Çocukken kelebek olmayı isterdim. Armut ağacının tepesine çıkar otururdum. Zaman zaman buradan dünyaya bakmayı çok severdim. İstediğim yere uçabilmek, en güzel çiçekleri koklayabilmek, üzer..
Hayatın özü mutlu olabilmenin sırrını bulmakta yatıyor, mutlu olmak kolay mı peki? Yaşadığın anın keyfini tüm hayatına sığdırabilmek. Tüm hayat boyu mutlu olmak değil aslında amacımız..
Karadeniz'in sert rüzgarlarının eğemediği, yoksulluğu yüreğinin derinliklerinde. Gözlerinin karasını daha da karartan, kendince mutluluk oyununu sahneleyen; çocuk büyümeyen bir çocuğu ruhun da yaşı..
Karadeniz'in sert rüzgarlarının eğemediği, yoksulluğu yüreğinin derinliklerinde. Gözlerinin karasını daha da karartan, kendine mutluluk oyunu sahneleyen çocuk: Özgürlük onun yaşam biçi..
Üşüyorum. İçerisi çok da soğuk değil, ama ben üşüyorum. Kış geldi artık. Sonra nefesimle cama doğru üfledim, birkaç kez ‘’hohhhh’’sonra hafifçe gülümsedim. Üşüyordum ama içimdeki sıcaklık camdaydı ..
Adam genç kadına seslendi: - Bana gözyaşı borcun var! Genç kadın sordu: - Nasıl öderim? Adam gözlerini kırptı; - Haydi gülümse! Gülümsedi genç kadın. Adam, cebin..
Her şeye rağmen sevdim ben hayatı, buğulu karelerin ardındada olsa. Ben en güzellerini, en saflarını, en hüzünlülerini, nadide bir çicek gibi büyüttüm yüreğimde. Geceleri düşlerimde, gündüzler..
Yeni bir mevsimin ilk ayındayız. Ben bu satırları yazarken yaz yeni başladı. Hayat tuaf iniş, çıkışlarla dolu. Hayatı kör karanlıklarda el yordamı ile tanımaya çalışmak ve belki de bu yüzden gördü..
Bugün yine kırgınım kederliyim, içimde sıkıntı, kalbimde hafif bir sızı var; Pişman değilim yaşadıklarımdan, öfken de bundan belkide çok şey mi istemiştim .Yoksa çok mu hayal kurmuştm. Neydi ist..
''Ne sözlerin tadı kaldı. Ne şarkılar seni andı. Bin teselli kar etmez. Aşk yolcusu yalnız kaldı.'' Başımı geriye atıp. Koltuğa yaslanıp derin derin nefes alıp kendime gelme..
18.03.1950 yılında Samsun'un Bafra ilçesinde dünyaya gelmiş. Altı çocuklu bir işçi ailesinin üçün..