Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ekim '10

 
Kategori
Üniversiteler
 

ABD ve İsrail'den alınan domates tohumları ve YÖK

ABD ve İsrail'den alınan domates tohumları ve YÖK
 

Bildiğiniz gibi YÖK 12 Eylül Anayasasının getirdiği en önemli kurumlardan birisidir. AKP iktidarı onu yandaşlaştırınca, seçim beyannamelerinde olmasına rağmen, YÖK’ü bir türlü yok etmeyi başaramadılar. Hele hele yandaş bir kurum haline gelince, YÖK başkanının altına bir de zırhlı araba çektiler ki sormayın.

Gelenek olduğu üzere YÖK başkanları hemen hemen her konuda bilgi sahibidirler ve görüşlerini her ortamda açıklamadan çekinmezler! Son dönemde iktidarın suyuna göre hareket edildiği için görüşler de o yönde, bir nevi bağımlı olarak yürütülüyor.

YÖK Başkanı Yusuf Ziya ÖZCAN, koltuğa oturduğundan bu yana ne gibi olumlu bir icraat yaptı hep merak konusu. En göze çarpan icraatı, kanunların arkasına dolanmak! Üniversitelerin özerkliğiymiş, bilimsel araştırmalara dönük her hangi bir çalışmaymış hak getire… İki oy almış bir rektör adayını, rektör adayı olarak Çankaya’ya sunacak kadar da tarafgir!

YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan’ın son günlerdeki bilimsel(!) açıklamalarına bir yenisi daha eklendi. Gelin o açıklamalardan birisine şöyle bir göz gezdirelim.

Basına yansıdığı kadarıyla;

''Ülkemizde yetiştirilen domates ve buğdayın tohumlarının büyük bir kısmı, yerli tohumumuz olmadığı için Amerika ve İsrail'den geliyor. Bir Türk aydını olarak bazen gerçekten kendimi çok küçük hissediyorum. Yani biz ihtiyacımız olan domates tohumunu bu ülkede üretemez miyiz? Evvelden atalarımız bu tohumları kendileri üretip, yıllarca bu üretimin devamını sağlamışlar. Biz niye yapmıyoruz? Tohumculukla ilgili bir araştırma enstitümüz olsa, buna birkaç üniversitemiz öncülük etse fena mı olur? Sonunun ne olacağı da belli değil. Bu domates tohumunu alıyorsunuz, artık genetik programlama diye bir şey var, içine bir genetik mekanizma yerleştirirler. Hiç bilmediğimiz hastalıklara kapılabiliriz. Böyle şeylerle, zamanla bir milleti yok edebilirsiniz. Öyle bir şeyler yerleştirirler ki 20 yıl içerisinde o tohumdan yiyen insanlar ölür. Öyle tehlikeler de var. Sadece 'aman paramız dışarı gidiyor' endişesiyle söylemiyorum. Üniversitelerimizin bu konularda bize yardım etmesini istiyoruz.''

Sayın YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan siz ne iş yaparsınız. Adı üstünde YÖK (Yüksek Öğrenim Kurumu)ün başkanısınız. Yani Üniversitelerimiz her konuda size bağlı. Üniversitelerde Türban meselesi, kanunların arkasına dolanmaktan başka yapacak işleriniz de olmalı. Örneğin bilimsel özerkliğin önündeki engelleri kaldırmak, söylediğiniz bilimsel çalışmaları teşvik etmek, söylediğiniz bilimsel Enstitüyü kurmak gibi…

YÖK Başkanımız kendini yok(!) sayıp, sorumluluklardan sıyrılmaya çalışırken, ülkenin gerçeklerini bir bir sıralamaya devam ediyor. Yine basına yansıdığı kadarıyla;

Türkiye'de zaman zaman çeşitli adlarla grip salgını görüldüğünü, her seferinde büyük paralar sarf edilerek aşı ithal edildiğini anlatan Özcan, şöyle konuşuyor. ''Son olayda da gördünüz, aşıların büyük bölümü kullanılmadı, geri gitti ama biz büyük paraları yurt dışına transfer ettik. Bu arada hiçbir üniversiteden şöyle bir talep gelmiyor: Madem bu kadar acil bir sorun var, insanlarımız ölüyor, her 6 ayda bir değişik şekilde karşımıza çıkıyor, acaba kendimiz bu aşıyı elde edemez miyiz? Bir-iki üniversite çıksın, Başbakanımıza gitsin, 'Biz bu işi çalıştık, bu aşıyı ürettik, desteğe ihtiyacımız var' desin. 25 milyon lirayla böyle bir projeye başlamak mümkün oluyor. Bunu talep etsinler isterdim ama hiçbir üniversiteden ses çıkmadı. Ses çıkmıyor, dışarıdan büyük miktarda ilaç alıyoruz, büyük miktarda serum alıyoruz, orada da ses çıkmıyor. Tıbbi cihazların hemen hepsi dışarıdan alınıyor. 'Bunlar burada üretilemez mi?' diyen bir üniversite yok. Sağlık sektöründe çok büyük ilerlemeler oldu ama bağımlılıkta bir azalma yok. Bence sağlıkta ve diğer sektörlerde bağımlılığı azaltacak olan üniversitelerdir.''

Sayın YÖK Başkanı sahi siz niye Başbakan’a gidip, bu istekleri iletmiyorsunuz? Madem böyle bir düşünceniz var, niye üniversitelerimizle koordineli bir şekilde çalışıp, ileri teknoloji ürünü laboratuarları kurmuyorsunuz, söylediğiniz aşıları niye üretip dışarı pazarlamıyorsunuz? Sizin göreviniz; en az oyu alan rektör adaylarını, sırf yandaş odluları için Çankaya köşküne bildirmek mi?

Benim merak ettiğim bir konu da; YÖK Başkanının Hanefi Avcı olayındaki görüşleri. Adalet hakkındaki düşünceleri! Özel yetkili mahkemeler ve savcıların icraatları konusundaki görüşleri! Ayrıca devlet içine kümelenen cemaatçi yapılanma hakkındaki düşünceleri!

Evet, YÖK yok olmadan üniversitelerimizde bilimsellikten uzak, hurafelere dayalı bir sistemin kurulması en büyük arzumuz ve dileğimiz(!) Bunu da ancak şimdiki YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan yapabilir!

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..