Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Mart '22

 
Kategori
Etkinlikler / Festivaller
 

Ah Çanakkale, Çanakkale.

 

Çanakkale, Çanakkale bu .Bir devrin battığı yer. Yepyeni bir devrin başladığı yer. Yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin önsözünün yazıldığı yerdir.

Anadolu’nun aydınlık çocukları, yaşları 15 ve 22 arasında yüzlerce, binlerce anaların kuzusu Anadolu’nun aydınlık çocukları...

Çanakkale’ye koşmuşlar, bir dakika uyumadan, durmadan ölüme koşanlar, vatanı için, toprakları için, çocuklarının  geleceği için, Milleti için. Sonsuza dek mutlu yaşamak için...

Onlar Anadolu’nun yanık bağrındaki aydınlık, pırıl pırıl çocuklar.

Büyük Atatürk Mustafa Kemal’in çocukları...

Kimisi nişanlısını bırakıp koştu, kimisi anasından koptu, kimisi bebeğini bir daha göremedi, kimisi tıbbiyeli idi, çiçeği burnunda, o güzelim yaşında.

Hepsi de Çanakkale’ye cepheye koştular. Hepsi de yılmadılar, korkmadılar ölüme sonsuz mutluluğa koştular, şehitler anıtı gibi yükseldiler.

Eğer dursalardı, bir dakika uyusalardı, bütün bir millet sonsuza dek sönecek, uyuyacaktı, bir daha uyanmayacaktı.

Çanakkale bu...Titreten destan. Ta  uzaklardan neden savaşacağını ve kime karşı savaşacağını bilmeden bu topraklara sürülüp gelen, ölüme koşanlar,

Bu aziz vatanın topraklarında huzur içinde yatmaktalar. Binlerce şehit huzur  içinde yatmakta. Tüm şehitlerimizin huzurunda saygıyla eğiliyoruz.

Çanakkale’nin topraklarına ilk adım attığımda, duyduğum ürperti kaç yıldır özlediğim bir titreyişti. Ürperti ve heyecanımı bu yazıda anlatabilmek imkansız...Gözlerimdeki yaşlar her bir metrekareye düştü...

Çanakkale’nin geçilemez boğazı yine öyle 1915’lerin havasını koklatıyordu. Kırılgan bir hava ,sert bir rüzgar esiyor. Sanki filolar ve zırhlılar dolup taşmıştı denize. Çanakkale sessizce savunmasını beklemekteydi...

Ertuğrul tabyası denizin yüzeyi 50 mt.ye kadar kıpkırmızı kesilmişti, bu yerde.

Mustafa Kemal’in cebindeki saate isabet eden şarapnel parçası. Tam o yerde şöyle yazmaktadır; Atatürk bu saati daha sonra Alman General Limon Van Sanders’e verir. Bu saatin orada, Anıtkabir müzesinde olduğunu  yazmakta, bir de Almanya’da olduğu yazılmaktadır.

Saatin Anıtkabir’de yapılan araştırmaya göre orada bulunmadığı tespit edilmiştir, diyor.

Atatürk’ün gözetleme yaptığı yer o meşhur çatal dürbünüyle, orijinal, o yılların haliyle hala aynı durmaktadır.

Ve şehitler anıtı;

Büyük Atatürk daha sonraki yıllarda Çanakkale’ye geziye gidiyor. Gittiğinde diyor ki, buraya yüksekliği en az 40 mt. olan Türk askerinin yüksek  ruhunu ve karakterini anlatan, temsil eden bir anıt yapılsın. Bunun üzerine mimarlar bu anıta sevgili büyük Atatürk’ün boyu olan 1.69 cm. yi ekleyerek anıt 41.70 cm olarak yapılmıştır.

Anzak koyu;

Anzakların temsili mezarlarını ziyaret ettik. Ertuğrul koyu denizin dibinde düşmanla burun buruna çarpışanlar ve ölenler. Delicesine ölüme inançla ve ruhla koşanlar.

Siperdekiler kendinden önce ölenleri görüyor. Birkaç dakika sonra kendisinin öleceğini biliyor, kimisi kelime-i  şehadet getiriyor. Bilenler kuran okuyor. Muharebeyi kazandıran bu yüksek ruhtur, demektedir büyük Mustafa Kemal Atatürk.

Savaş yıllarında Çanakkale’nin her bir metre karesinde yüzeye bakanlar bir şey, bir hayat görmeleri mümkün değildi, her şey yerin altında, siperlerde gerçekleşiyordu..

Çanakkale için en doğru ve en keskin, güvenilir kaynakların Genel Kurmay Başkanlığı’nın Birinci Dünya Harbi diye ciltlerinde rastlamak mümkündür.

Kesikdere şehitliğindeki  Türklerin mezarlarının   isimlerini tek tek okudum.  Muğlalı Mehmet oğlu Müştak demektedir. O şehitliği gezerken, etrafındaki sandal bitkisinden bir dalı  bu mezara usulce koydum.

 
Toplam blog
: 642
: 524
Kayıt tarihi
: 19.07.08
 
 

Muğla'nın YERKESİK  beldesinde dünyaya gelmişim.  Yöremin o solunacak havasını, coğrafyasını çok ..