Her sabah aynada yeni bir çizgiyle karşılaştığımda bunun yaşlılık değil, yaşanmışlıkla ilgili olduğunu düşünecek olgunluğa eriştim nihayet. Arıza sinyalleri veren kilolu bir bedenim olsa da ne gam?..
“Hayat çok tuhaf.Çocukken zaman çok yavaş geçer. Sonra bir de bakmışsın 50 yaşına gelmişsin ve çocukluğundan ne kalmışsa geriye bir kutuya sığmıştır. Tozlu bir kutuya…”* Eski evlerde tavan ..
Yaşamı belirli bir yaştan sonra derinden duyumsamak mıydı büyümek? İlk kez siyah okul çoraplarımla vedalaşıp, annemin uzattığı incecik naylon çoraplarla tanışırken hissetmişti..
"Yüreğimde güz güllerinden damıtılmış bir sonbahar...Kış bir adım ötede. Tam da yaşamın tadına sırrına varmışken, hala yapacak çok iş varken, her şeye rağmen aşık, here şeye rağmen umut doluyken.....
“Kendimi bir şekerleme paketi kazanmış küçük bir çocuk gibi hissediyorum. Önce büyük bir zevkle ve iştahla yedim ama azalmaya başladıklarını bir kez hissedince, şimdi teker teker tadını alarak yiy..
“Arkana bile bakmadan gitmek istersin /Öyle her şeyi bırakmana falan da gerek yok/ Anıları bırakabilsen yeter…” E.Cansever Galata Köprüsünden Karaköy’e Haliç’i seyrederek yürüyorum. Bir eli..
Burada yazarken kim olduğumuzun, ne olduğumuzun bir önemi olmadığını düşünüyorum. Önemli olan yaz..