- Kategori
- Gündelik Yaşam
Arabamın canına okudular
Geçtiğimiz hafta içerisinde 2001 model otomobilimi, kendi servisine, rutin 50.000km. bakımını yaptırmak için verdim. Gerekli kontrolleri yapıldı, yağı, yağ ve hava filtreleri değiştirildi ve aynı gün içerisinde bana teslim edildi. Aldığım günden beri, zaten bir kez olsun arıza yapmayan araç, bakım sonrası da her zamanki gibi yine saat gibi çalışmaktaydı.
Hafta sonu oğlumla birlikte gezmeye çıkan eşim, benzinin azaldığını görünce; yıllardan beri hem araç benzinimizi hem de evin kalorifer yakıtını aldığımız, devamlı müşterileri olduğumuz, benzin istasyonundan kurşunsuz benzin aldı. Alış o alış. Ertesi gün araba başladı teklemeye, çekişten düşmeye, pır pır etmeye. Tabi hemen aklımıza, yeni bakımdan çıkan araba için, benzinden olabileceği geldi.
Dün, devamlı ustamız olan Mustafa Bey'e aracı götürdüm. Usta, dinledi motoru ve benzinden olma ihtimalinin yüzde seksen olduğunu söyledi. Aynı günün akşamında, iş çıkışı malum benzin istasyonuna uğradık, durumu arz ettik. Dünya çapında bir petrol devi olan markanın bayii olan ve İzmir'in ve Karşıyaka'nın en büyük istasyonlarından biri olan satıcımızın yaklaşımı gerçekten de ne markanın, ne de bayinin adına yakışır şekildeydi. "Bizim yoğurdumuz ekşi değil" düz ve kuru mantığının yılmaz savunucuları şeklinde ve kararlılıkla kendilerine toz kondurmadılar.
Biz de "koyun"uz ya, dönüp arkamızı gideceğiz sanmaktalar tabi, genelde olduğu gibi. Bugün, malum petrol devi markanın web sitesinden, şöyle usturuplu bir yazı yazdım ilgililerine. Şimdi merakla, adlarına yakışan bir geri dönüşleri olacak mı olmayacak mı bunu bekliyorum. Bu yazıda, dikkat edeceğiniz gibi, özellikle, ne markanın ismini, ne de istasyonun adını ve nerede olduğunu belirtmedim. Firmadan gelecek ya da gelmeyecek tepkiye göre bir başka yazıda olumlu ya da olumsuz tecrübemi, duruma göre, gerekirse isim de vererek paylaşacağım efendim.
Bu konuda bilgi ve deneyimi olan okurlarımdan da yorum ve katkılarını beklemekteyim.