İkibinli yılların başında, kısa bir süre, Gümüşhane Kelkit'te çalıştım. Görevimin gereği, ayın yirmi gününü Kelkit'te on gününü ise İstanbul'da geçiriyordum. Benim için bulunmaz bir fırsattı. Libya..
Tamirci çıraklarıydı Yağlı ve kirli - Gözleri hariç- Top oynayan çocuklara bakıp, dayak ve küfür yerlerdi Gündüzleri ustadan Akşamları babadan Fena halde itili..
Betonarme binaların arasında gölgede Sövgü gibi yaşamaya bırakılmış yalnız bir ağaç Kesseler daha iyi Sanki kahırlı bir ressamın çizimi Betonu bilmem ama ..
Önce sevdiğim gitti bugün Peşinden sevdiklerim birer ikişer En sonunda dostlarım da katıldı gidenler kervanına Yarın da ben gideceğim ya Gitmek fiili üstüne bug..
Dağların özgür rüzgarı Esip gelir ansızın Onlar zaferlerini kutlarken Yaşamak bir nöbettir uzaklarda yol gözleyen bir çift güzel göz gibi umudun türküsüyl..
Dün gece sen yine aklıma girdiğinde Kadıköy'ün üstündeydi O, dünya güzeli kentin altın madalyasıdır Göktaşları değil bağrındaki yaraların nedeni Onbinlerce yıllık tanıklığı..
Yetmişli yılların başında, İstanbul’da babam bir yandan küçük esnaflık ve ticaretle uğraşırken, diğer yandan, yeteneği ve Maçka’dan, atalarından gelen kültür birikimiyle, çok güzel horon oynamasıyl..
Büyük Patlama'dan ulaşan sesler gibi Masallar hala acı Doğumu sancılı olmuş, Evrenin yaşamı sancılı İnsana bunlardan çokça pay düşmüş Dağlar da öyle zonklardı Tuzla'da ..
Bir yanda kurşun yağmuru Bir yanda ilik donduran ayaz Vurulmuş kalmış Karşıtların birlikteliği içinde Süleyman Dede Üniforma soluk yeşil Kan kırmızı Kar be..
Bir el etek öpülesi uzaklıktadır da Bütün nimetler Sen yine de dosdoğru gidersin başını çevirmeden Destanı yazılmamış babaların anısı sende saklıdır Türküleri yakılmam..
İstanbul'da doğdu. (1953)Trabzon Maçkalı bir babanın oğlu olarak... Aile geleneğinden gelen halk ..