- Kategori
- Tarih
Achiles ile 2. karşılaşma
Yer Sydney …Bir kitapçıda önce kalabalık ,sonra da gözüme o takıldı . Ucuzluk vardı .Neredeyse bedava sayılacak fiyat etiketlerini görünce aldım.
Kitabın adı Achilles sendromu. Eve gelince şöyle birkaç sayfaya baktım. Aldı götürdü beni . Bir çırpıda okuduklarımın arasına girdi ( Bu kitap birçok dile çevrilmiş . Belki Türkçeside vardır)
Kitap Achilles Mitolojisinin özet anlatısıyla başlıyor.
Yunan mitolojilerini , ortak insanlık bilinci ve bilgi birikimi olarak ilk kurcalayanlardan Freud . Oidipus kompleksi falan . daha pek çok kitap gördüm benzeri yaklaşımlı . Bazılarını okudum Bu kitap ta böyle türde .Yazar kitaba achilles’ i katmasada belki diyeceğini yine derdi ama bu mitolojik öyküyle daha keyifli bir hale gelmiş.
Kitap istisnasız her insanın kendinin bildiği , başkalarının bilmediği , birçok halde bilmelerinide istemediği , ama bazen bilseler kendisi için iyi olur diye açıklamaya hamle ettiği ama inandırıcı olmadığı …. Ya da demek istediğini tam diyemediği veya demediği veya demediği için anlaşılmadığı …
Yani bilgili , becerikli , uzman, yeteneklilik gibi herkes gibi kendisinin de bildiği özelliklerine rağmen belli bir zayıf yanı , ya da boşluğu veya eksikliği yüzünden bu vasıflarını üstüne giymediği , kimsenin bilmediği bir dualizm , bir ikiyüzlülük yaşadığı bu yüzden ıztırap çektiği….
Bir gün bu zaafiyeti bilinecek ya da öngörülmedik bir olayla deşifre olup ortaya çıkacak olursa duyacağı ölümcül duyguların ağırlığı altında ezileceği , bu eksikliğinin onun sürekli için için yiyip bitirdiğini ve bir alandaki başarısını sonuçlarını bir diger alana taşıyamadığını filan anlatıyor.
İşin içine sendrom girince yazar çarelerdende bahsetmiş haliyle …..
(devamı yarın)