Ağaçlara Sarılmak

Doğa ne kadar da cömert davranıyor bize…

 

Ah keşke örnek alabilsek ya da iyi ki örnek alıyoruz! Hangisini diyenlerdeniz bilmiyorum ama siz biliyorsunuz.

 

Ağaçlar mesela… Kökleriyle, gövdesiyle, dallarıyla, meyvesiyle nasıl bir hikaye anlatıyor bize?

 

Bazen sarılıyorum ağaçlara, şöyle dolu dolu hissederek. İşte yakın zamanda yine sarıldım bir tanesine. Gözlerimi kapattım ve kulak verdim anlattıklarına.

 

“Köklerimi seviyorum.” dedi. “Köklerim benim can suyum! Onlarla besleniyorum, onlarla bağlıyım hayata, gücümü oradan alıyorum. Ne kadar kök salarsam toprağa o kadar sağlam, güvende hissediyorum. Can suyum ile hayat buluyorum…” diye fısıldayarak devam etti:

 

“Bütün hayatımı köklerimin üstüne inşa ediyorum. Biliyorum ki köklerim nasılsa gövdemde, dallarımda, yapraklarımda, çiçeklerimde, meyvelerimde öyle olacak, o enerjiyi yansıtacak.” 

 

Bir ağacın can suyunu oluşturan köklerini metafor olarak alırsak, bu acaba bir insan için ne ifade edebilir? Ben köklerimizin, DEĞERLERİMİZ olduğunu düşünüyorum. Hayatın içinde sahip olduğumuz, önem verdiğimiz değerlerle bilinçli ya da bilinçsiz ilerliyoruz.   Ve o değerler ne kadar sağlıklı, güçlü ve alışveriş bilincinde (nefes gibi/alma-verme dengesi) ise yatay ve dikey gelişim gösteriyor. 

 

Gelin beraber değerlerimizle ilgili bir çalışma yapalım. Hemen şu anda bu satırları okurken bunu yapabiliriz. Soralım kendimize benim hayatta önem verdiğim değerlerim neler? Örneğin iletişim, özgürlük, çalışmak, sevgi, başarılı olmak, spor yapmak, estetik, güven…..gibi gibi. Koşullarımız müsaitse yazalım, cep telefonumuzun (sesli) notlar uygulamasını bile kullanabiliriz. (Niyetim, eğer bahane üreten, sonra diyen bir sabotajcının sesi varsa onu susturmak?) On tane değerinizi yazabiliyorsanız yazın, daha fazlası da olabilir. Ve sonra bir bakın onlara her birinin sizin için ne anlama ifade ettiğini hissederek… Çünkü listemizde olan her değerin bize özel bir yansıması var. Yani ‘özgürlük’ kavramının benim ve senin için farklı bir anlamı ve içeriği olabilir. O yüzden her birini hissetmeye zaman ayırmamız önemli. Hangisi bir diğerinin önüne geçiyor sıralama yapın. Hatta isterseniz 1 ile 10 arasında puanlama yapın. Ve ilk üç değerinizi belirleyin. İşte bu ilk üç değer, ana damarlarımız. Sonra bu hafta trafikte, ofiste, pazarda, evde, partnerimizle, çocuğumuzla, yöneticimizle, arkadaşımızla, marketteki kasiyerle, otobüs durağındaki teyzeyle….bulunduğumuz her ortam ve ilişkide bu üç değerimizi nasıl yaşattığımızı gözlemleyelim. 

 

Değerlerinizi yaşamınızda onurlandırıyor musunuz yoksa görmezden mi geliyorsunuz? Bir bakın…