Abdullah Gül'e "Ermeni" diye hakareti taşıyabiliyorsa sosyal demokrat CHP ceket bırakıp çıksın

Ermenilerden özür dilemek doğru mu yanlış mı bu ayrı bir tartışma. İnsani açıdan doğru tarafları olduğu kadar, siyasi açıdan mahzurlar doğurabilecek bir hareket belki. Ama bir bayan CHP milletvekilinin Abdullah Gül için sarfettiği: "o bildiriye niçin arka çıktığını etnik kökenini araştırırsanız görürsünüz" yaklaşımı tartışmasız biçimde tiksindirici. Bir insana hakaret, aynı zamanda bir ırka hakaret, kin ve gözü dönmüşlükten güzel bir bulamaç.

Buna karşılık bugün internet sitelerine düşen bir başlıkta Başbakan Erdoğan'ın sözleri: "Ermenisi de Kürdü de bizim için bir. Kimsenin etnik kökenine, dinine, mezhebine, kültürüne, diline ayrı gözlerle bakmadık. Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Arabıyla, Ermenisiyle, Rumuyla, Muhaciriyle bu ülkeyi vatan gören vatandaşlarımızla hiçbir zaman meselemiz olmadı olamaz."

Başbakan çok eleştirildi, AKP çokça da eleştiriyi hak eden bir parti. Ama kimi CHP'li milletvekilinin hala savunusunu yaptığı, herkesten nefret eden, paranoyak, ırkçı fakat aynı zamanda kompleksli yaklaşımların yanında başbakan bu sözleri samimiyetle söyleyebiliyor. Bence popülizm de kokmuyor pek. Çünkü en azından bu konuda Tayyip Erdoğan'ın yaklaşımı altı senedir aynı. Ve bugün gazetelerin AKP'yi çok eleştiren internet sitelerinde bile iki zihniyetin karşılaştırılması yapıldığında Tayyip Erdoğan'a destek verildiğini görüyoruz.

Başkasından, hele hele bu toprakları bizimle paylaşmış bir milletin insanlarından nefret etmek, kendi insanlarımızı etnik köken yollu sözlerle aşağılamak milliyetçilik, vatanını sevmek falan değildir. Bugün Abdullah Gül'e yönelik o hakaretin sahibi milletvekilinin soyunda Kürtlük veya Ermeniliğe rastlansa bu zerre kadar utanılacak, üzülünecek bir durum değildir.

Kemal Kılıçdaroğlu'yla parladığı günlerde benim bakış açımla CHP için büyük bir hayal kırıklığı oldu bu milletvekilinin sözleri. Melih Gökçek'in bunca zorlandığı günlerde bence Tayyip Erdoğan ve partisi için de destek verdi. Böyle bir anlayışı CHP bünyesinde gururla nasıl ve daha ne kadar taşır bilemem, bildiğim, Türkiye'nin sosyal demokratlık iddiasında bulunup bunları yapan bir partiye hiç ihtiyacının olmadığı.

Not 1: Laiklik savunuculuğu iddiasındaki bir partinin "Ermeni'liğe-gayrımüslim'liğe" bakış tarzının "Bırak şu Allah'ın Ermeni gavurunu!" mantığındaki bir "anti-laik"in ötesine geçememesi bir bakıma CHP içindeki bir grubun laikliği de ne denli yüzeysel ve kamplaşma çerçevesinde algıladığını gözler önüne seriyor. Bu da ayrıca üzücü bir durum.

Not 2: Bu iddialara Abdullah Gül'ün birkaç gün sonra verdiği yanıt, Ermeniliği bir küfür gibi algıladığını belli eder biçimde yakışıksız. "Ben mazisi temiz yedi göbek Türk ve Müslümanım" diye abartılı bir savunuya geçeceğine keşke karşılığı, değil ama annemin Ermeni asıllı olmasından da zerre kadar gocunmazdım şeklinde olsaydı.