Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Mart '07

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Agos'ta Hrantsız günler

Agos'ta Hrantsız günler
 

Etrafımdaki herşey senin güvercin kanatlarıyla uçup gittiğini kanıtlarcasına hüzün ve acı dolu. Her yerde senin fotoğrafların var. Yüzüne bakıyorum ve içimi tarifi mümkün olmayan duygular kaplıyor. İsyan, acı, ve artık gitmiş olduğun gerçeğini reddetme direncinin verdiği karmaşık duygular bunlar. Kısacası kelimelerle ifade edilmesi zor olan; ancak yaşayanın, benimle ortak duyguları paylaşanın anlayabileceği türden hisler...

Benimle aynı duyguları paylaşan yüzbinlerce insanın var olduğunu bilmek içimi bir nebze olsun rahatlatıyor. Senin kardeşlik, barış ve bir arada yaşama kültürünü oluşturmak için gösterdiğin çabaları anlayan, takdir eden ve hayalini kurduğun Türkiye’yi gerçeğe dönüştürme isteği içinde olan her yaştan, her dinden, her milletten o kadar çok Hrant Dink var ki bu ülke de... O insanların aydınlık yüzlerini bütün dünya gördü. Haykırışlarını bu kentin yolları, ağaçları, kuşları ve kaldırımları dinledi. Keşke sende görebilseydin demiyorum, çünkü gördüğünü biliyorum. Yüzünü usumda canladırıyorum yeniden. Anadolu insanına has içtenliğini, gülümseyişini ve güzel yüreğinin gözlerindeki yansımasını canlandırıyorum ve yine ağlıyorum. Göz yaşlarımın içinde çaresizlik, dipsiz bir acı, özlem, pişmanlık ve biraz da umut var. Pişmanlığım seni tanıyamamış olmanın, sen mahkeme kapılarında türlü çeşit hakaretlere ve saldırılara maruz kalırken yanında olamamışlığın pişmanlığı.

Senin sözlerini anlamamakta, yanlış yorumlamakta ve insanlara bu yanlışları belletmekte direnenler o zaman da vardı, şimdi de var. Hatta şimdi bu anlayışsızlık iklimi daha da genişleyerek seni uğurlamak için yollara dökülen yüzbinlerce insanı da içine aldı. Haksızlığa uğrayanın, kimliğinden ve düşüncelerinden dolayı suçlanıp, acımasızca öldürülenin acısını paylaşmak için söylenen “Hepimiz Ermeni’yiz” sözü bazı çevreler tarafından vatan hainliğinin bir belirtisi sayıldı. Varsın sayılsın, biz oradaydık ya, biz gördük ya yüzbinlerce insanı birbirine kenetleyen gerçek acıyı. Vatan haini avına çıkan çıksın, komplo teorileri üreten üretsin. Türkiye’de her dinden, her yaştan, her milletten yüzbinlerce, hatta milyonlarca aydınlık düşünceli insanın sesi belki de ilk defa bu kadar çok çıktı. Sen, ölümüyle bile kardeşliğe, dayanışmaya, birlikte yaşama kültürüne katkı yapan özel bir insan olduğunu cümle aleme gösterdin.

Uzun uzun saatler, günler, haftalar geçti ama acımız dinmedi. Üç haftadır gönüllü olarak senin gazeten Agos’ta çalışıyorum. Haftanın üç günü evindeyim. Agos için küçükte olsa birşeyler yapabilmek beni mutlu ediyor, ama keşke dediğim o kadar çok şey var ki: Seninle tanışabilmiş olmayı çok isterdim mesela. Yıllardır yazılarını hiç kaçırmadan okumakla edindiklerime kimbilir daha neler neler katardım seni tanıyabilseydim. Aslında kendimi seni tanımamış gibi de görmüyorum. Tam tersine çok iyi tanıyormuşum gibi hissediyorum. O yüzden şimdi sana bu mektubu yazıyorum. Kendisi uzaklara giden ama yoktan var ettiği ışığıyla en karanlık ve dipsiz geceleri bile aydınlatmaya devam eden bir dosta yazıyorum mektubumu. Işığın hala burayı aydınlatmaya ve içimizi ısıtmaya devam ediyor sireli yeğpayrıs. Biliyorum ki bizimle birlikte yüzbinlerce güzel yüreğide güneş sıcaklığıyla kucaklıyor.

Agos’un her köşesinde senin varlığını hissediyorum: Masalarda, kağıtlarda, koridorlarda, odalarda, hatta soluduğumuz havada. Karşımda duran fotoğrafına takılıyor gözlerim, başımı masadan her kaldırdığımda. Gülümsüyorum sana titreyen dudaklarımla. Gözlerim doluyor. İnsanlar seninle ilgili anılarını anlatıyorlar. Dinliyorum kah gülümseyerek, kah hüzünlenerek. Bu ülkenin aydınlık insanlarının, her dinden, her milleten Hrant Dink’in senin için yazdığı mesajları okuyorum gazeteye gelen fakslarda, mektuplarda ve taziye defterlerinde. Buruk bir sevinç hissediyorum senin güzel düşüncelerini anlayan ve seni seven insanların aslında ne kadar çok olduğunu gördüğümde.

Umuda uçarken ışığını bıraktın bizlere. O ışık önümüzü aydınlatmaya ve bize yol göstermeye devam ediyor. Sadece yolumuzu aydınlatmakla da kalmıyor, tüm farklılıklarımıza rağmen bizi birleştiriyor ve hep birlikte güzel günler göreceğimiz konusundaki inancımızı pekiştiriyor. O güzel günler gelecek ve içinde sende olacaksın.

 
Toplam blog
: 130
: 5076
Kayıt tarihi
: 08.08.06
 
 

Ege Üniversitesi Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi bölümü mezunuyum. Şu anda Marmara Üniversitesi ..