- Kategori
- Dünya
Afrin'deki Ölümlerden Kim Sorumlu

Ecevit, yakalandıktan yıllar sonra, “ABD’nin Öcalan’ı kendilerine neden teslim ettiklerini bir türlü anlayamamış olduğunu” ifade etmişti. Anlaşılıyor ki “başına bir iş gelmesin” diyeymiş…. Bitirilmeyeceği, sürsün diye her türlü desteğin arkasına konulacağı anlaşılan terör saldırılarına mukabele esnasında ayak altında kalmasın, cezaevi daha güvenli olur diye düşünülmüş olmalı…
Sadece Öcalan da değil…
PKK’nın bütün elebaşıları “koruma” altında. Bunların dokunulmazlık[1] zırhları var. ABD’nin koruma şemsiyesi altındalar.
Bu örgütün 40 yıldır asla ve kat’a değişmeyen, hastalanmayan, yaralanmayan, yakalanmayan, ölmeyen… bir lider kadrosu var. Yetmişli yaşlara varmış olan, yaşları itibariyle artık yürüyemeyecek, gözleri göremeyecek, idrarlarını tutamayacak olmaları gereken bu elebaşıları tam 40 yıldır dünyanın en kanlı örgütünü yönetiyorlar…
Ve daha 40 yıl da geçse başlarına bir iş gelmiyor. Bu güvenceyi almış olmalılar ki, dağdaki PKK’lıların dağda sağ kalabilmeleri en fazla 3-5 yıl ortalamalarında olabiliyorken bu heriflere hiçbir zaman bir şey olmuyor.
Geldiğim yaş ve yaşam tecrübem itibariyle şunu gördüm.
Herhangi bir niyetle, ister mafyavari, ister ideolojik amaçlarla olsun, silahlı bir örgütlü faaliyet içinde olan hiç kimse ama hiç kimse, hangi yeteneklere, hangi zekaya ve beceriye sahip olursa olsun, devletten kaçıp kurtulması ve faaliyetlerini yarım asra yakın sürdürebilmesi mümkün değildir. Böyle bir şey hele de binlerce yıllık devlet gelenekleri olan Türkiye gibi ülkelerde asla mümkün değildir.
Uçan kuş olsa dahi bu böyledir.
Ancak arkanızda daha güçlü bir başka devletin koruma zırhı varsa böyle bir şey mümkündür.
Bugün artık bütün dünya biliyor ki PKK’nın arkasında ABD var. Kuruluşundan itibaren bu böyleydi ancak artık gizlemiyorlar ve hatta gurur duyarak belirtiyorlar…
PKK ABD’nin partneridir.[2]
Bu partner 5-6 bin tır silahla donatılarak Türkiye’nin üzerine sürülmek istenmiştir.
40 yıldır olduğu gibi bu sefer de Türkiye Cumhuriyeti karşı tedbirlerini almış ve örgüte anlayacağı dilden cevap vermek üzere Zeytin Dalı Harekatını başlatmıştır.
Daha bir iki yıl önce hendeklerde ölen onbinlerce PKK’lı gibi yine sürüldükleri mevzilerde binlerce PKK’lının öleceği anlaşılmaktadır. Şu satırların kaleme alındığı an itibariyle bu rakam 811’dir.[3]
Zeytin Dalı Harekatı esnasında yakalanan 3 militan ağlayarak, örgüte, çok kısa süre önce, köylerinden zorla, tehditle üye alınıp cepheye sürüldüklerini anlattılar.[4]
Gezi gösterileri sırasında “kırmızı fularlı kız” olarak medyatik olan ve cezaevinde kafası çelinip örgüte alınan genç kızın dağda kalış süresi şanslı üyeler düzeyindeydi. Rakka’da öldü dediler. Afrin’de TSK’nın önüne çıkarılan gariban köylü çocuklarının bu kadar şansları da yok.
Ölüme gönderilenler ve kesinlikle ölenler hep böyle. Biz daha önceki bloglarımızda da bu gerçeğe dikkat çekmeye çalışmış, bu ölümlere güzellemeler yapan HDP liderlerine “hendeklerde ölen Kürt çocuklarına “akıllı olun” dediniz mi[5]” diye sormuştuk.
Ama hayır! Bu kimselerin akıllı olmaları gerekmiyor. Onların sadece ve sadece ölmeleri gerekiyor. Topluyorlar, köylerinden, kasabalarından, ellerine silah tutuşturuyorlar, biraz silah kullanmayı öğretip Türkiye’nin, Suriye’nin, Irak’ın üzerine salıyorlar…
Kaçınılmaz son; ölüm…
Şimdi peki 40 yıldır aralıksız bu şekilde ölüme yollanan on binlerce kişinin bu şekilde ölümlerinden kim sorumlu?
Cevabı açık ve net!
PKK ve de arkasındaki güç, yani ABD.
PKK kalkışması boyunca ölen, körü körüne ölüme yollanan ve öleceği kesinlikle bilinen ve her seferinde bu şekilde tecelli eden tüm bu ölümlerde katil kim?
PKK ve ABD.
Kendi kişisel ikballeri uğruna, ömürleri boyunca kendilerine sağlanmış dokunulmazlıkları ve saltanatları uğruna, yoksul Kürt çocuklarını toplayıp toplayıp ölüme süren bu “çete”ye nasıl oluyor 40 senedir bir şey olmuyor, burunları bile kanamıyor da, dağa çıkan her militanın ömrü birkaç yıldan fazla sürmüyor?
PKK’lılar bu soruları neden dönüp bir kerecik olsa da bu çete elebaşılarına sormuyorlar?
Onlar neden bir gün olsun ellerine silah alıp o hendeklerde yanıbaşınızda durmuyor da, hep sağ kalabiliyorlar?
Onların imtiyazları ne?
PKK militanlarının sormadıkları bu sorunun cevabını biz verelim.
Çünkü onlar ABD’nin partnerleri… ABD’nin enstrümanları… ABD’nin kara gücü… ABD askeri onlar… O yüzden sizler hep ölürsünüz ama yarım asır da geçse onlara bir şey olmaz….
Olmuyor da.
Görmek zorundasınız. Ölümüne kuyruğuna takıldığınız çete, ABD organizasyonu.
Demek oluyor ki, uğruna ölüme gittiğiniz “dava” ABD davası. Emperyalizmin davası. Tüm dünyada olduğu gibi bu bölgede de halkları ve devletleri birbirine kırdırtıp egemenlik altına almaya çalışan sömürgeci, yağmacı güçlerin davası.
Onun için bu coğrafyada hiç durmuyor, hep kan akıyor.
Kimse durup dururken gelip sizi öldürmüyor.
Olan ve biten sadece ve sadece emperyalistlerce ellerine silah tutuşturulan çoluk çocuğun bile bile ölüme gönderilmelerinden ibaret… Ölen her bir militanın katilleri dokunulmazlıkları olan PKK çetesi ve arkasındaki ABD’dir.
Bu bugün Afrin’de de böyledir, dün hendeklerde de böyleydi, önceki gün güneydoğunun dağlarında da böyleydi, devam edecekse yarın da böyle olacak!
Kimse onlara “akıllı olun”demiyor…
Mahsuni 50 yıl önce söylemişti, değişmedi. “Amerika katil katil…”
Kenan IŞIK