Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Mart '09

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Açık mektup 3

Açık mektup 3
 

Açık mektup 3


"Açık mektup" serisi ile sizleri bilgilendirmeye devam ediyorum…

İbretlik olaylar yaşadığım için sizleri bilgilendirerek birilerine faydalı olmaya çalışıyorum.

Bir de kendimi biraz da olsa belki rahatlatırım; Acılar paylaştıkça azalır misali…

Tam emekli olma hazırlıkları yaptığım sırada, Soruşturma sonucu başka Okula "sürgün" edilmiştim. Orada üç dönem kaldıktan sonra emekli oldum. Ayrıntılarına sonraki yazılarımın birinde değineceğim…

Bu sefer, Soruşturma esnasında Öğrencilerin tanık ifadeleri hakkında neler olup bittiğini, özetle sizinle paylaşmak istiyorum.

Bilindiği gibi, Soruşturma 11.11.2005 tarihinde başlatılmış, 16.01.2006 tarihinde teslim edilmiş…(65 gün!)

23.11.2005 Çarşamba günü ifadeleri alınan,

Derslerine giren Öğretmenlerin listesinde benim adım bulunan,

Benim Haftalık Ders Dağılım Çizelgemde mevcut olan,

10/K Sınıf öğrencilerinden S M İfade Tutanağında şu bilgiler yer almaktadır:

Öğretmenimiz N. M.:

* Öğrencileriyle ilgileniyor…

* Sorunlarımızı kendisine anlatıyoruz…

* Yardım etme imkânı olduğunda yardım ediyor…

* Derslerimize gelmeme ya da geç gelme gibi bir durum söz konusu değildir…

* Derslerimize sürekli girmektedir.

Raporda sadece bu öğrencinin ifadesine yer verilmiştir? Hani diğerleri?!

Neden bu ifade tutanağı yok sayılarak, "Öğrencilerle ilgilenmediği" iddiasını sübuta erdirerek "sürgün" teklifi getirilmiş? Neden? Neye dayanarak? Derslerine hiç girmediğim öğrencilerin olumsuz ifadelerine dayanarak mı?

25.11.2005 Cuma günü Sanık olarak ifademin alınması sırasında soruşturmacının bana sorduğu soruya, iddialar hakkında derslerine girdiğim öğrencilerime soru sorabilirsiniz demiştim ama, iki gün önce 23.11.2005 tarihinde öğrencilerimin ifadelerinin alındığını bilmiyordum. (bkz. "Açık mektup 2"

Eğer bilseydim: İki gün önce zaten almışsınız. Neden tekrar sorma ihtiyacı duydunuz? Diye sorabilirdim.

Anlaşmamıza aykırı olarak, neden iki hafta sonra (06.12.2005) hiç derslerine girmediğim öğrencilerin ifadeleri alınmış?

Bunun herhangi bir mantıklı açıklaması olamayacağını herkes görüyor. Yine de yanıtlanması gerekmiyor mu?

06.12.2005 Salı günü ifadeleri alınan,

Derslerine giren Öğretmenlerin listesinde (EK 39) benim adım bulunmayan,

Benim Haftalık Ders Dağılım Çizelgemde (EK 40) mevcut olmayan,

11/K Sınıf öğrencilerinden beş öğrencinin Tanık İfadeleri alınmış

Bu öğrencilerin Tanık ifade tutanaklarında:

*İfadelerinin benzerlikleri;

*Tümünde, öğrenci A. T.'a dayak atığım (uydurulmuş) iddiasının aynen yer alması;

Akıl hocalığı yapılarak suç işlendiğinin bir kanıtıdır… Kimler ve neden bu yönteme başvurulmuştur?

Okul Müdürü, Soruşturmanın yürütüldüğü dönemde ben başka okulda görevliydim diyerek kendisini masum çıkarmaya çalışmış. (07.11.2005— 01.03.2006- rotasyon gereği başka Okula tayini çıkarılmıştı)


O zaman, kim veya kimler bu akıl hocaları?


Bunu Müfettiş tek başına yapamaz, çünkü ne sınıfları, ne de öğrencileri tanıması mümkün değildir.


Yaklaşık bir yıl sonra,

19.12.2006 tarihinde,

Aynı Sınıf öğrencisi olan A. E.' a sorduğum sorular ve aldığım yanıtları dikkatinize sunuyorum:


Ben: Bugün 19.12.2006 tarihi. Geçen sene bu tarihte hangi sınıftaydın?

A: 11/K sınıfındaydım.


Ben: Ben sizin derslerinize hiç girdim mi?

A: Hayır, girmediniz.


Ben: Ben de öyle düşünüyorum. Bu öğrenciler sizin sınıftan mı? (H. S.), (H. A.), (A. P.), (B. E.) Bu isimlerini okuduğum öğrencileri tanıyor musun?

A: Evet, bizim sınıftaydılar hepsini tanıyorum.


Ben: (A. T.) tanıyor musun?

