Ah şu dedem (2)

 Dedem merhum Kazasker
Çerkezdir, devşirilmiş
Aklı başına gelsin diye
Kendisine bir de cariye verilmiş.

Doğru dürüst otursa ya
Kalkmış bir daha evlenmiş
Ne yapsın garip Elif’çik
Çıkmış Maraş’tan gelmiş.

Ondan sonra İstanbul kazan
Ben kepçe, dedemi ararım
Her köşede ince ince
İş şu mirasa gelince.

Vallahi izine bile rastlamadım
Getirip gömmüş güya saraya
Hem de sarayın avlusuna
Topkapı da kazılmaz ki ben nideyim.

Gerçi onu arayanlar çoğaldı
Malüm 72 torun arta kaldı
İstanbul da ise kazılmadık
Artık yer kalmadı.

Nereye gidiyorsun deseler
Dedeme adanmış bu çiçekler
Rahmetli Karacabey’de medfun
Bense, İncirliçayır’dan bir melun.