- Kategori
- Öykü
Acı dilencilerinin acısı (beşinci bölüm)
Yağmur damlası terapisi… Acıyı kesinlikle unutacaksınız.
“Ne yaptılar bize?”
“Siz kendi isteğinizle başvurdunuz. Acı hissini unutmak yararlı bir tedavi”
“Beynime ne yaptınız? Nöronlar, Snapslar, Acı!”
“Gönüllü denekler miydik? Nasıl kandırıldık? Asla eski ben olmayacağım!”
“Sinir aktarımı bloke edildi.”
“Yağmur damlasının içindesin şimdi. Rahatlıyorsun. Bana neler hissettiğini anlat”
“Karanlık”
“Başka”
“Rahim gibi sarıyor yağmur damlası. Gözlerim kapanıyor”
“Ne görüyorsun?”
“Mavi”
“Çek şu göğüslerini burnumun dibinden”
“Nasıl, bir şey mi dediniz?”
Hayır, anlamında başımı sallıyorum. Elleri ne kadar beyaz. Tırnakları kısa bakımlı. Yüzüme değiyor. İçim gıcıklanmaya başlıyor. Seni hissediyorum. Tanrım! Ne kadar güçlü duygu bu. Sarılmak istiyorum. Gülümsüyor, yüzü küçümencik, çocuk yüzü gibi, elleri de küçük ama biçimli. Parfümünü derin derin içime çekiyorum. Ellerine dokunuyorum birdenbire.
“Dur gitme!”
“Ne görüyorsun?”
“Mavi”
Hemşire yüzüme bakınıyor şaşkınlıkla.
“Ama bu nasıl?”