Asılı kaldı cümlelerimHer gece kan revan içindeHer gece eceliyle cebelleşmekteRakı sofralarındaki her yudumDaha da cayır cayır yakıyor dudaklarıHer, kadeh kokusu Daha da azdır..
Bir kara boşluğa bakıyor gözlerim, Bir kara rüzgarla yanıyor ellerim, Avuç açmış yakarırken hudaya, Bir karanlık hikayeyle yanıyor yüreğim;Mil mi çekilmiş gözlere nedir!?Yok mudur ..
Geceydi katran karası akan yaşların ardı sıra gelenduvar köşelerine çarpılmış canlarınher yanından sızan…Geceyditozu toprağı karıştırıp üstüne yığan boranları büyütenbeklet..
Katran karası bir sabaha uyanmış gözlerimSilik siluetler puslu görüntüler…Dilimin ucunda söz olmayı beklerken harflerTuz buz olup dökülmüş hecelerHayatımın yıkık dökük kareleri…Yap..
Söz günah sukut günahNe gör ne duy bundan sonra!Ne konuş ne düşün bir dahaBöl parçala yok et kelimeleriVakitsizce dilden dökülenleri…Zamanlama özürlü tüm saniyeleriUfala dağıt ..
Gecenin ayyaş karanlıklarından Arındırıp bedenimiÇekip attım derin uçurumlara…Diken diken boşluklarda düşerkenSararmış resimler dans ediyordu dimağımdaKeskin bir çığlık sağır etti ..
Avuçlarım kanıyor Tutarken hayatı ellerimdeDüşerken Eksik cümlelerle örülmüş her karedenBin defa can veriyorum yüzleşmeden ölümleAvuçların kanıyor cayır cayırTutamıyorum el..
Başımın içinde bir uğultu, nereden çıkıp geldiğini bilmiyorum. Gecenin dört buçu ğundan beri uykuyu düneyi terk ettirdi. Olmuyor; uyuyamıyorum, eskilerden kalma bölük pörçük bir yığın anı dikiliyor ..
Uyandığımda kendimi bir hastane odasında buldum. Beyaza boyanmış dört duvar arasında kendimi pek rahatsız hissediyordum. Beni tanıyanlar bilir hiç mi hiç sevmem hastaneleri. O ilaç kokusu doluşmuş şif..
Olmadı, yine uyuyamadım. Kafamın içinde yıllardır dolanıp duran sorular, yine beynimi bir köşesinden kemirmeğe başladı. Nedir alıp verilemeyen benimle! Neden gecenin bir vakti uykularım delik deşik ..