Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Mayıs '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

ağlama değmez hayat...

ağlama değmez hayat...
 

Önceden, yani küçüklüğümde eski Türk filmlerini izlerken ağlardım. Fakat yıllar geçtikçe dahası gurbete çıktıktan sonra daha bir sulu gözlü oldum. Kavuşma sahneleri, ayrılık sahneleri,duygusal sahneler beni daha bir ağlatır oldu.

***

Salondaki kanapeye uzandım, üzerime de kırmızı ekoseli pikeyi örttüm. Dizi film izliyorum...

Çok duygusal bir sahne... Arka sokaklardaki polis Sinan, aldığı yüzüğü sevgilisinin parmağına takmaya giderken küçük yaştaki sokak çocuğunu kötü adamdan kurtarma adına kendini öne atıyor ve sırtından vuruluyor...

Gözyaşlarıma engel olamadım ağlamaya başladım... Burnumun direği sızlıyor ağlarken. O derece... O an aklıma kim ve ne geliyor bilmiyorum ama eni-konu ağlıyorum... ağlayasım da varmış galiba, o bahane oluyor.

Tam da o sırada salona küçük adamım giriyor,

" Ne oldu anne, sen ağladın mı?" diye soruyor gözlerime dikkatlice bakarak. "Yok" diyorum ilk önce ama, saklamak ne fayda! Biraz mahçupça;

"Birazcık" diyorum... kısık sesle.

"Neden, ne oldu?"diye soruyor...

"Sinan vuruldu da..." diyorum.

" Sinan kim anne?" diyor şaşkın şaşkın.

" Hani şu, Arka sokaklardaki genç polis canım.." diyorum.

İçi katıla katıla gülüyor, hatta ağzını falan toparlayamıyor gülerken. Çocuğumu bilirim benle dalga geçecek...

"Arka sokaklardaki polis mi?" diye soruyor kahkahalarının arasında...

"Anne sen iyi misin?" (Ciddileşmeye çalışıyor)

"Ama çok duygusal bi sahneydi... diyorum, sırtından vurulması kötü oldu... Hem de hiç beklemediği bi anda!

" Ee.. demek ki neymiş? Sırtını dönmeyecekmişsin kimseye. En yakınına, bana bile... Elini ağzına götürerek hin hin gülüyor.

"İyi, peki tamam, sen devam et ağlamaya... Ben odama test çözmeye gidiyorum."

Tam kapıdan çıkarken;

"Sakın sırtını dönme ha!... bak karışmam ona göre..." diyor.

********

Kızım aradı Arka sokaklar bitince.

"Sinan kurtuldu mu anne? diye sordu...

Sen nerden biliyosun Sinan'ın vurulduğunu? dedim..

"Ben bilirim, anne valla ağlamaya yer arıyorsun ha!" dedi.

Ah bu çocuklar!

............ ...............

Babamın mandolini vardı. Akşamları otururken çalardı bize birşeyler. Hep bir ağızdan söylediğimiz "Ağlama değmez hayat" adlı şarkı geldi aklıma.

Ağlaya ağlaya geçer mi hayat? Geçmez tabii ama şu gamsız hayatta da ağlanacak o kadar çok şey var ki...Olup bitene karşı gözlerini kapatıp yaşayamıyorsun. İlla ki ucundan kıyısından bir yerlerinden tutmak istiyorsun.. Tutarken de elin yanıyor, için yanıyor ama; yanmadan da yaşamın tadına varamıyorsun...

 
Toplam blog
: 319
: 1390
Kayıt tarihi
: 29.10.06
 
 

"Ben; hiç yalnız kalmadım... Kalabalık bi ailede yere atılan yataklarda Yan yana, baş başa, el el..