Tuncay: Yahu bir kere olsun şu balık tutma hadisesinden elimiz boş dönmesek be abi. Yaptığımız onca masrafa yazık oluyor. Okan: Bozma moralini. Bu sefer o kadar da zararlı sayılmayız serpeler ye..
Okan: Şu nasıl babacan; ‘Soylu yüzünüzü gördüğüm andan itibaren vücudumun bütün hücreleriyle irkilip naçizane ömrümün...’ Tuncay: Kes be hafız, siyah beyaz film gibi ilan-ı aşk mı olur günümüz T..
Sabahtan beri önüme kışlık yakacak misali yığdığım gazeteler odanın her tarafına dağılmış. Pazar ekleri, bölge ekleri, abone olduğum siyasi dergi, bayiden aldığım mizah dergisi, aç karna içti..
Tuncay. ... Şu laf nasıl babacan ‘biz hayatın makul çocuklarıyız, aşk hariç’. Okan: İyi biraderim iyi... Tuncay: Bir tane de Can babadan yazmak lazım. Şey nasıl ‘insanın olabileceği boyuta..
Tuncay: ... Hayatıma dair yeni bir karar aldım abi. Okan: Hayırlı olsun. Neymiş kararın? Baleye falan mı başladın ya da eskrim, judo, yoga, dönerci ustalığı... Tuncay: Bilemedin abi.
1) ‘ülen allahsızlar... kitapsızlar... imansızlar...’ Altında bakkal Yaşar’ın dükkanının olduğu apartmanın 4. katından geliyordu bu gürültüler. Kaç yıldır böyleydi bu adamcağız. Beyni..
Tuncay: Hazır mısın sayın yönetmenim, hazır olunca haber ver. Okan: Hazırım da abi bu alet biraz karışıkmış sanki. Hangi düğmeye basıyorduk, yeşil olana mı? Tuncay: Şekilcan hiç mi kent m..
Dağıtılan tonlarca bedava kömürün üstüne bir de rüzgarın tembelliği eklenince olan pis hava limanın üzerine çökmüştü yine. Bu kasvete bir de insanların meymenetsiği, açlıkları, güvensizlikleri..
Tuncay: ... Babacan bak, kırtasiyeden saatli maarif takvimi aldım. Kapağıyla beraber tam 366 sayfa. Yeni yılın bize getireceği bütün o tırt günler avucumun içinde şimdi. Okan: İki tane alsaydın..
Ümit: Vay Serhat’ıma bak, hoş geldin hafız. Oğlum sen İstanbul’da değil miydin lan? gel biraderim gel çıkar o çizmeleri falan. Okan: Kim bu be sabahın köründe. Vay Serhatcan sen nereden çıktın l..