Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

18 Aralık '10

 
Kategori
Kitap
 

Ah Gülizar, son söz

Ah Gülizar, son söz
 

Bu kitap tüm aşkların, Doğu'da ki kızların, Türkiye'de ki kadınların, Doğu Datı töresinin kitabıdır


Ah Gülizar’ı kaleme almak için çıktığım bu yolculukta karşıma çıkan çakıllı, taşı, kumu, toprağı, toplayıp harç yaptıkça birde baktım ki Ah Gülizar, Ah Gülizar’la kalmamış, Türkiye’de Kadın Olmak adlı büyük bir roman çıkmış ortaya. Belki yazarlık hayatım boyunca Ah Gülizar benim için yeri çok başka bir roman olacak zira yazarken hem çok etkilendim, hem de çok keyif aldım diyebilirim. Hiç unutmuyorum, Gülizar Urfa sokaklarını anlatırken “Dilek Hanım anlatmakla olmaz anlattığım avlumuzu ve Urfa sokaklarını görmeniz lazım ancak o zaman hislerimi hissedebilirsiniz.” Demişti. Bunun üzerine Urfa’ya bir yolculuk yaparak Urfa’nın dar sokakları eski yapıları ve inanılmaz kültürel zenginliklerine merhaba dediğimde, Urfa tüm camileri, medreseleri, çarşıları, köprüleri, balıklı gölü ve tüm tarihi güzellik kültürel zenginliğiyle rüya ötesi müze kent görünümüyle Gülizar’ın yüreğini ellerime veriyorlardı adeta. Her cadde ve sokakta Ah Gülizar’ın türkülerini duyuyor, Ah Gülizar’ın töre tablosunu (g)örüyor ve Ah Gülizar’ı ahlarıyla topluyor gibi oluyordum. Gülizar’ın baba ocağının avlusundan şöyle bir başımı uzattığımda iki tane çocuk, ekşi yüzlü o koca yaşlı ağacın etrafında koşuşturuyorlardı!


Çocuklardan birinin Adı Didare, diğerinin ki ise Gülizar’dı. Gülizar’a söz verdiğim için ailesine görünmedim amma Gülizar’ın anlattığı avluda ki yüzü buruş buruş olan o yaşlı ağaçla göz göze geldim. Yüzü ekşimsi yaşlı ağaç, etrafında koşuşturan Didare ve Gülizar’a, halaları olan Ah Gülizar’ın masalını sakızlaşmış gözyaşlarıyla ve gıcırdayan höykürmeleriyle anlatıyordu lakin Didare ve Gülizar bu yaşlı ağacın anlattığı hikâyeleri anlamayacak kadar küçüklerdi. Etraftan, sağdan, soldan öğrendiğim kadarıyla, Gülizar’ın babası Reşo ağa kızı Gülizar İzmir’e gittikten tam 3 ay sonra hakkın rahmetine kavuşmuş, annesi Bergüzar Hanım kocasından 15 sonra kapamış gözlerini hayata. Nizar evliliğine karşı Gülizar’ı berdel verdiği için kendisini hiç ama hiç af edememiş ve kızının adını Gülizar koymuş, kızına her Gülizar diyişinde yüreğinde binlerce kere öldürmüş kendini. Hizar ağabeyi de kendi yöresinden güzelce bir kızla evlenmiş ve Didare adında bir kızı olmuş. Her şey bir var olmuş bir yok olmuş da, Gülizar baba evinden çıkarken, “Ne olursa olsun bir daha bu kapıya dönmeyeceğim!” diyişinin arkasında durarak bir daha onların aralarında hiç ama hiç var olmamış. Gülizar Urfa’dan ayrıldığında her şeyini Urfa’da bırakıp bir tek adını yanına almıştı bir tek adını ve işte Urfa ve baba evinde geride bir tek adı kalmıştı, bir tek adı Gülizar’ın. Arkasından bir tek Ah Gülizar masalı dilden dile tüm Gülizar’lara anlatılması için kalmıştı ve Gülizar masalını dünden bugüne anlatanlar Ah Gülizar, Ah Gülizar diye ahlar ile vahlar ile anlatmışlardı birbirlerine. Töre kurbanı Gülizar bir varmış ama hiç yok olmamışlar, onlar değil, hep töre ermiş muradına, biz çıkmak istemedik kerametlerine.


DİLEK EJDER 

http://twitter.com/ahgulizar http://dev.turkkitap.de/index/show/cID/21/pID/14164/Ah_G%C3%BClizar_T%C3%B6re_Esaretinde_A%C5%9Fk http://www.dr.com.tr/Product.aspx?pid=0000000328127 

 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 52
: 596
Kayıt tarihi
: 22.04.08
 
 

Araştırmacı yazar, şair, aforizmacı, ressam, besteci... Kardelenler diyarı Sarıkamış’ta doğdu..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara