- Kategori
- Güncel
Aile sigortasının kaynağı var

msn den
Sigorta kelimesinin ne ifade ettiğini önce bir güzel anlamak istersek, aile sigortasının kaynağını hemen keşfederiz.
Adından da anlaşılacağı gibi güvence, önlem gelecek güvencesi olarak özetlenebilir. Ancak evrensel anlamda sigorta mantığından yola çıkarak anlamaya çalışırsak bir sonuca varabiliriz.
O bakımdan sigorta ikili sözleşme akittir aslında. Yani Bir çalışan insan Sigorta Kurumuna; “Ben çalıştığım sürece işverenden aldığım kazançların %14’ü oranında SGK pirimi ödeyeyim, sen de SGK olarak ben emekli olduğumda bana, emekli maaşı, sağlık hizmeti, iş kazası meslek hastalığı gibi hallerde tedavi hizmeti ve” diyerek karşılıklı sözleşmektedirler.
Bu mantıkla bakıldığında SGK’dan kimse primini ödemediği hizmeti talep etme hakkına sahip değildir. Her sigortalı primini ödediği kazançları üzerinden ve prime esas kazanları esas alınarak hesaplanmış emekli maaşı ve yine kanunla belirlenmiş sağlık hizmetlerinden yararlanır.
Aile sigortası meselesine gelince; aile sigortası genel sağlık sigortası içinde ama iş göremezlik ya da mağduriyet maaşı biçiminde, genel sağlık sigortasına ek olarak mağduriyet maaşı bağlanması olarak anlaşılabilir.
Yine de yoksul veya hiçbir işi olmayan aile bireylerini kapsayacak olan bu uygulama için bir prim ödenmesi söz konusu olacaktır. Doğrudan SGK’ya karşılıksız olarak yüklenmesi hukuksal altyapıdan yoksun bir uygulama olacağı için bir sözleşme niteliği kazanmayacaktır. Bu bakımdan bir SGK primi ödenmesi ve bu primin bir yerlerde karşılanması şarttır.
Üç seçenek var bu primlerin karşılabilmesi için;
Birinci seçenek; eskiden fakir fukara fonu olan şimdi sosyal yardımlaşma vakfından karşılanması,
İkinci seçenek Devletin hazinesinden karşılanması,
Üçüncü seçenek; SGK kanunun bir maddesi Anayasa mahkemesi tarafından CHP’nin başvurusu üzerine iptal edilmişti. Anayasa mahkemesinin o zamanki raportörü Sayın Tansel Çölaşan iptal gerekçesini şöyle açıklamıştı. “Kazanılmış hak geri alınmaz ve çalışanların hakları geriye götürülmesi hukuka aykırıdır” demişti.
SGK kanunun iptal edilen bu maddesi bir hukuksuzluğu düzeltiyordu. Neydi o hukuksuzluk. En yüksek baz memur maaşı takriben 3200, 00tl dersek, 9500, 00tl maaş alan milletvekili ve o seviyedeki üst düzey yöneticiler, yani baz memur maaşının üstünde maaş alan kamu yöneticiler, sadece baz memur maaşı üzerinden SGK primi ödüyorlar, ama emekli olurken emekli maaşlarının hesaplanmasında tüm kazançları esas alınıyor. Neden primini ödemedikleri kazançları emekli maaşı hesaplanmasında esas alınıyor. SGK kanunun anayasa mahkemesi tarafından kazanılmış hak geri alınamaz gerekçesi ile iptal ettiği madde, ‘her kesin emekli maaşı prim ödediği kazançları esas alınarak hesaplanır’ diyordu.
Ve bu maddenin amacı; işçi emeklilerinin aldığı emekli maaşlarının çalışırken ödediği primlerin karşılama oranı %78 iken memur emeklilerinin aldığı emekli maşını çalışırken ödedikleri primlerin karşılama oranı %32 dir. Yani işçi emeklilerinin emekli maaşlarının ödemesinde SGK %28 açık verip hazineden karşılanıyor. Memur maaşlarının ödemesinde ise %68 açık veriyor hazineden karşılanıyor.
Diyorum ki bu aile sigortasına kaynak olabilecek bir SGK geliri işte bu. SGK kanunun anayasa mahkemesi tarafından iptal edilen maddesini mecliste yeniden ele alıp yürürlüğe koyun ve böylece yüksek dereceli memurlar ya tüm kazançları üzerinden SGK primi ödesinler işçiler gibi. Ya da prim ödedikleri baz memur maaşı üzerinden emekli olsunlar. Böylece memur emeklilerinin maaşlarını çalışırken ödedikleri primin karşılama oran işçiler gibi %78 yükselsin.
%78-%32=%46 buda demektirki bu %46 ile aile sigortası uygulanır hem de kaynağıda bulunmuş olarak.