Kuruntular üzerine ne söylersiniz bilmem ama benim çok söyleyecek sözüm varmış onu anladım. Kuruntu yapmak, kurmak, düşünmek düşünmek, karşındaki şeye başka manalar yüklemek… Bu ara şikayet..
Bekleyişler umut barındırır, birini beklemek, sınav sonuçlarını beklemek, ev işini beklemek, baharı beklemek ardından bi soraki mevsimi beklemek… İçimizde hep bi koşuşturma heyecanı taşır, bir an o..
Emekli olmak ve gitmek gezmek dolaşmak yeni yerler görmek yeni insanlar tanımak istiyorum… Ama hiç yaşlanmadan yapsam bunları, şimdiki yaşımla yapsam, dinçken bedenim. Olamaz mı mesela? Çal..
Bazen gerçekten canımı sıkan her şey üst üste gelir ki bu gününlerde hep durumum bu. Doğru yer ve doğru zamanda hiç bulunamadım. Ya da hep bir dakika arayla kaçırdım. Mahkum ediyorum son zamanlarda..
Tuhaftır ilişki çıkmazlarında ortada kalmak. Ne tarafa gideceğini bilememek en tuhafıdır. Kendi ilişkin içinde gel gitlerini düzenleyemezken, ne olup bittiğini anlamadan en yakın arkadaşının, dostu..
Bir dakika sonra ne olacağımız belli değil... sahi o zaman herşeyle mutlu olmalı. Hayat böyle bir şey; tanık oldukça, yaşadıkça en çok da kaybettikçe öğreniyorum. Birini kaybedince, birinden ayrılı..
Ne oldu diyorum? Olmadı diyor, yürümedi... Nasıl neden diyorum, bu kadar güçlü severken ne oldu da yürümedi diye tarif ediyorsun? ................ Susuyor, anlaşamıy..
Sevgili sorumlum; Sessizliğimi korkaklık, nezakatimi saflık, hoşgörümü cahillik olarak gördüğünü fark ettiğimde kırıldım sana… Sevgili Misafir; En güzel porselenlerimi, en değerli gümüş kaş..
Hüzünlü olabileceklerini tahmin ediyorum... ama kuşkusuz devam edeceklerdir yaşamaya..ahh beyaz orkidem, zezem...Çiçeklerim bensiz kalınca küsecekler yaşama.. suyunu alıp güneş ışınını almala..
Hani kurallarının esiri olacaktın ? Hani duygularını yaşamayacaktın, söz vermiştin kendine.. Bir yarayı daha kaldıramazdı bu yürek.. Ne oldu şimdi? Ne değişti. Duygularınmıydı han..
Tıbbi sekreterim aynı zamanda edebiyatla meşgulüm ..