Adaletsiz güç

Hani zaman zaman insanlar kendi aralarında geçmiş olaylardan bahseder ya, biraz onun gibi…

Belki yeni kuşakların anlaması aradan çokça zaman da geçtiği için oldukça zor ama özellikle yaşı 40 ve üzeri olanlar açısından bunların anımsanması hiç de zor değil.
DGM’leri kastediyorum…

Çok özel yetkilerle donanmış bu mahkemelerde sanıyorum o dönem içinde yargılanmamış aydın, sanıyorum yok denilebilecek kadar azdır.

Yani diyeceğim, o yıllarda da ülkenin aydınları, yurtseverleri, özgürlük, bağımsızlık, vatan, demokrasi dediğinde ABD’ye ve Ortak pazara karsı çıktığında soluğu hapiste alıyordu…

141

142

163 o dönemin en tehlikeli maddeleriydi.

Komünizm propagandasıyla suçlanmak yıllarınızı içerde geçirmeye yetiyordu...

Tabi aradan yıllar geçti, haliyle biraz da unutkan bir toplum olduğumuzdan mıdır nedir, biz yaşadıklarımızın tümünü unuttuk…

Şimdi bu tür mahkemeler yeniden kuruldu…

Sadece adı DGM değil ama işlevi neredeyse aynı…

Yargılananlar açısından da çok fazla bir değişiklik ortada görülmüyor…

Bu gün de vatan, bağımsızlık diyenler, özellikle ABD ve AB karşıtları yani bir başka deyişle ulus devletini korumaya çalışanlar soluğu içeride alıyorlar…

O eski dönemde her türlü düşünce bir kulp bulunup komünizmle özdeşleştirilirken
Hatta bırakın düşünceyi sadece kullandıgınız kavramlar…

Dahası yazı karakteriniz bile yargılanmanız, sizin yıllarca içeride tutulmanıza yeterken...

Hani değişiklik oldu falan dedim ya…

Şöyle değişti:

O dönemde her türlü muhalefet komünizm suçlamasıyla içeri, tıkılırken şimdi Ergenekon ve darbecilik gerekçesiyle…

Ama suçlananlar hep aynı, ülkenin bağımsız olmasını isteyen asker ve sivil aydınlar…

Hani genelde söylenegelir ya Türkiye’de devlet yapısı güçler ayrılığı ilkesine dayanmaktadır…

Dolayısıyla Yasama, yargı ve yürütme birbirinden bağımsızdır…

İşte bu güçler ayrılığı, ilkesi ne yazık ki bu gün hiçbir şekilde bulunmuyor…

Hem zaten ayrılmasının nedeni elinde yönetme gücünü bulunduran yürütmenin keyfine göre hareket edememesi ve her yapılan eylemin yargı denetiminde olmasıdır.

Bu açıdan söylüyorum bu gün içinde bulunulan koşullarda güçler ayrılığı söz konusu olmayıp…

Güçler birliği söz konusudur…

İnsan haliyle merak ediyor…

Yürütme yanlış yaparsa ki yapıyor, nasıl engellenecek, yaptığı hatalar ülke için çok ağır bedel ödemeyi getiriyorsa ki getiriyor, kim hesap soracak…

Kim yargılayacak?

Yürütme olmak sınırsız olmak demek değildir ki…

Ama eskiler bu konuyla ilgili çok güzel söylemişler

 “Güçsüz adalet aciz, adaletsiz güç zalimdir.”
 
15–09–2011
Nusret KEBAPÇI