Ahmet Kaya, türkülerde yaşıyor...

Kültür Bakanı Nazım Hikmet’in Türk vatandaşlığına kabulünden sonra hızını alamamış olacak ki; şimdi de Ahmet Kaya’nın mezarını Türkiye’ye getirecekmiş.

Nazım Hikmet’i Türk vatandaşı yaptılar

Sonuç;

Nazım daha çok mu tanındı,

Şiirleri TRT de mi yayınlanmaya başladı.

Nazım Hikmet kitapları çok mu satmaya başladı.

Türkiye’nin nüfus sayısı mı arttı.

Özgürlükler genişledi mi

Kadınlar daha az mı şiddet görmeye başladı.

Evrensel hukuk kuralları mı uygulanmaya başladı.

Demokrasi mi geldi ülkemize.

Neyin yeni açılımları bunlar.

Şimdi de Ahmet Kaya’nın mezarını getireceklermiş.

Dünün linç girişimcileri bugün

Ahmet Kaya sever oluverdiler.

Arkasından

Yılmaz Güney’in mezarının getirilmesinde sıra.

Bırakın bu ucuz politikaları.

Sanki kilisede günah çıkarıyorlar.

Vicdanlarını rahatlatmak mı istiyorlar.

Dün vicdanları dağlayanlar

Düşman ilan edenler aydınları

Bugün kahramanlığa soyundular.

Ahmet Kaya yüreklerde yaşıyor.

Türkülerde yaşıyor.
Nazım'ın, Ahmet Kaya'nın, Yılmaz Güney'in aklanacak karaları yok.
Aklamaya çalışanlar kendi karanlıklarını aklamaya çabalıyorlar.
Ama boşa uğraşıyorlar.

İki damla gözyaşımla
Satıldım pazarlarda
Kırdılar yüreğimi
Kırdılar azarlarla
Sürgünlere yolladılar
Sabah dörtte yağmurlarla
Ben yandım
Siz yanmayın allah aşkına.