Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Kasım '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Acayip bir program keşfettim!

Acayip bir program keşfettim!
 

Son bir haftanın bütün akşam saatlerini televizyon karşısında, örtü altında yatarak geçirdim, elimde kumanda, zırt o kanal zırt bu kanal, bir programın da müdavimi oldum resmen!

Bir yarışma programı, adı : Yemekteyiz. Beş kişi yaptıkları yemekler ile yarışıyorlar, her gece biri ağırlıyor diğerlerini ve gecenin sonunda puan vererek değerlendiriyorlar yedikleri yemekleri, format bu…

Yarışma kültürümüz mü yoktur, yoksa tartışma olmadan program reyting tutturamıyor diye özellikle mi bazı kişileri seçerler, yoksa yarışma diyerek bizi mi keklerler, bilmiyorum!

Yarışmacılar yarışmıyorlar da, didişiyorlar, her biri bir diğerinin yemeğine öyyykkk diyor, arada aklı selim insanlarda var elbet, onlara da samimiyetsiz falan diyorlar!

Resmen birbirlerini yiyorlar!...

Bu arada yemekten tatmadan, ayyy iğrenç diyenler olduğu gibi, hiç beklediğim gibi olmamış, aç kaldım ben derken tabağını süpürenlerde yok değil!

Vaktiniz olursa bana göre yarın akşam, size göre bu akşam, en problemli yarışmacının evindeki yemeği izleyin derim.

Başından beri hiçbir yemeği beğenmeyen hanım yarışmacı, sürekli damak tadına uymadığını, Türk kadını olarak yemeklerin kendine hoş gelmediğini, her gittiği evden aç ayrıldığını ve böyle bir yemeği kocamın önüne, masama koyamam ben, Türk damak tadını ararım yemeklerde diye durmaksızın konuşan hanımın ne olur izleyin yarışmacıları ağırlamasını!

Yukarıda da sözünü ettiğim gibi, kurgu mudur, yoksa gerçekten de yarışma mıdır, bilemiyorum, ancak yarışma olduğunu var sayarsak biz yarışmayı gerçektende bilmiyoruz!

Düşman askerlerinin üstüne saldırır gibi yarışılmaz ki!

Hinlik ile, strateji ile kazanmayı amaçlamak el becerisi ile ilgili bir yarışmaya yakışmaz ki!

Her ev sahibinin bu manevralar karşısında çıldırdığına tanık oluyorsunuz, riyayı gözlemliyorsunuz, velhasıl hem düşünüp hem de gülüyorsunuz!

İstanbul’da yaşıyor olsaydım, kesin katılmak isterdim, yarışma kültürünü sergilemek adına…Kaybederdim, muhtemelen, yemeklerimin lezzetsizliğinden değil, laf aramızda dostlarım arasında pek makbuldür yemeklerim, hinlik yapmayacağım, yapamayacağım için!

Bu arada, favorim çok aklı başında, çok pozitif ve doğru yarışan hanım, en son o ağırlayacak, hanım hanımcılığından, feveran etmemesinden, emeğe saygı göstermesinden, kırıcı olmamaya dikkat etmesinden dolayı “samimiyetsiz” bulunan hanım!

Yarışmacılar sanıyorum ki bir önceki hafta yarışıyorlar, izleyicilere tanıtımları yapıldığı hafta sonuç da belirlenmiş oluyor.

Favorim olan hanım, kibarlığı, sevgi ve saygısıyla muhteşem bir hanım, çekimler yapılırken bilmiyorlar tahminen ama muhteşem bir villada yaşıyor, spor yapıyor, gönüllü olarak hizmetler sunuyor ve bu yarışmayı kazanırsa da böyle bir amaçla kullanacağını belirtiyor…

Ve o hanım, o ortamda sakin ve derin kalıyor, sonuç ne olur bilemem, ama insanlık anlamında, yüreğimde yer eden insanların yanında yerini aldı bile!

Muhtemelen o hanımın bu yazıdan haberi hiç olmayacak, olması da gerekmiyor, yüreğimdeki yerinden de haberi olmayacak, olması da gerekmiyor, böyle insanların var olduğundan haberimin olması bana yetiyor!

Vaktiniz olursa size göre bugün, bana göre yarın, sürekli feveran eden hanımı bir izleyin derim, şahsen ben pek bir merak içindeyim!

Epey komik olacağı düşüncesindeyim!

Tabii ki en çok da favorimin yemeğini merak etmekteyim, en çok da o muhteşem villayı ve koskocaman havuzu gördüklerinde karşılarında küçümsemeye çalıştıkları kadının aslında ne denli insancıl ve mütevazı olduğunu!

Eee… Hayat bu! Öğren, öğren… Bitmiyor!

Gülgün Karaoğlu

Kasım,06/08

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..