Açık teklif…

Bir şeyi kapalı, içten pazarlıklı, her türlü şaibeye açık olarak teklif etmeyi hiç sevmedim. O yüzden bu teklifimi de açık olarak yapıyorum.

Önümüzdeki hafta Salı gününden itibaren kurban bayramı başlıyor. Bu durumlarda hep olduğu gibi bir şekilde işini uyduran kendini dokuz gün tatilin koynuna atıyor. Devletimizde maşallah böyle uzun tatilleri pek seviyor ve destekliyor. Şimdiden Müslüman âleminin mübarek bayramını kutlarım.

Bayram ve buna bağlı uzun tatil gündeme gelince içimdeki adalet duygularının sinir uçlarında bir yanma, bir sancı başlıyor. Bayram, çeşitli önemli gün veya olaylardan yola çıkılarak, çeşitli şekillerde yapılan kutlamalara verilen genel isimdir. Kimine göre mecburiyet, kimine göre sadakat, kimine göre dinlenme, kimine göre eğlence, kimine göre sosyal etkinlik, kimine göre yakınlarını görmek için tek, hatta son fırsat olabilir.

Bu yüzden bayramlara karşı değilim. Ancak, bayramları içine alan uzun tatil günleri tabir yerinde ise kaş yaparken göz çıkarmak gibi bir şey oluyor. Hükümetler ve onlara uyan bir kısım özel sektör, çalışanına şirin görünmek adına paralı tatil veriyor. Yani Tapuda çalışan Şukufe hanım tatil yapıyor, parasını ben ödüyorum. Bu duruma adil diyenler lütfen yazsınlar da bir anlayalım neresi adilmiş. Konu bütün devlet ve bağlı birimlerde çalışanlar için böyle. Ama özel sektörün büyük kısmı ya tatil hiç yapamıyor, veya örneğin ramazan bayramının ikinci gününden itibaren iş başı yapıyor. İşsiz, köylü, çiftçi gibi kesimin zaten tatil şansı hiç yok. Onlar hep birlikte dolaylı dolaysız vergileri ile Kamu çalışanlarının tatilini finanse ediyor.

Birde okullarımız var. Bayramın “B” harfi ile birlikte tatil, yarı yıl tatil, yaz tatil. Sonrada eğitim ve öğretim yetersiz diye söylenip duruyoruz.

Bu bayramlardan yararlanan kamu çalışanları, 2010 yılında çalışmadan geçirecekleri gün sayısı nerdeyse 150 yi buluyor. Bu kadar çalışmama diğer kesimleri de en azından psikolojik anlamda etkiliyor, verim düşüyor.

Teklifim, Ramazan bayramı, Kurban bayramı, Cumhuriyet bayramı, 23Nisan birer gün tatil olsun. O tatil günlerinde de kamu düzeni konusunda çalışanlar hariç herkes tatil yapsın. Böylece adalet sağlansın. İnsanlar çalışmaya zaman bulsun. Anma günleri, törenler, etkinlikler tabii yapılsın. Ancak tatil olmasın.

Okullar için de 15 gün yılbaşında, bir ay yaz tatili yeterli.

Şimdi bazı aykırı düşünce sahipleri “kardeşim ülkede iş mi var” diyecek. Eh yoksa onu da halletmek için 550 tane vekil seçtik. Gereğini yapsınlar.

12/10/2010