün hepimizin yapımı bitince bir gün genç ve yakışıklı bey geldi ve bizi bir kamyonete yükleyip yola çıktık. 6 Kardeş nereye gittiğimiz bilmeden öyle boynu bükük yeni yaşayacağımız eve doğru yollandık.

 Bizi yeni evimizde genç adam yaşlarında güzel bir kadınla biri 10 diğeri 7 yaşlarında iki kız çocuğu karşıladı. Kız çocukları çok şık giysiler giymişti ve başlarındaki tafta kurdeleleri ile çiçek gibi duruyorlardı. Bizi yeni evimizde geniş daha sonradan salon dendiğini öğrendiğim aydınlık bir yere yerleştirdiler. Yerdeki harika haliların üzerinde ipek minik çiçekli açık renk giysilerimizle çok güzel durduğumuzun farkındaydık.

 Biz kurum kurum kurulurken yeni mekanımızda ailenin birbirine ne kadar sevgi ve şefkatle yaklaştığını farkettik. İçimiz epey rahatladı. Mutlu bir yuvaya düşmüştük ve çok şanslıydık.

 Günlerimiz bu sevgi yüklü yuvada mutluluk içinde geçerken bir gün sert esen bir rüzgar aileyi etkiledi. Evin güzeller güzeli annesi birden rahatsızlandı. Onu çok seven evin beyi bu hastalıktan o kadar etkilendi ki eşini nasıl tedavi ettireceğini bilemedi.Tabii güzel kızlar da çok üzüldüler annelerinin bu hastalığına. Dediler ki nazar değdi bu güzel aileye. Sanıeım nazar değdi. Zira güzel evlerinde çok mutlu yaşıyorlardı. Ben ve kardeşlerim, ablam ne mutlu , neşeli günlere şahit olduk,ne kahkahalar atıldı üstümüzde.

 Yıllar geçti acısı ile tatlısı ile , kızlar büyüdü.Karnelerini gördük o salonda. Hediyeler verdiler birbirlerine. Diplomalarını kutladık. 

 Bir gün bir telaş evde. Herkes koşturup duruyor. Meğer daha büyük bir eve taşınıyormuşuz.Daha büyük ve çok daha güzel bir eve. Evin babası işlerini büyümüş ve daha çok para kazanmaya başlamıştı galiba.

 Bu arada kızlar da epey büyümüştü.Artık genç kız olmuşlardı. Eve arkadaşlarını çağırıyorlar ve güzel sohbetler oluyordu bizim yanımızda. Evin annesi babası da artık orta yaşlara gelmiş , saçlarına aklar düşmeye başlamıştı.

 Yeni evimiz çok güzel ve ferahtı.Bu arada yeni eve geçerken bizim giysilerimiz de değişmişti. Zira minik çiçekli ipek giysilerimiz üstünde otura otura biraz yıpranmıştı. yeni eve gitmezdı bu giysiler. Yeni giysilerimiz şeker pembesi kendinden desenli ipek bir kumaştan yapılmıştı ve eskilerinden daha çok yakışmıştı sanki bize.

 Bir gece bir sürü insan geldi eve. Ellerinde çiçekler, gümüş tepside çikolatalar olan insanlar, Herkes çok şık giyinmişti. Bu arada dikkat ettim evin büyük kızı ki artık 20  lı yaşlardaydı, bir heyecan ,uçuyor sanki.

 Meğer gelenlerin arasındaki kılkuyruk delıkanlıya istiyorlarmış bizim kızı. Şu insanlar çok tuhaf. Kız güzel, oğlan çelimsiz kılkuyruk, yakışır mı birbirine.

 O gece aileler anlaştılar ve yakın zamanda düğünü yapmaya karar verdiler. Ne lüzum varmış beklemeye. Her ikisi de okullarını bitirmiş. Bunlara hep biz şahit olduk oturduğumuz yerden. Oysa delikanlı daha askerlik yapmamış, bunu da duyduk daha sonra konuşulurken.

 Benim öyküm devam edecek. 

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..