Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Mayıs '07

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Aborjin hayatlar..

Aborjin hayatlar..
 

BİR ÇİFT YÜREK-Marlo MORGAN

Bu romanı ilk çıktığı yıl alıp okumuştum. Amerikalı bir kadının dünyanın bir ucundan, bir ucuna giderek, Avustralya’da 300 Km. Çölü kat ederek, 50.000 yıllık geleneklerinden bir şey kaybetmeyen yerli Avustralyalılar, aborjinlerin arasında yaptığı yolculuğu anlatıyor.

Ortalık, küresel ısınma, su yetersizliği, yağmur yağmaması, kuraklık, hızla çöl olma, bilinçsiz tüketim gibi konularda iyice yoğunlaştığı anda; Bir de “Gül’ün içinden, “su tasarrufu etmeliyiz” ile ilgili yazı yazmış, o an aklıma geldi..

Aborjin olmalı.hayat…

Aborjinlerle bir bağlantı kurulamayabilir. Aslında amacım kitaptan alıntılar yapmak. Fakat, kitap yürümüş, haliyle aklımda kalanları nakletmeliyim.

Aborjinlerin yaşamsal tarihinden çok, doğayla olan ilişkileri en çok dikkatimi çeken yeri..

-Yaşayacakları kadar yiyorlar,

-Hiçbir canlının hakkı olan yiyeceklere ellerini sürmüyorlar,

-Doğaya karşı inanılmaz saygılılar,

-Şükrediyorlar, Her yemekte, her su içişte, her ihtiyaç giderdiklerinde..

-Hiçbir varlığı incitmiyorlar, doğada bulunan her varlığa karşı koruyucular,

-Hiçbir eşyayı, yiyeceği, suyu asla ve asla stok etmiyorlar, yanlarında götürmüyorlar,

-Tüketim minimum.

-Kimseyi sorgulamak, yargılamak, incitmek gibi bir amaçları yok,

-Kendilerine dönük,

-Her varlığın, her canlının bir yaradılış sebebi olduğuna inanıyorlar.

Ve ilginçtir ki Mutlular..

Ne zamana kadar mutlular?

Beyaz adamların lanetine kadar. Tıpkı Kızılderilileri; önce topraklarından kovup, canlarını alan, doğayı kendi hırsları ve güçleri yüzünden katleden beyaz adamlar gibi.

İslam dini; israfı yasaklamış, aşırı tüketimi, aşırı yemeyi, giyinmeyi men etmiş, bunun yerine paylaşmayı, toplumsal dayanışmayı önümüze sunmuştur.

Fakat , insanoğlu tatminsiz bir varlık.

İlk, Ozon tabakasının delinmesiyle başladı her şey, sonra kutuplar da eriyen buzullar, sonra da küresel ısınma. Gelinen nokta öyleki; Hızla teknolojinin, tüketim endüstrisinin tutsağı olduğumuz gerçeğinden hareketle;

Bu dünyanın bize ait olmadığını, kaynakların sınırsız tahsis edilmediğini bilmem, bilmeyeniniz var mı?

Artık, Aborjin olmalı hayatlar.

-İhtiyacımızın haricinde alacağımız her eşya için, kaynaklarda azalma olacağının,

-Musluktan sebepsiz akan her damla da, gelecek neslimizin hakkı olduğunun,

-Fazladan yenilecek her yemeğin, her lokmanın, bizi mutlu etmek yerine, obez ve hastalıklara yaklaştırdığının, ve haliyle fazladan yiyeceğimiz her yemeğin, açlıktan ölmek üzere olan diğer bir insanın hayatta kalma şansı olduğunun,

-Afrika gerçeğini, 3.dünya ülkelerinde yaşanan yoksulluğu görmemizi,

-Fazladan harcanan her elektriğin, hem küresel ısınmaya yol açtığını, hem su kaynaklarına zarar verdiğini,

-İllaki son model olsun diye aldığımız cep telefonu, ev eşyası, elektrikli eşya, mobilya, araba değiştirmenin daha çok atık oluşturarak, kirliliğe katkıda bulunduğumuzun, haliyle Dünyamızın ÇÖP KUTUSU, GERİ DÖNÜŞÜM KUTUSU bulunmadığının, Bilinciyle hareket etmemiz gerektiğini,

Aborjin olarak hayatımızı sadeleştirmek,

Müslüman olarak ise, kul hakkına maruz kalmamak, geleceğin vebali altında kalmamak için kolları şimdiden sıvamak,

Düşünen varlık olarak, önce kendimizden, sonra evimizden, çevremizden başlayarak bir çıktı, bir fayda yaratacağımızın farkına varmak,

Toprak Ananında bir kapasitesi olduğunu bilmek, sanıyorum ki harekete geçmeyi çabuklaştırır.Sorumlu olduğumuz bu yaşadığımız evrende; havadan, sudan, topraktan, bitkiden eğer, gelecek nesillere bir şeyler bırakacaksak; Bizim yediğimiz meyvenin, sebzenin, masamızı bahçemizi, parkımızı güzelleştiren çiçeğin, gölgesine sığındığımız ağacın, kana kana içtiğimiz suyun, balık yakaladığımız, kulaç atığımız denizin, ırmağın, kenarında piknik yaptığımız gölün, oksijen üreten Ormanımızın çocuklarımızın da, torunlarımızın da görmesini, faydalanmasını istiyorsak şayet,

Adımlarımızı dikkatli atmanın vakti geldi, geçiyor..

Aborjin olmalı hayat…

 
Toplam blog
: 359
: 1593
Kayıt tarihi
: 29.11.06
 
 

Deli-dolu, akıllı,  yalandan yere çamura yatan, normal değerlerde zekalı, esprili, şakacı, kendin..