Orada bir kız var. Güneşe dönmüş yüzünü. Belki de kendisi güneş. O bile bilmiyor. Yanıbaşındaki ihtiyara bilmediğim dilden türküler söylüyor. Sesinde titrek bir sabah. Uyanışların en gücü ve en ist..
İki saatlik sıkıntılı bir yolculuktan sonra arabadan inip Bay K.nın “Vaha” adını verdiği atölyesine vardığımızda, yapacağım işi az çok biliyordum. Halime “Bir şey olmuyor korkma” dedi adamla buluşm..
Bir gün çok küçüktük biz ve mantık dersine girdik. Dışarıda kar yoktu yağmur da ve güneş de. Ne yapraklar yeşeriyordu okul bahçesinde ne de savrulup uçuşuyorlardı rüzgarın kollarında. Hatta bahçede ağ..
Caminin önünde yalnızca birkaç ihtiyar toplanmıştı. İmam bir yandan kavurucu öğle sıcağının nimetlerini alnından silerken, bir yandan da teneşirdeki ölüye dualar okuyordu. İhtiyarların epey arka..
Şahmeranın çocukları, hadi gelin ardımdan, cebimden mutlu günler dökülüyorKesme şeker tadında pembe, açılıp yaşanmamış bir cep ki diktikçe sökülüyor Hadi yerleşin, sudan çatlamış gövdeme, ..
Her sabah olduğu gibi, bu sabah da Ali Bekir’in – genellikle benim gibi işsizlerin müdavimi olduğu- kahvesinde oturuyordum. Köşedeki simitçiden aldığım bir simidi çayıma katık etmek üzereydim ki, E..
Vakit oldukça ilerlemişti. Zavallı yavrucağın durumunda hala bir düzelme yoktu. Bağırıp çağırıyor, kendini yerlere atıyor, başında bekleyen dört kadın, kızın ellerine hakim olamıyordu. Bıraksalar k..
Tapu müdürü Nazım Bey, masasında yığılı duran evraka bakıyordu. İşten asla kaçmayan, çalışmayı ibadet sayan bu adam, şu dakika itibarı ile, kaçacak delik arıyordu. Masasında kağıttan bir dağ oluş..
32 yaşında bir belediyeciyim. Mahalli İdareler/ Fırat Üniversitesi mezunuyum. Tam bir roman delisiyi..