Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Kasım '16

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

A maviymiş!

A maviymiş!
 

Sevil, her gün camın önünde aynı saatlerde platonik olarak sevdiği delikanlının otomobili ile geçişini bekliyordu. Delikanlı, geçerken otomobili ile onu görür gülümserdi. Otomobilin camları film kaplı da olsa delikanlının çok yakışıklı olduğu belliydi. Sevil’in en samimi kız arkadaşı Filiz onu kıskanırdı. “Madem seni beğendiğini düşünüyorsun niye o halde seninle tanışmaya çalışmıyor. Yalnızca gülümsüyor geçerken ve sen sırf bu gülücükten dolayı seni beğendiğini sanıyorsun”

Sevil, Filiz’i dinlemiyordu bile kalbinin çarpma sesi ve heyecanıyla yalnızca mırıldanıyordu “Ben hissediyorum, biliyorum onun da beni beğendiğini, sevdiğini!”

Sevil, uzun zamandır uzaktan bakıştığı delikanlıyı daha da yakından tanımak için o gün her zaman geçtiği yolun üzerinde beklemeye başladı. Tam saatinde yolun başında onun otomobili ile geldiğini gördüğünde gülümseyerek durmasını bekledi. Fakat delikanlı sanki onu görmemiş gibi bakmadan hızla uzaklaştı. Sevil, hem çok üzülmüş hem de çok kırılmıştı. “Tanımadı mı acaba?” diye düşündü. Sonraki günler delikanlı hiç oradan geçmedi. Sevil, artık ondan umudunu kesmişti. “Yakından görünce tabi beni beğenmedi ”diye düşünüyordu.

Alışveriş yapmak için markete gittiği bir gün, sevdiği delikanlının otomobilinin kapı önünde parklı olduğunu gördü. Kalbi yine hızla çarpmaya başladı, “Markette herhalde gelir ”diye düşünerek delikanlının gelişini beklemeye başladı. Arabanın yakınındaki duvar kenarına oturdu ve uzunca bir süre bekledi. O farkında değildi ancak o sırada marketin içerisinde olan delikanlı da onu izliyordu. Marketten tam çıkacakken kızı görmüş ve içeride bir köşede gidişini bekliyordu.

Sevil, uzunca bir süre süren bekleyişinden sonra oturduğu yerden kalkıp gitti. Delikanlı onun gittiğini görünce marketten çıkıp hızlıca otomobiline doğru gitti. Tam otomobilin kapısını açıp bineceği sırada kızın arkasından ona seslendiğini duydu. “Hey, bir dakika bakar mısın?”…, delikanlı dona kaldı. Ağır ağır arkasına döndü. Genç kız dikkatlice ona bakıyordu ve delikanlı ile yüz yüze gelince donup kaldı. “Siz…” dedi şaşkınca…

Delikanlı onun yüzündeki şaşkınlığı görünce “evet öğrendin işte senden kaçmamdaki sebep bu!… Mavi boyalılardanım ben, artık gerçeği öğrendiğine göre karşıma çıkmaz, beni rahatsız etmezsin”

Sevil çabuk atlatmıştı şaşkınlığını “ o yüzden mi, benden kaçıyordun? Bende beni beğenmediğini sanmıştım”

Delikanlı mahcup mahcup “Beğenilmeyecek kız mısın sen? Evet, gerçek bu! çocukken yüzüme kaynar su gelmiş. Ailem çok uğraşmış estetik bile yaptırmışlar ama ancak bu kadar düzelebilmişim! Yüzümdeki kızarıklıktan dolayı herkes bana çok tuhaf bakıyor! Sen de…”

Sevil sözünü kesti “Bence hiç de öyle kötü değil, yalnızca ilk gördüğümde şaşırdım. Herkesin başına gelebilir. Günlerdir uyuyamıyorum hep seni düşünüyorum ve seni tanımak istiyorum. Arkadaş olamaz mıyız?” dedi.

Delikanlı o güzel gülücüğü ile gülümsedi “oluruz tabi!”

Sevil ve delikanlı ile o gün başlayan arkadaşlığını ileriki yıllarda evlilik ile neticilendirdi. Bugün bir kız bir erkek iki güzel çocukları ile mutlu bir hayatı paylaşıyorlar. 

 
Toplam blog
: 108
: 2338
Kayıt tarihi
: 15.01.10
 
 

Bu Blogda; Engelleri her şeye rağmen aşarak hayatı engelsiz yaşamaya çalışan; eş, anne, çalışan, ..