A: Tanıyorum. Işık kent’te oturuyor. Kardeşi de bizim okulda.


Ben: Sizin dersinize girmediğim halde, neden bu çocuklar girdiğimi söylemiş olabilirler?

Siz 10/K sınıfında iken sizin Atölye dersinize kim giriyordu?

A: (H. O.) hocamız giriyordu.


Ben: (S. M.) şu anda hangi sınıfta? (Derslerine girdiğim öğrenci)

A: Bizim 11/K sınıfında.


Ben: Onunla nasıl görüşebilirim?

A: O, Perşembe ve Cuma günleri geliyor okula.


Ben: (B. G.) hakında ne biliyorsun?

A: O da bizim sınıftaydı.


Ben: (M. O.) hakkında ?

A: Mezun oldu ve şimdi üniversitede.


Ben: (F. K.) hakkında ne biliyorsun?

A: O da mezun oldu. Çalışıyor.


Ben: /A. Ş.) hakkında?

A: Onun hakkında bilgim yok.


Ben: (A. T.) hakkında?

A: O da mezun oldu. Çalışıyor.


Ben: Ben bu arkadaşların birkaçıyla görüşmem gerekiyor.

A: Bu sorular neden soruluyor?


Ben: 2004–2005 yılında sizin 10/K sınıfının derslerine girmediğim halde, beni Atölye derslerinize girmişim gibi göstererek, hakkımda bazı iddialarda bulunuyorlar.

A: Allahallah…


Ben: Sen ne diyorsun bu konuda?

A: Onların yanlışı var. Ben çok iyi hatırlıyorum. 2004–2005 yılında bizim Atölye derslerimize H. O. ve H.H. hoca giriyordu. Sizin dersimize girmediğinize eminim.


Ben: Sözde ben (A. T.) arkadaşınıza dayak atmışım. Bu konuda ne biliyorsun?

A: Burada bir karışıklık olmuş. Bir seferinde Edebiyat öğretmeni, ders esnasında oyun oynadıkları için (A.T.) arakadaşımızı sağlamına dövmüş. Hatta olayla ilgili olarak babası birkaç kez okula gelmişti.


Ben: Sana zahmet oldu. Verdiğin bilgiler için teşekkür ederim. Bu vesileyle tanıştığımıza memnun oldum.

A: Bir şey değil hocam. Bende memnun oldum tanıştığımıza.


Bütün bunlardan sonra Soruşturma usulüne uygun yürütülmüştür denebilir mi?…


Adaletten bahsedilebilir mi?


Dürüstlükten bahsedilebilir mi? Sonra da:


Hukukun bağımsızlığından bahsedeceğiz…

Hukukun üstünlüğünden bahsedeceğiz…


Hukuk kuralları sadece sıradan vatandaş için mi geçerlidir?

Hukuk kuralları, Devleti temsil etme görevi olanlar için geçerli değil midir?


Adalet sisteminin düzgün çalıştırılmaması topluma zarar verdiğini bilmiyorlar mı bunlar?


İlgili belgeleri Galerimde "Belgeler Konuşuyor" başlığı altında bulabilirsiniz.

Örneğin:

*EK 34- Soruşturmacının "sürgün" gerekçesi;

*Soruşturma Raporunun "Teklifler" başlığı altındaki sayfası;

*EK 39- Sınıf derslerinin listesi;

*EK 40- Döneme ait Haftalık Ders Programım; vb.


Not: Yazılarımı okuyup, sıradan bir Öğretmenin başına gelenleri anlamak ve bilmek isteyenler için:

1. "Açık mektup" grubu altındaki yazılarımın her biri bütünün bir parçasıdır…

2. "Çin usulü işkence" grubu altındaki yazılarım da dahil.


Sizleri bilgiledirmekten ve ders almaktan başka hiç bir gayem yoktur!

Bir sonraki yazımda Öğretmen meslektaşlarımın "katkılarından" bahsedeceğim…


Damdan düşenin halinden damdan düşen anlar... demişler ya atalarımız...

Hakiki dostlar da anlarlar... merak etmeyin...

Yakın zamanda neden blog yazdığımı da açıklarım...

Çok basitmiş gibi görünen bu olay, benim hayatımın üç yılını yedi... gecesiyle gündüzüyle beraber...

Bu yazımı yazarken sinirlendiğim kadar hiç sinirlenmemişimdir hayatımda...

Sonunda da pusuya düştüm... hak veriyorum editör arkadaşlarıma...

Kendi hatalarımı gördüm çünkü...

Bu sefer Kişi ve Kurumlara cevap hakkı doğuracak ifadeler kullanmadım sanırım...


Emekli Öğretmen

 
Toplam blog
: 32
: 785
Kayıt tarihi
: 17.10.08
 
 

Otuz altı yıl Eğitim sektöründe: Meslek Öğretmenliği ve Yöneticilik yaptıktan sonra 1.5 yıl önce ..