Aydın'a çalışmaya giden Irgat Ali, orada birkaç ay kaldıktan sonra yolda aksiliklerle karşılaşıp güç bela köyüne dönebilmişti. Yolcuk o kadar yorucu geçmişti ki, evine gelirken eşine küçük de olsa..
Hasretinden durdu duracak, Çok dayanmaz artık yüreğim, Yine mi küs olduk yoksa yine mi darıldık, Benim küstüm çiçeğim. Bir küsüp bir barışıyoruz, Ayrılığa mı alışıyo..
Bütün çiçekler güzeldir ve hepsinin de bir ifade tarzı bir dili vardır...Bence en güzel kokulu çiçeklerden birisidir... Mis kokulu lavanta.. Eskiden annelerimizin, ninelerimizin san..
Yeni bir sabaha uyandım. Bugün biraz neşesizim, keyifsiz olduğumda çok sessiz olurum ben. Tabiri caizse "süt dökmüş kedi" misali. İnsanı en çok yoran şey anlaşılamamak. Kendimi zor bir insan olarak..
Bazen yeni doğan bir bebek gibi gözlerimi açmak istiyorum dünyaya. Hani bebek doğduğunda anne tüm acısına rağmen duymak ister bebeğin ilk ağlama sesini. Öyle işte yeniden bir ağlamayla yaşama ..
İnsanları ve yaratılmış tüm canlıları severim. Yazmak amatörce de olsa hayatımda bir süredir var...