8 Mart Dünya Kadınlar Günü rakamlarla Kadına şiddeti konuşmaya devam ediyoruz

Değerli dostlar Dilek'in Sevgi Köşesinden kocaman sevgi dolu bir merhaba. Bu yazımda da sizlerle 8 Mart Dünya Kadınlar Günü yaklaşırken okumakta olduğum rapordan çarpıcı sonuçları paylaşmaya devam ediyorum. Bu rapor Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Hacettepe Nüfus Etütleri Enstitüsü İşbirliği ile 2014 yılında gerçekleştirilmiş olan "Türkiye'de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması" özet raporudur. Öncelikle tekrar çalışmaya emek veren herkesin yüreğine emeğine sağlık demek istiyorum.

Çalışma Türkiye genelinde 12 istatistiki Bölgede (Düzey1), kır/kent ayrımında tahmin üretilecek biçimde gerçekleştirilmiş. 12 İstatistiki Bölgede yer alan iller bilgi amaçlı aşağıda verilmiştir;

1. İstanbul (İstanbul)

2. Batı Marmara (Tekirdağ, Edirne, Kırklareli, Balıkesir, Çanakkale)

3. Ege (İzmir, Aydın, Denizli, Muğla, Manisa, Afyonkarahisar, Kütahya, Uşak)

4. Doğu Marmara (Bursa, Eskişehir, Bilecik, Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova)

5. Batı Anadolu (Ankara, Konya, Karaman)

6. Akdeniz (Antalya, Isparta, Burdur, Adana, Mersin, Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye)

7. Orta Anadolu (Kırıkkale, Aksaray, Niğde, Nevşehir, Kırşehir, Kayseri, Sivas, Yozgat)

8. Batı Karadeniz (Zonguldak, Karabük, Bartın, Kastamonu, Çankırı, Sinop, Samsun, Tokat, Çorum, Amasya)

9. Doğu Karadeniz (Trabzon, Ordu, Giresun, Rize Artvin, Gümüşhane)

10. Kuzeydoğu Anadolu (Erzurum, Erzincan, Bayburt, Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan

11. Ortadoğu Anadolu (Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli, Van, Muş, Bitlis, Hakkari)

12. Güneydoğu Anadolu (Gaziantep, Adıyaman, Kilis, Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin, Batman, Şırnak, Siirt)

Bu bölgelerden seçilen 15 084 hanede 15-59 yaş grubunda Nisan-Ekim 2014 tarihleri arasında 78 ilde 7 462 kadınla yüzü yüze görüşülmüş. Kadınların halen yada daha önce yakın ilişki içinde oldukları eş/nişanlı/sözlü/erkek arkadaş tarafından bırakıldıkları fiziksel, cinsel, duygusal şiddeti kapsamanın yanı sıra eğitimlerinin ve ev dışında ücretli çalışmalarının engellenmesi ve ısrarlı takip sonucunda yaşamlarının kısıtlanması gibi farklı şiddet biçimleri de sorgulanmıştır. Ülke genelinde en az bir kez evlenmiş kadınların yaşamının herhangi bir döneminde fiziksel şiddete maruz kalma oranı %36 , başka bir deyişle her 10 kadından 4'ü erkeklerin fiziksel şiddetine maruz kalmış. Son 12 ayda ise erkeklerin fiziksel şiddetine maruz kalmış kadın oranı %8 olarak belirlenmiş.

Eğitim düzeyine göre fiziksel ve/veya cinsel şiddet yaygınlığına baktığımızda eğitim düzeyi arttıkça kadınların maruz kaldığı şiddet azalmaktadır. Eğitimi yok/ilkokulu bitirmemiş kadınlarda yaşamının herhangi bir döneminde fiziksel ve/veya cinsel şiddete maruz kalma oranı %43, lisans ve lisan üstü eğitim düzeyinde ise %21'dir. Bununla birlikte raporda lise düzeyinde eğitimi olan kadınların dörtte birinden fazlasının, üniversite ve üzeri eğitimi olan kadınların beşte birinin fiziksel ve/veya cinsel şiddete maruz kalmasına dikkat çekilmiştir.

Medeni duruma göre ve/veya cinsel şiddet yaygınlığına baktığımızda boşanmış ya da eşinden ayrı yaşayan kadınların yaşamının herhangi bir döneminde fiziksel ve/veya cinsel şiddete maruz kalma oranı %75 gibi çok yüksek bir orana sahip. Bu duruma göre şiddetin kendisinin bizzat boşanma nedeni olduğu söylenebilir. Çalışmanın gerçekleştirildiği dönemde halen evli olan kadınların ise yaşamının herhangi bir döneminde fiziksel ve/veya cinsel şiddete maruz kalma oranı %36 olarak belirlenmiş. 

Refah düzeyine göre fiziksel ve/veya cinsel şiddet yaygınlığına baktığımızda şiddet refah düzeyi arttıkça azalmakta. Düşük refah düzeyinde yaşayan kadınların yaşamının herhangi bir döneminde fiziksel ve/veya cinsel şiddete maruz kalma oranı %43 iken yüksek refah düzeyinde yaşayan kadınların %31 olarak belirlenmiş. Bununla birlikte raporda ekonomik sorunların ortadan kalkmasının ya da azalmasının şiddeti ortadan kaldırmaya yetmediğinin söylenebileceğine dikkat çekilmiştir.

Çalışmaya göre Duygusal şiddet/istismar yaygınlığı incelendiğinde Türkiye genelinde kadınların yaşamının herhangi bir döneminde duygusal şiddet/istismara maruz kalma oranı %44 olarak belirlenmiştir. Batı Anadolu %54 ve Orta Anadolu %50 oranı ile kadınların yarısının duygusal şiddet/istismara maruz kaldığı belirlenmiştir.

Raporda ekonomik şiddet/istismar kadının çalışmasına engel olma ya da işten ayrılmasına neden olma, ev harcamaları için para vermeme ile kadının gelirinin elinden alma olarak tanımlanmıştır. Türkiye genelinde bu davranışlardan en az birine yaşamının herhangi bir döneminde maruz kalan kadınların oranı %30 olarak belirlenmiş. Kadınların %9'unun yaşamının herhangi bir döneminde ev ihtiyaçları için para verilmemesi ve evlenmiş kadınların %5'inin gelirin elinden alınması şiddet/istismara maruz kaldığı belirlenmiştir.

Değerli dostlar 8 Mart Dünya Kadınlar gününe yaklaşırken rakamlarla konuştuk. Hangi eğitim ve refah düzeyinde olursa olsun kadınlar fiziksel ve/veya cinsel şiddet görmekte. Bununla birlikte %44 gibi çok yüksek bir oranda aynı zamanda Duygusal şiddet/istismara maruz kalmakta. Kadınları çalıştırmıyor, ev ihtiyacı için para vermiyor, çalışıyorsa da elinden gelirini bir şekilde alıyoruz. Üstüne birde duygusal şiddet/istismar ediyoruz. İşte böyle değerli dostlarım hiçbir varlığa şiddetin olmadığı bir dünyada yaşamak her varlığın hakkı. Sevginin, hoşgörünün, birliğin, birlikteliğin, barışın, mutluluğun olduğu bir dünyada "YAŞA"mak dileğiyle, sevgiyle kalın.