İçinde fırtınalar neden kopar ki insanın? Kendi denizindeki dalgalar adam boyu olur da neden yüzüne yüzüne vurur? Bir bakışın taşıdığı zirveden düşmek midir bakıp da görememek? İçine sevdiğinin kokusu..
Eylül yapraklarının sarı serinliği dolar içeri açık pencerelerden. Perdeler bir başka türlü hareketlenir rüzgar eşliğinde. Cıvıl cıvıl değil de ağır aksak, isteksiz savurur eteklerini. Hazan, hüznün d..
Gece yarısına yaklaşırken saat, yokluğunu iliklerinizde hissettiğiniz, eksikliğinin zehirli, acı sularını, damarlarınızda bütün bedeninizi dolaşırken bulduğunuz birisi var mı? Böyle bir yoklukla geçir..
Sevmek’ti bir önceki yazımın başlığı. İlk cümlesi de, Sevmek ve sevdiğini gözünden bile sakınmak… Yazı eski aslında ama gün yüzüne çıkışı yeni. Eski de olsa, zaman geçtikçe, her yeni okuyuşta yeniden ..
Sevmek ve sevdiğini gözünden bile sakınmak… Onun sevinciyle sevinebilmek, mutluluğunun senin ayaklarını yerden kesebilmesi. Mutluluğunu sağlayabilmenin hazzı ile üzüntüsünü yok edememenin kederi içind..
Sabah güneşi vardır ya hani, kızıla bürünür gözle görünen her yer. Bulunduğun yere göre ya dağların ardından çıkarır başını mağrur bir tavırla, ya da karşıdaki denizin maviliğine nazire yaparcasına al..
Sevdiğini görmekten, ellerini tutmaktan, ona sarılmaktan daha güzel bir şeyden nasıl söz edebilirim ki ben. Bu nasıl güzel bir şey olmaz ki. Kalbimin çarptığını duyabildiğim her saniye onu düşünürken,..
1969 yılında Tarsus'ta doğdum. İktisat Fakültesi ve Su Ürünleri Fakültesi mezunuyum. Amatör olara..