“Varlık ve yokluk arasındaki incecik çizgide konaklıyor sevdam. Ne var olduğunu biliyorum ne de yok olduğunu… Garip duyguları taşıyor yüreğim. Tüm duygular şaşırmışta, ne yapacağını bilmez gibi… Her ş..
Usulca akar sular ve usulca akar ruhun, ruhuma. Ne olduğunu anlamayacağım bile… Yüreğim ellerinin arasında ve yüreğin ruhumun sokaklarında gezinecek… Ruhumun dar sokakları sana doğru şimdi… Çıkm..
Uçsuz bucaksız okyanuslarda yol alan, beyaz geminin kaçak yolcusuyum… Yüreğim; küçücük penceresinden güverteye bakan, odanın camında sıkışıp kalmış…Ne yolculuk yıpratır beni ne de okyanusun tu..
Ruhumun derinliklerine sakladım seni…Derinlere attım ki elimi uzatıp almam kolay olmasın diye Öylece unutulup gidesin diye o tenha köşedeAklıma geldiğinde, almaya çalıştığımda o köşeden ba..
SusSus ki sözcükler dağılmasın etrafa.Sus ki ağzından çıkan tek kelime çoğalıp bozmasın keyfiniSus ki anlamlandırılmasın söylediklerinİçinden geçenleri söyleme birdenTut içinde, h..
Ruhumu serbest bırak… Bedenim dolaşıyor belki yeryüzünde ufak bir tebessümle ama yok artık onunda gücü..Ruhumu serbest bırak… Geceleri uyur belki beden ama dolaşır ruhumun elleri güzel yüzünde…
Tüm gücüyle sıkmaya başladı elindeki hediye paketini.. Kol düğmeleri kanatmaya başlamıştı pamuk ellerini.. Oysa ne acının ne de elinden süzülen kanların farkındaydı.. Arkasına bakmadan yürüdü.. Kaybol..
Soğuk esen rüzgar yüzünü bıçak gibi kesiyordu. O ise soğuğa ve rüzgâra aldırmadan yürümeye devam etti. Elindeki küçük hediye paketini tüm gücüyle sıkıyordu… Paketin içindeki kol düğmeleri eline batmış..
1981 yılında aslında istenmiyor olsam da geç alınan karardan dolayı hayattayım:)) Haritacıyım ve işi..