- Kategori
- Kentleşme
Afet Yasaları ne oldu..?
Tehlikeli bir deprem coğrafyasında bulunan ülkemizde afet yasaları ne oldu? Bakanlık,hükümet neler yaptı!
Ülkemizin:
a- Topraklarının yüzde 92’si
b- Nüfusunun yüzde 95’i
c- Büyük sanayi merkezlerinin yüzde 98’i
d- Barajlarımızın yüzde 93’ü... deprem tehlikesi veya deprem riski çok yüksek olan bölgelerde bulunmaktadır.
Son 10 yılda Türkiye’de oluşan depremlere baktığımızda, ülkemizin büyük kent depremleriyle sarsıldığı görülür ve beklenenden çok daha fazla can ve mal kayıplarına yol açtığı görülür.
Adana/Ceyhan, Afyon/Dinar, Bingöl, Denizli/Buldan, İzmir, Körfez-Kocaeli, Düzce vb.
Asrın felaketi olarak deprem kayıtlarına geçen Marmara depremlerinden hepimizin bildiği gibi bizi ulusça büyük yasa boğmuştu.. Devleti idare edenler, ilgili Bakanlığımız ve bakanlığımıza bağlı kuruluşlar bugüne kadar ne yaptı..?
Yaşananlara,uygulamalara bakıldığında koca bir hiç...
1- Depremden hemen sonra, Ulusal Deprem Konseyi kuruldu.. Bu konsey neden kuruldu? Hazırladığı raporlar değerlendirmeye hiç aldınız mı..?
2- Ardından büyük bir heyecanla 3.000'i aşkın konuyla ilgili deprem uzmanı, bilim adamı ve ilgili kuruluşların yetkililerinin katıldığı Deprem Şura'sını topladınız, komisyonlar kuruldu.. Deprem Şurası ve ilgili komisyonların hazırladıkları raporlar ne oldu..?
3- Deprem ve diğer doğal afetlerle ilgili Bakanlığa bağlı, Afet İşleri Genel Müdürlüğü, Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü ile Yapı İşleri Genel Müdürlülükleri'nin arasında koordinasyon yok, uyum yok.. Çıkardıkları onlarca Genelgelere bakıldığında birbirinden farklı ve zıt, sorunu çözmekten uzak, bütün genelgeler yürürlükte. Bu genelge kirliliği neden devam ediyor.. Buna dayanılarak her ilde veya belediyede farklı farklı uygulamalar sürüyor.
4- Söz konusu 3. kuruluşumuz ve diğer ilgili kuruluşlarımız arasında neden ortak bir dil veya anlaşılabilir uygulamaların nasıl yapılacağını bildiren emredici hükümler içeren ortak genelge çıkarmadılar..? Türk Standartları Enstitüsünün Aralık 2005’te çıkarmış olduğu "Eurocorde8: Depreme Dayanıklı Yapıların Projelendirilmesi - Bölüm 1: Genel Kurallar, Sismik Etkiler ve Binalar için Kurallar" kitapçığından bu üç Genel Müdürlüğümüzün haberi var mı..? Bu standart uygulanıyor mu? Nerde, hangi ilde ve bu standart neden çıkarıldı?
5- Afet yasaları neden hala Meclis'e getirilmedi? Ne durumda?
6- Anlaşılması zor genelgeler yüzünden meslekler arası şovenizm aldı başını gidiyor. Bu durum Halkın can, mal güvenliğini tehdit edecek boyuta ulaşarak, rant kapısına dönüşmüştür. Depreme dayanıklı yapı tasarımından uzak ve hazırlanan Zemin Temel Etüt Raporları'nın çoğu depremin dinamik parametrelerini içermeyen, sismik, jeofizik etüt, deney yapılmadan hazırlanan/yapılan bu zemin etüt raporlarının yüzde 90’ ının üzerinde göstermelik veya fotokopidir. Çoğu belediyede de henüz işin farkında olmayıp uygulamalar bütün hızıyla devam ediyor. Bu tehlikeli duruma dur demek hem de hiç zaman kaybetmeden müdahale edilmesi gerekiyor.
Son 10 yılda ülkemizde oluşan depremler sonucu can kayıpları dışında ülkemizde yarattığı ekonomik/parasal(üretim durmasından kaynaklanan kayıplar dahil) kayıplar ne kadar?.. Veya ülkemize maliyetleri ne kadar olmuştur? Diğer gelişmiş deprem ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde deprem bilimi olan sismolojiye gereken önem verildi mi..?
Bu ülkede insan hayatı, kamu yararı, bu kadar mı ucuz..? Hükümetlerin en önemli görevlerinden biri kamu yararını ön planda tutmak, insan hayatını can ve mal güvenliğini güvence altına almak değil mi?.. Bütün bu yasalar halen Meclis'e inmiş değil. Monu ile ilgili yasalar Meclis Genel Kurulu'na ininceye kadar.. Bu tehlikeli uygulamalara bir an önce dur denmeli. Genelge kirliliği bir an önce ortadan kaldırılmalıdır. Anlaşılır tek bir genelge bir an önce çıkarılmalı, emredici ve yasal sorumluluk hükümler getirilerek uygulamaya sokulmalıdır.