68 kuşağı ve bugünün gençliği, sigarayı bırak komediye bak.

Günümüzde komedi yaşanmaya başladı.
Zira ekonomi duvara tosladı. Dünya'da petrol fiyatları çıkışta, ülkemde Polat Alemdar hayranlığı revaşta. Son günlerin flaş gündemi 68'liiler. Oysa günümüzde 68'lileri tartışanlara bakın. 68 ruhunu içinde taşımayanların onları yargılamaları ne kadarda komik.

Oral Çalışlar ve oğlu, Ünal Batu ve kızı, Kezban Hatemi ve oğlu. Bir ele alalım bu muhteremleri.Ünal Batu diplomat olması nedeni ile yurt dışında görev yapmış ve de çocukları bulunduğu ülkelerde eğitimlerini tamamlamış. Sevgili Batu o kadar tepkili ki bu dünyaya çocuk doğurmak istemiyor. Oysa doğuracağı çocuk hiç süphem yok ki doğurup sorumluluğunu üstlenemeyen milyonlarca aile nin çocuğundan daha yararlı biri olacaktır.Tabi ki bu sevgili Batu'nun tercihi. Batu 68'lileri en doğruya yakın savunan.

Kezban Hatemi; Çağdaş bir türk aydını ve 68'in acısını yaşamış 12 eylül sonrası o kadar korkmuş ki, oğlumda bizim çektiklerimizi çekmesin diye Fransız Lisesinde okutmuş ve Fransaa'da hukuk tahsilini tamamlamış. Bu korumacı anlayış sonunda ne acı ki 68'lileri anlamak için alt yapıdan uzak yetişmiş. Bir aydın ve 12 eylül şartlarının şekillendirmesinden nasibini almış.

Oral Çalışlar; Yazar. O kadar korkmuş ki o da oğlunu Alman lisesine vermiş Üniversite yaşamını yurt dışında tamamlamış. o da yazar bir oğul yetiştirmiş. Tüm 68'liler gibi o da çocuğunu koruma adına 12 eylül genci olarak yetiştirmiş. Türk islam sentezine yakın, biraz milliyetci biraz da islamcı. Solcuların vasat akılda sağcıların zeki gençler olduğu keşfini yapmış. İnternette örgütlenerek birçok sorunu çözebileceğini düşünen bir yazar.

Kişisel görüşüm Sevgili Batu 68'lilerden haberdar. Sevgili M.Ali Hatemi kulakdan duyma. Çalışalar ise ne acı ki bihaber. Tabi bunlar normal sonuçlar.. Açlık sefalet, yokluk görmemişler, anlamalarını da beklemek olmaz.

Unutulan 68'liler nerde? 12 eylül'ün boldozer gibi üstümüzden geçen bizlerin çocukları ne yapıyor? Bu sorunun cevabı ne hazin ki bugünde yok. Zira bunların hala televizyon ekranlarına çıkmak için imkanları yok. Bunları televizyonda konuşturmaya yanaşacak televizyon da. Zira Emek sermaye hala kavgalı. Zira dün olduğu gibi bugünde sermaye acımasız. 68'lilerin bir yanlışı apacık ortada. Çektikleri acıları çocuklarına çektirmemek adına
ayı'nın yavrusunu sevdiği gibi sevmiş, yani boğmuş öldürmüş. Bununla yüzleşmekten korkmamak gerek. Bu günün gençliği neden duyarsızın altında yatan 68'lilerin bu korumacı davranışları.

Şündan da kimsenin şüphesi olmasın bunlar bugün konuşuluyorsa; Bilinmeliki hükümet zor durumda, gündemi değiştirmek için bir oyun.
Sigara yasağını ele alalım. Sigara'nın zararlı olduğu yeni mi keşfedildi? Sivri sinek avlayacaklarına bataklıkları kurutmak neden akıllarına gelmez? Bu toplumun sigara içmemesi için yasaklamak dışında bilinçlendirmek gibi bir yol yokmudur? Eğitimde kaliteyi yükselterek bunun azaltılması sağlanamz mı?
Eğer bu şekilde sorunlar halledilecekse, hükümet'e bir önerim var.

Bu ülkede fakir olmak yasaktır. Fakirler sokakta yürüyemez. Bu kararı aldıklarında insanlar ya sokakta gezemeyecek ya da zengin olacaklar. Hükümetimiz ne diyorsa doğrudur. Yasak sa yasağa uyulmalı. Fakirlik yasak sa zengin olunmalı. Nasıl mı? Benim vatandaşim işini bilir......