Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ekim '08

 
Kategori
Anılar
 

Acı

Acı
 

Ağlama çocuk


Bakarım sana Furkan. Küçücüksün bebeğim. Baban cezaevinde, annen haftalardır, allah bilir nerelerde.

Görüyordum seni çıplak. Sıcak diye sanıyordum. Yüzün hep gülüyordu. Mutlusun sanıyordum. Bilmiyordum ki, her gece sabahlara kadar, açlıktan ve çıplaklıktan, ağlıyordun. Ablan 14 yaşındaymış, bakamamış sana, nasıl baksın.

Onun hayallerinde, umutlarında, sana bakmak yoktu ki. Onun da karnı aç, kendi yiyip, seni aç bırakmadı ki.

Ağlıyor ablan. Ağlıyor 8 yaşında kız kardeşin, 10 yaşında erkek kardeşin. Annen de ağlıyormuş. Öyle dediler...

Bir tek sen gülüyorsun. 3 yaşında bir çocuk ne kadar gülerse o kadar gülüyorsun işte.

Ben sana bakarım Furkan. Seni canım yaparım. 3 Yaşındaki oğlum kadar, severim seni de.

Geldiler, seni almaya. Arabaya koydular, ablanın kucağına. Kardeşlerini aldılar. Giderken, şöyle bir dönüp baktın bana. Nasıl güzel bir bakış, heyecanlısın, arabaya bindin. Acaba nereye gidiyorum, dedi küçücük ruhun, mutlusun, çünkü karnını doyurduk, mutlusun çünkü, üşümüyorsun giydirdik.

Kocaman 2 tane muzu, nasıl bir çırpıda yedin ama. Arkasına, 5 tane mandalinayı, ara vermeden, ne güzel yedin Furkan. Bir mandalina daha aldın. Karnın ağrır sandım. Korktum. Ağrımasın artık senin karnın. Bana da verir misin biraz, dedim. Yüzüme baktın korkuyla. Birden, elinden düştü mandalina. Oysa ne kadar da özenerek soymuştun o beşinci mandalinayı. Geri aldın yerden. Aldım hemen elinden, yenisini soyarken, ben soyacam, dedin. Seni korkuttum. Almak istememiştim. Sadece konuşmak için... Korkma artık ben seni doyururum Furkan.

Çok canım yandı benim bugün, çok.

Binlerce Furkan için, hepimizin aynı yeri ağrıdı. Kalbimiz ve karnımız. Şimdi sıcak bir yatakta. Karnı tok. Ama bu ayakkabıları bana annem aldı, diyor. Annesini istiyor.

Devlet en azından bu işi, bugünlük tam yaptı. Peki ya yarın.

Annesi gelip, onları ordan alınca, ne olacak? Yine aç mı kalacaklar? Aç ve yalnız.

Çok isterdim onları almayı. Olmuyor işte. Olmayınca olmuyor. Hepimizin bir bahanesi, bir engeli çıkıyor.

Çok ağladı 10 yaşında abi. Yüzünü kapatıyordu. Başını eğiyordu suçlu gibi. Çok dokundu çok.

Anlatamıyorum duygularımı. Bugün yaşadıklarımızı, tam tamına anlatmak istiyorum ama başını eğiyordu abi.

Görsünler, konuşsunlar istemiyordu. O yüzden fazla anlatamıyorum. Sadece onların anısına, önemsenme adına yazmak istedim. Bugün gördüklerimin, duyduklarımın binde biri bunlar.

Bugün bizim için mutlu sonla bitti. Peki niye hala kalbim ağrıyor? Bugünü yaşayan arkadaşlar, sizinde hala, karnınız ağrıyor mu?

 
Toplam blog
: 44
: 2108
Kayıt tarihi
: 15.09.08
 
 

Burdayım ya, gerisi teferruat ..